Kktc Eski Maliye Bakanı Tatar, Sivas'ta Konferans Verdi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Eski Maliye Bakanı ve Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Cumhuriyet Üniversitesi'nde "Kıbrıs’taki Ekonomik ve Siyasi Gelişmeler" konulu konferans verdi.Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta üniversite öğrencilerine bilgiler veren Tatar, KKTC ile ilgili çeşitli konulara değindi.Kanın döküldüğü yerde ekonominin olmayacağını anlatan Milletvekili Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bir devlet kurulmuştur. Bu devletin kurulmasında tabii ki Kıbrıslı Türkler mücahit bir halk olarak çok büyük bir uğraş vermiştir, mücadele etmiştir ve 1974’te geleceklerini kurtarmışlardır. Çünkü bizler Kıbrıs’ta azınlık ve esaret altında bir bakıma soykırıma uğrama aşamasındayken, Türk milleti oradaki Türklerin imdadına yetişmiştir. Çünkü 1960 anlaşmalarından dolayı Türkiye Cumhuriyeti garanti haklarını kullanmış ve Yunanistan’daki cuntanın o zaman Makaryos’u devirmesiyle Türkiye Cumhuriyeti ağırlığını koymuş, askerini oraya göndermiş ve o günden bugüne gerçekten Kıbrıs’ın tümünde kalıcı bir barış ortamı yaratmıştır. Aksi takdirde kan dökülecekti, kanın döküldüğü yerde de ekonomi olmaz o bakımdan Türk askerinin adaya ayak basmasıyla Rumlar da güneyde kendi ekonomilerini geliştirme imkanına kavuşmuşlardır. Tabi Rumlar Yunanistan ile birlikte Avrupa’nın 'şımarık çocukları' olarak son yıllarda büyük hatalar yapmışlardır. O kadar şımarmışlar ki bize kimse dokunamaz, biz her şeyi yaparız uyarılara ekonomik kavramları da ihlal ederek birkaç yılda batma noktasına gelmiştir” dedi."AVRUPA BİRLİĞİ'NDE HER ŞEY EKONOMİYE BAĞLIDIR""Avrupa Birliği’nin, anlarsanız orada her şey ekonomiye bağlıdır" diyen Tatar, "Savurganlık bir noktaya kadardır ve Avrupa Birliği Merkez Bankası bir noktaya kadar işi garanti görür. Eğer siz gerekli uyarıları dikkate almazsanız, kamu harcamalarını artırırsanız bütçe açıkları giderek artar, günün sonunda Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi’nde olduğu gibi mevduatlara kadar gider. Çünkü devletin borçlandığı paraları günün sonunda bankalar geri talep ettiklerinde o paralar geri ödenmez mevduat sahiplerinin paralarına el konulur ve o kadar büyük finansman açıklarıyla kalınır ki Avrupa Birliği ve Merkez Bankası Birliği daha fazla yardımcı olmaz" ifadelerini kullandı."GÜNEY KIBRIS'IN EKONOMİSİ RESMEN BATMIŞTIR"Güney Kıbrıs ekonomisin battığı söyleyen Tatar, “Güney Kıbrıs resmen batmıştır. Şu anda Troyka üçlüsü kurtarma paketi adı altında bir takım dayatmalarla Güney Kıbrıs’ı tekrar eski günlerine kavuşturmaya çalışıyorlar. Bunlar tabii ki başta özelleştirme, tasarruf tedbirleri ve halkını rencide edecek rahatsız edecek noktada tedbirler bu noktada tabi zorlanıyorlar ve görüşmeler devam ediyor” şeklinde konuştu."KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMAK ZORUNDA""Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi ayakları üzerinde durmak zorunda. Kuzeyi bizim geliştirmemiz lazım. Şimdi ben 4 yıl önce maliye bakanı olduğumda gerçekten bir enkaz devir aldığımızı burada paylaşıyorum" diyen Tatar, sözlerine şöyle devam etti:"En büyük iş bizim hükümete ve özellikle maliye bakanı olarak bana düştü ve sendikaları karşımda buldum. Çünkü günün sonunda devletimizi kurtarmak için, devletimizi ayakta tutabilmek için bazı gerçekten siyasi anlamda çok sıkıntılı bir takım tedbirlerin alınması gerektiği noktasında kendinizi belki feda etmeniz lazım. Çünkü siyaset denilen işte bir şeyleri verme, halka şirin görünme, halka daha fazlasını ferah anlamında ama birde bakıyorsunuz ki devletin geliri ile gideri örtüşmüyor. Gelirler 10 kuruş giderler 15 kuruş. Her yıl 5 kuruş açık veriyor. Bu açığı nasıl kapatacaksınız. Bize hamdolsun Türkiye imkanlarına göre yardımcı oluyor ancak ona rağmen açıklar büyüyor. Açıklar büyüyünce bankalardan borçlanma, başka imkanları yaratma adına devlet kendini zorlamış ama yılda gayrisafi milli hasılanın yüzde 10’undan fazla yani master kriterlerine göre yüzde 3 olduğu o bütçe açıkları bizde yüzde 15 derecelerine kadar yükselmiş. Dolayısıyla hükümete geldiğimizde çok büyük tepkiler almak zorunda kaldık. Bunların başında burada da ifade edildiği gibi ek mesailerin kısaltılması. Çünkü baktık ki kamu ailesinde o kadar büyük yükler oluşmuş ki yılda 70-80 milyon Türk Lirası, bizim için o rakam büyük ek mesai adı altında ödeme yapılmış. Ek mesailerin azaltılması için yasal düzenleme ile bir kere demokrasilerde her şey yasal düzenlemeyle olur. Bütün bunlarda yapılan değişiklerde ek mesaileri 30 milyon TL’lere kadar gelir elde ettik. Şimdi devletin yapısına bakıldığında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetinde bir kere bu bütçe açıklarının esas nedenlerinden bir tanesi yüksek emekliliğin yanında görev zararı unsuru altında elektrik kurumu ve belediyeler gibi ana kuruluşların açıklarıdır. Siz devletin bütçesini aldığınız tedbirlere göre yaptığınız çalışmalara hem gelirini arttırarak hem tasarruf tedbiriyle bir noktalara kadar getirebilirsiniz."