HABER

KKTC ekonomisinde olumlu gelişmeler

LEFKOŞA (İHA) - Finans sektöründe yaklaşık 4 yıl önce patlak veren ve toplumun genelini derinden etkileyen krizin ardından ciddi önlemlerle hızla toparlanan bankacılık sektörü, istikrar ve güven sağlayan yapısıyla ekonomiye olumlu etki yapmaya başladı. Bankalara güven gelmesiyle birlikte yurt dışına kaçan paralar da geri gelmeye başlarken, bankalar kelimenin tam anlamıyla "tıka-basa" para doldu.

KKTC Merkez Bankası'ndan alınan bilgilere göre, nisan ayı itibarıyla bankalardaki toplam mevduat miktarı yüzde 46'sı TL olmak üzere 1.9 milyar dolar. Üstelik bu miktarın yaklaşık yarısına denk gelen 1.2 milyarı nakit. Bankacılık krizinden önce 1 milyar dolar olan, krizle birlikte 800 milyon dolara inen mevduat miktarı, bugün tarihi bir düzeye ulaşmış durumda. Ekonomik verilere göre, 1.9 milyar dolarlık mevduat, 1.2 milyar dolarlık ülkenin toplam Gayri Safi Milli Hasılası'nı da aşmış durumda. Bankalardaki mevduatın yüzde 46'sının TL'den oluşması da bu dönemin bir başka dikkat çeken özelliği. Banka krizinden önce bankalardaki TL cinsinden mevduat oranı, diğer para birimlerine göre yüzde 30'larda kalırken, bugün yüzde 54 dövize karşılık yüzde 46 TL oranı, Türk Lirası'na güvenin göstergesi olarak niteleniyor.

Sektördeki iyileşme ve alınan önlemlerle birlikte Merkez Bankası'nın bilanço yapısında da ciddi iyileşmeler oldu. Krizden önce Merkez Bankası'nın toplam kaynaklarının ancak yüzde 50'si mevduatlar ile munzam karşılıklardan oluşurken, 2003 sonu itibarıyla bu oran yüzde 80'in üzerine çıktı. Aynı tarihler itibarıyla likit varlıkların aktif içindeki payı da yüzde 14'den yüzde 66'ya yükseldi. Merkez Bankası, Kalkınma Bankası, 21 offshore ve kooperatifler hariç 25 ticari bankanın bulunduğu KKTC'de, 1999 sonunda patlak veren krizle 12 banka ile birlikte 250 milyon dolar para batmıştı.

"SEKTÖRE TAM HAKİMİZ, RİSK YOK" Sektördeki gelişmelerden ve istikrardan memnuniyet belirten Merkez Bankası Başkanı Erdoğan Küçük, bankacılık sektörüne güven geldiğini belirtti. Küçük, alınan önlemler, yapılan yasal düzenlemelerle sisteme tam hakim olduklarını kaydetti. Merkez Bankası Başkanı Küçük, ağır krizin ardından son 3 yılda uygulamaya konan mali politikalar ve Türkiye'den sağlanan mali katkılarla bankalar krizinin yarattığı olumsuzlukların önemli ölçüde aşıldığını anlattı. Bu süreçte Merkez Bankası'nın yeniden yapılandırılmasının ve sektördeki etkinliğinin artırılmasının önemini de vurgulayan Küçük, özetle şunları kaydetti: "Sektördeki güven sorunu, Merkez Bankası'nın yeniden yapılandırılarak siyasi otoriteden arındırılması, finans sektöründeki etkinliğinin artırılması, daha özerk bir yapıya kavuşturulması , yapısal düzenlemeler getiren reform yasalarının çıkarılması sonucu aşıldı ve bunun göstergesi olarak bankacılık sektöründeki toplam mevduatlarda önemli artış oldu."

Merkez Bankası'nın sektöre tam olarak hakim olduğunu, yakından takip yapıldığını ve risk kalmadığını belirten Küçük, "Bankaların yapısının güçlendirilmesiyle krize karşı dayanıklı hale getirildi. Sistem istikrara kavuştuktan ve güçlendikten sonra problemli olan bankalar hemen göze batar. Çünkü bu sistemde yakın takip vardır. Bu nedenle Merkez Bankası artık sektörde ciddi risk görmüyor" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Küçük, bankaların bugünkü yapılarıyla piyasanın her türlü kredi talebini karşılayabilecek potansiyelde olduğunu, ancak yatırım ikliminin oluşmaması nedeniyle bankaların tüketici kredilerine yöneldiğini belirtti. Yatırım ikliminin oluşmamasında, siyasi sorun ve tanınmamışlık yanında, yasal ve teknik alt yapıdaki yetersizliklerin de etken olduğunu söyleyen Küçük, yeniden yapılanma süreciyle birlikte kredilerin geri dönüşüne kurallar getirildiğini ve artık gelişi güzel kredi verilemediğini anlattı.

MEVDUAT ARTIŞININ NEDENLERİ Bankalardaki mevduat artışının nedenlerini ise Küçük şöyle özetledi:

"Sektördeki dinamizm, yasal önlemler ve yeniden sağlanan güven yanında, 12 banka ile birlikte batan 250 milyon Dolar'ın Türkiye'den gelmesi, yurt dışına giden tasarrufun geri dönmesi ve yastık altındaki paranın sisteme girmesi mevduat artışındaki en önemli nedenler...."

"Bankalardaki mevduatların belirli ellerde toplandığına" ilişkin görüşlere katılmadığını da söyleyen Merkez Bankası Başkanı, "Avrupa kadar olmasa da dağılımda denge var. Dengesizlik olduğuna inanmıyorum" dedi. Bankacılık sektöründeki iyileşmeler yanında ekonominin de büyüme trendini yakaladığını ve 2003 yılında büyüme oranının yüzde 11.4'e çıktığını söyleyen Küçük, refah seviyesinin göstergesi olarak kabul edilen kişi başına GSMH'nın 2001'de 4 bin 300 dolar iken, 2002'de 4 bin 410'a, 2003 sonunda da 6 bin dolara yükseldiğini kaydetti. Merkez Bankası Başkanı, KKTC'de uygulanmayan "satın alma" paritesine göre hesaplama yapılması halinde ise kişi başına GSMH'nın 10 bin dolar olarak tahmin edildiğini söyledi.
KKTC'de çoğu küçük toplam 25 banka bulunduğunun anımsatılarak, yaygın olarak tartışılan banka birleşmeleriyle ilgili görüşünün sorulması üzerine ise Küçük, özetle şunları söyledi:
"Çok fazla banka rantabl değil, birleşmeler daha avantajlı, maliyetler azalır. Tabi bankanın küçük-büyük olmasından çok, sermayesinin güçlü olması önemlidir. Yıl sonu itibarıyla yasal özkaynak 2 milyar dolara çıkacak, bankalar da buna uymak zorunda. Avrupa Birliği'nde ise özkaynak 5 milyon Euro. Kademe kademe geçiş süreciyle bu miktara bizim de ulaşmamız gerekir. Bankalar Yasası'nda birleşmeler için teşvik olmasına karşın niyet yok. 'Küçük olsun da benim olsun' mantığı hakim. Ama süreç içinde birleşmek zorunda kalacaklar."

Merkez Bankası Başkanı Erdoğan Küçük, kriz döneminde uygulamaya giren mevduatlara tam garantinin, güven ve istikrarın oluşmasıyla kademeli olarak kaldırılacağını da tekrarladı. Yasa uyarınca hesap bazındaki garanti sisteminin, 1 Eylül'den itibaren 200 bin euro ile sınırlandırılacağını ve bu miktarın kademeli olarak azaltılacağını söyleyen Küçük, teminat kapsamındaki miktarın 1 Aralık'tan itibaren 100 bin, 1 Mart 2005'ten itibaren 50 bin ve 1 Haziran 2005'ten itibaren de 20 bin euro olarak kalıcı hale geleceğini söyledi. AB standardının da 20 bin euro olduğunu söyleyen Küçük, hesap bazındaki garantiler için yapılan bu düzenlemenin ardından, yıl sonunda yapılacak yasal değişiklikle kişi bazındaki garantilere de düzenleme getirileceğini ekledi.

En Çok Aranan Haberler