Guardian gazetesi, Güneydoğu'da "töre cinayetlerinin" yerini almaya başlayan "töre intiharlarını" dünyaya, "Türkiye'de aileler genç kızlarını, kendi canlarını almaya zorlamakla suçlanıyor" şeklinde duyurdu.
Helena Smith imzalı haberde, 25 yaşındaki Nuran Uca'nın, Batman'da bulunan Kadın hakları savunucusu Kamer Vakfı'na gelmiş olsaydı yaşamış olacağını ancak "asla evlenemeyeceği bir adama" aşık olma "suçu" nedeniyle 14 Temmuz'da evinin banyosunda kendini astığı ifade edildi. Söz konusu intihar ile ilgili konuşan Kamer yetkilisi Remziye Tural, "O çağdaş bir kadındı. Dar kıyafetler giyerdi ve bu yüzden ailesi onu reddetti. Erkek arkadaşıyla görüşmesi ailesi tarafından yasaklanmıştı. Ardından evden çıkması bile yasaklandı. En sonunda baskı çok fazlaydı" dedi.
250 bin nüfuslu Batman'da intiharların alarm verici düzeyde arttığı ifade edilen haberde, Türkiye genelinde erkeklerin intihar oranının kadınlara göre iki kat daha fazla olduğu ancak 2001 yılından bu yana Batman'da 300 kadının intihar ettiği vurgulandı. Haberde, son bir ay içinde Batman'da yedi kadının neredeyse aynı şekilde öldüğüne dikkat çekildi. Tural, Batman'da, köylerde ve kasabalarda intihar sayılarının arttığını söyledi.
-"İNTİHARA ZORLANANLAR ARASINDA 12 YAŞINDAKİ KIZLAR BİLE VAR"-
Kadın örgütleri ve insan hakları savunucularının, söz konusu intiharları cinayet gibi değerlendirdiği kaydedilen haberde, 12 yaşındaki kızların bile yanlarında bir ip, zehir ya da silahla bir odada günlerce kilitli tutulduğuna dair hikayeler bulunduğu ifade edildi.
Artan intihar vakaları üzerine çalışan Psikiyatrist Aytekin Sir, "namus cinayetlerinin" intiharlara dönüştüğü yönünde çok sayıda kanıtın bulunduğunu söyledi. Sir, kızların kendi hayatlarını almaya zorlandıklarını vurguladı. Geçen yıl, Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Yakın Ertürk'ün de aynı sonuca vardığı hatırlatılan haberde, Nuran Uca'nın ailesinin, kızlarını intihara zorladığına dair herhangi bir kanıt bulunamadığına dikkat çekildi.
Kamer'in bir başka yetkilisi Vildan Ayçiçek de kendilerine başvuran kadınların pek çoğunun okuma yazma bilmediğini, yasal haklarından habersiz olduklarını söyledi. Ayçiçek, İngiltere ve başka ülkelerdeki Türk ve Kürtlerden bile kendilerine telefon geldiğini ifade etti.
-"KIZ KARDEŞİM HATA YAPARSA NAMUSUMUZU TEMİZLEMEK ZORUNDA"-
Diyarbakır yakınlarında bir köylü oluğu bildirilen Seyikan Arslan, "Kurallar olmasaydı kaos olurdu. Kız kardeşim ya da annem bir hata yaparsa, biz (erkekler) gerekeni yaparız. Namusumuzu temizlemek zorundalar" dedi.
Haberde, söz konusu intiharların artmasında, Türkiye'de "namus cinayetlerinin" önlenmesi için atılan adımların sorumlu tutulduğu, bunun ise ironik olduğu ifade edildi. Haberde,"Ankara'nın İslamcı kökenli reformcu hükümetinin" namus cinayeti ile ilgili cezaları arttırdığı bu nedenle erkekleri hapisten korumak için ailelerin kadınlarını, intihara zorladıklarına inandığı kaydedildi.
ANKA