Şişli’de çocuğunu parka götürürken çıkan çatışmada hayatını kaybeden Okan Karaten’in ölümüne ilişkin 5’i tutuklu 9 sanık hakim karşısına çıktı. İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada iki tutuksuz sanık, tarafların avukatları ve Okan Karaten’in eşi Elanur Karaten hazır bulundu. Duruşmaya, 5 tutuklu sanık ise SEGBİS aracılığıyla bağlandı.
Olay anında silah sesini duyduğunu söyleyen tutuklu sanık Yunus Aksak, “Silah seslerini duyunca yere ateş ettim. Hedef gözeterek veya herhangi birisine ateş etmedim. Herhangi birini öldürme ya da yaralama kastım yoktu. Büyük bir panik ve korkuyla yere doğru ateş ettim. Ölen şahsa doğru ateş etmedim. Daha sonra hızlı bir şekilde olay yerinden kaçtım. Ölen kişinin eşine de buradan başsağlığı diliyorum. Olay nasıl oldu çok şaşkınım. Ben de ki silah Uzi’ydi” ifadelerini kullandı.
Duruşmada savunma yapan diğer sanıklar da, olayın içinde yer aldıkları için pişman olduklarını söyleyerek, Okan Karaten’in ailesine başsağlığı diledi. Arsa nedeniyle çıkan tartışmada, kendilerine silah çekilmesi nedeniyle korku içinde havaya ateş ettiklerini belirten sanıklar, Okan Karaten’i tanımadıklarını ve hedef almadıklarını ifade ettiler.
Sanıkların ifadelerinin arasında çelişki olduğunu söyleyen Okan Karaten’in ailesinin avukatı Saygın Bedri Gider ise, sanıkların en ağır cezayla cezalandırılmasını ve eksik hususlar için araştırma yapılmasını istedi.
Sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyen Okan Karaten’in işi Elanur Karaten, “Bana başsağlığı dileyen sanıkların hiçbirinin baş sağlığını kabul etmiyorum. Kocamın katilleriyle ilk defa karşı karşıyayım. Otoparkı mahalleden biliyorum. Mahallede çok sevilmeyen, mafyatik tiplerdi. Tüm esnafa selam verirken, onlara hiçbir şekilde selam vermezdim. Nupella Otel ile onların husumetli olduğunu herkes biliyordu. Biz defalarca onların tartıştığına şahit olduk. Arabayı kullanan Cem İşişler’di. Kızım hastaydı. Moralimiz çok bozuktu. Çocuk ağladığı için yemek yedirmek için parka çıkardık. Mahallenin çok kalabalık olduğu bir saatte, bu arkadaşların hepsi ateş etmeye başladı ve biz arada kaldık. Kocam ateş edilince çocuğun önüne atladı ve tek kurşunla öldürüldü. Ne yere ateş ettiler, ne havaya ateş ettiler. Birini öldürmeme şansları hiç yoktu. Kocama geldi kurşun, çocuğuma da gelseydi. Hepsinden şikayetçiyim. Bir evladı babasız bırakmak çok acı bir şey. Üstelik 40 metrekarelik bir alan için. Tüm haber kanallarında çocuğunu koruyan baba olarak geçti. Benim çocuğum internette görecek ve bana babam için ne yaptı diyecek. O yüzden ben sonuna kadar gideceğim” diye konuştu.
Olay yerinde gördüğü sanıkları teşhis eden Karaten, “Net bir şekilde Yunus Aksak’ın kocama doğru geldiğini, ateş ettiğini gördüm. Bu yüzü asla unutmam” dedi.
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamını ve eksikliklerin giderilmesini talep etti.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, dinlenmeyen sanıklar hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
Öte yandan duruşmanın çıkışında sanıkların avukatları, Okan Karaten’in eşi Elanur Karaten’i görüntülemek isteyen basın mensuplarını engellemeye çalıştı. Basın mensuplarını, duruşma salonunun bulunduğu koridorda görüntü alırken, ‘siz bizi çekiyorsunuz, biz de sizi çekeceğiz’ görüntüleyen avukatlar, şikayetçi olacaklarını söyledi.
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Okan Karaten’in eşi Elanur Karaten, “Ortada aydınlanmamış korkunç bir cinayet var. Tutuklular rahatlıkla cezaevinden bağlanarak bana başsağlığı dilediler. Sanki kazara yapmışlar ‘yanlışlıkla havaya ateş ediyordum, yere ateş ediyorum’ gibi saçma sapan cümleler kurarak bütün görüntüleri reddediyormuş gibi davrandılar. ‘Uzi’ marka silahla eşimi vuran Yunus Aksak denen kişi şuan zaten tutuklu. Kendisiyle yüz yüze geldim, olay gününden de kendisini hatırladım. Çocuğumu dışarıya bile çıkaramıyorum. Parka götürmek ne kelime. Bu da tabi psikolojik süreç, psikolojik destek de alıyorum zaten. Çocuğumu hiçbir yere çıkarmıyorum. En fazla çıkardığım dayımın evi, o da yakın diye. Onun dışında herhangi bir yere çıkarmıyorum. Doktor kontrolüne giderken bile arkadan, otoparktan arabaya biniyorum sanki suçluymuşum gibi” dedi.
Karaten ailesinin avukatı Saygın Bedri Gider ise açıklamasında, “Okan Karaten, çocuğunu bir yaz günü eşiyle beraber parka götürürken iki grup arasında, yüzlerce merminin ateşlendiği bir çatışmada hayatını maalesef kaybetmiş masum ve kahraman bir insan. Bu dava Türkiye’deki insanların sokaklarda yaşam hakkında bir güvenlik içinde, sürdürebilecekleri bir davadır. Çok önemli bir dava ve sembolik bir davadır” şeklinde konuştu.
AHBAP Platformu’nun avukatı Esra Nur Özbey ise, dava sürecince Karaten ailesinin yanında olacaklarını ve sanıkların en ağır cezayı almak için uğraşacaklarını söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Okan Karaten'in ölümüne sebep olan tabancayı kullandığı aktarılan tutuklu şüpheli Yunus Aksak'ın, 'olası kastla öldürme' suçundan 20 yıldan 25 yıla, 2 kişiye karşı 'silahla kasten yaralama' suçundan 3 yıldan 9 yıla, 4 kişiye karşı 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 36 yıldan 60 yıla, 2 kişiye karşı 'mala zarar verme' suçundan 8 aydan 6 yıla ve 'ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçundan ise 5 yıldan 8 yıla kadar olmak üzere toplamda 64 yıl 8 aydan 108 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Şüpheli Berkay Gencer'in 4 kişiye karşı 'kasten öldürmeye teşebbüse yardım' suçundan 18 yıldan 30 yıla,2 kişiye karşı 'silahla kasten yaralama' suçundan 3 yıldan 9 yıla ve 'ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçundan da 5 yıldan 8 yıla olmak üzere toplamda 26 yıldan 47 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, diğer şüpheliler Ahmet Aydemir ve Gültekin Efe'nin ise, 6 kişiye karşı 'silahla kasten yaralamaya teşebbüs' suçundan 4 yıl 6 aydan 13 yıl 6'şaraya hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, şüpheliler Cem İşişler, Osman Turan, Osman Karaz, İslam Aytekin ve Deniz Sarıhan ise,2 kişiye karşı 'silahla kasten yaralama' suçundan 3 yıldan 9 yıla,4 kişiye karşı 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 36 yıldan 60 yıla ve 2 kişiye karşı da 'mala zarar verme' suçundan 8 aydan 6 yıla olmak üzere toplam 39 yıl 8 aydan 75'er yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi talep edildi.
(İHA)