Avusturya'da yaşayan ve iki kızının Türkiye'de Adnan Oktar tarafından alıkonulduğunu iddia eden Elvan Koçak, çocuklarının kandırıldığına inandığını belirterek, "Devletime güveniyorum. Güvenim de boşa çıkmadı. Sabrettim, bekledim, bugünü de yaşadım." dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Koçak, eski eşiyle 2012'de boşandıklarını ancak 17 yaşındaki Büşra ve ikiz kardeşi Muhammed Hüseyin ile 20 yaşındaki kızı Şeyma ile çok iyi ilişkileri olduğunu dile getirdi.
Şeyma'nın Avusturya'da mimarlık eğitimi aldığını, lise öğrencisi Büşra'nın tıp eğitimi alacağını ifade eden Koçak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Küçük kızım Büşra'yı 6 aydır göremiyordum, en son 2017'nin Ramazan Bayramı'nda beraberdik. Sonra küçük kızımla kopukluk oldu, bana hem ablası hem de ikiz erkek kardeşi 'Büşra tıp okuyacak, dersleri çok ağır.' dedi. Latince de almıştı. Üniversite hazırlık sınıfına geçecekti. Çocuğun üzerine gitmek istemedim. Diğer iki çocuğumla yemek yiyor, tatile gidiyor, yurtdışına çıkıyorduk ama Büşra ile bir kopukluk vardı. Bahanelerle beni bir süre daha oyaladılar. En sonunda Türkiye'den bir haber geldi 7 Ocak'ta, 'Büşra'yı biz Adnan Oktar'ın televizyonunda gördük.' diye Sonra araştırdık, ortaya çıktı ki en son görüştüğümüzden sonra annesi ortak velayetimiz olan çocuğu okulundan, 'Türkiye'de doktorun yanında staj görecek diye Türkiye'ye göndereceğim.' diyerek almış. Temmuz 2017'den itibaren Adnan Oktar'ın programlarına çıkıyormuş. Tabii biz takip etmediğimiz için annesiyle de ayrı olduğumuz için, diğer çocuklarımla görüşüyordum ama Büşra ile görüşemiyordum. Beni hep kandırmış çocuklar, ben kızarım diye benden korkmuşlar."
Koçak, Büşra'nın Adnan Oktar'ın yanında olduğunu öğrenmesinin ardından büyük kızı Şeyma'yı aradığını, ancak ondan da müsait olmadığı yanıtını aldığını belirterek, "Şeyma'nın da yaklaşık 40-45 gündür orada olduğunu öğrendim. Şeyma aralık ayının başında gitmiş. Aradığımda 'Görüşemem, ben buradayım iyiyim, burada üniversite okuyacağım. dedi. 'Hemen oradan ayrılın gerekirse ben gelip alayım.' dedim. Kabul etmedi. Oğlum Muhammed Hüseyin'e ablalarını almak için gideceğimi, suç duyurusunda bulunacağımı söyledim. Muhammed Hüseyin, annesine her şeyi anlatmış." ifadelerini kullandı.
Viyana'da savcılığa ve polise şikayette bulunmasının ardından Türkiye'ye gelerek suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Koçak, "Türkiye'ye gittiğim andan itibaren Adnan Oktar benim Türkiye'ye gideceğimi öğreniyor ve kendi televizyonunda benim hakkımda haberler yapmaya başlıyor. Annesi Türkiye'ye giderken Muhammed Hüseyin'i de götürmüş. Ocak ayının sonuna doğru suç duyurusunda bulundum. 10 gün içinde karar çıktı. Önceki eşimle velayet ortaktı, Türkiye'de tamamen bana verildi. Velayetin verildiği gece çocuklarımı kaçırdılar yurt dışına. Küçük kızım Büşra ve ikiz kardeşi Muhammed Hüseyin 17 yaşındaydı, büyük kızım Şeyma o zaman 19 yaşındaydı, şimdi 20 yaşında." diye konuştu.
Elvan Koçak, ocak ayında Türkiye'de çocuklarının velayetini almasının ardından eski eşi ve çocuklarının tehdit iddiasıyla kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, davayı kazandığını söyledi.
Türkiye'de velayet karar çıktığı gün sosyal hizmet uzmanlarıyla çocuk büroya gittiğini ve çocuklarının Atatürk Havalimanı'ndan yurt dışında çıkıştığını öğrendiğini anlatan Koçak, "Adnan Oktar kendi uçağıyla kaçırmış Türkiye'den çocuklarımı. Çünkü ben o gece Türkiye'den bütün uçuşları incelettirdim. Pasaporttan çıkışları var fakat sonrası yok." dedi.
"ULUSLARARASI ÖRGÜT"
Koçak, çocuklarından 1 ay öncesine kadar haber alamadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"1 ay önce Hollanda'da ortaya çıktılar. Hollanda'da ortaya çıkmalarının nedeni de şu, ben Türkiye'de çıkan kararları buraya getirdim, burada avukat tuttum, Avusturya'da da aynı kararlar çıktı; 'annesine uzaklaştırma, çocukların pasaportları alınacak, yurt dışına çıkamayacak, bu örgütten uzak tutulacak.' diye. Sonra gizli bir el Avusturya'daki kararların hepsini yaklaşık 45 gün önce onların lehine çevirdi. Benim lehime olan kararların hepsini iptal ettiler ve onların lehine çıkardılar. Bundan sonra çocuklar ve anneleri Hollanda'da ortaya çıktı ve sosyal medya hesaplarından paylaşım yapmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bu konuda haber alışverişinde bulunuyordum. Bir devlet büyüğümüz bana 'Sabretsin beklesin. Bu, uluslararası bir örgüt. Biz her şeyin takipçiyiz.' dedi. Ben devletime güveniyorum. Güvenim de boşa çıkmadı. Sabrettim, bekledim, bugünü de yaşadım. Çocuklarımın da birkaç güne doğruyu görüp geleceğini düşünüyorum."
"SABIRLA MÜCADELEME DEVAM ETTİM"
Boşanma nedenlerinden birinin, eski eşinin Adnan Oktar'a bağlılığı olduğunu belirten Koçak, "Çocuklarımı böyle bir pisliğin içine sokacağını düşünemedim. Önce eski eşimi, sonra çocuklarımı kandırmışlar. Hepsinin kandırıldığına inanıyorum. Ben inanmıyorum benim çocuklarım oraya isteyerek gitsinler; isteyerek gitseler de sonradan pişman oldular. Kesinlikle çocuklarımı suçlamadım. Benim hakkımda suç duyurusunda bulundular, mesnetsizce iftiralar attılar, çocuklarımın üzerinden onlar söylediler. Hiçbirine kulak asmadım. Sabırla mücadeleme devam ettim. Bugün devletimizin gerekeni yaptığını düşünüyorum." diye konuştu.
Koçak, hem Avusturya'da hem Türkiye'de hukuki mücadele verdiğini belirterek, "Hukuksuz hiçbir şey yapmadık. Benim görüştüğüm kişiler Adnan Oktar tarafından günlerce içeride tutuldu. Ailelerimize geçmiş olsun, böyle rezil bir örgütten kurtuluyoruz. Çok şey yaşadım bu süreçte. Böyle bir örgütten ailelerimiz, Türk milleti kurtuluyor." dedi.