LEFKOŞA (İHA) - KKTC Meclisi'nde muhalefeti oluşturan ikinci parti konumunda olan Demokrat Parti'nin (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Başbakan Ferdi Sabit Soyer'in, Türkiye'deki Ergenekon iddianamesinde adı geçen 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve eski başbakanlardan UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu hakkındaki iddialar için soruşturma talebinde bulunması konusunda açıklamalarda bulundu.
"Ortada var olanın iddianame olmadığını, halen sorgulanan bir kişinin evrakları arasından bulunan bir rapor olduğunu" kaydeden Serdar Denktaş, bu raporun ne kadar doğru veya yanlış olduğunun ve ne kadar ciddiye alınması gerektiğinin ileride ortaya çıkacağını söyledi. Bütün raporu incelediğini belirten ve kendisiyle ilgili bir telefon konuşmasına atıf yapıldığına işaret eden Serdar Denktaş, "Ne kullanılan jargon benim jargonum, ne herhangi bir komutan bana bugüne kadar 'beyefendi' diye hitap etti. Böyle yaşı daha geçkin, başbakan, cumhurbaşkanı seviyesindeki insanlara kullanılır ama bana hiç 'beyefendi' dediğini hatırlamıyorum, bir üst rütbeli komutanın" diye konuştu.
Bütün olayların içeriğine baktığında 1998 yılındaki gelişmeleri hatırlamaya çalıştığını belirterek, "Onunla da uyumlu bir şey var" diyen Serdar Denktaş, ya bütün o gelişmeleri de bilen birilerinin bir senaryo yazarak sızdırdığını, ya da eğer yazılanlar doğruysa ortada bir tertip olduğunu kaydetti.
Serdar Denktaş, şöyle devam etti: "Bütün bu tertip içinde ortaya çıkan şu; Denktaşlardan kurtulma, onun yerine işte 'sözümüzü dinleyecek, bizim söylediğimizden çıkmayacak birilerinin getirilmesi' gibi bir tertip var. Ve 1998'deki bir belgedir ama aslında 1994'lerden başlayan bir sürecin devamı gibi görülüyor."
"O yıllarda neden böyle bir ihtiyaç doğdu ve nereye varılmak isteniyor" sorularını sorarak, belgede "ileride kritik günlerden" bahsedildiğini belirten Serdar Denktaş, "kritik" olarak nitelenen günlerin Annan Planı dönemini akla getirdiğini söyledi. "Ama bu kritik günler acaba geride mi kaldı, yoksa hala daha karşı karşıya geleceğimiz başka kritik günler mi var?" diye soran Denktaş, belgede kendisine atıf yapılarak, "İstediklerimizi kabul ettiremeyeceğimiz kişi" denildiğini belirtti.
"Ne isteyecektin ki, ben Serdar Denktaş olarak kabul etmeyeceğim bunu?" diyen DP Genel Başkanı Denktaş, şöyle devam etti: "Kıbrıs Türk halkının hakları konusunda baş eğmedim, eğmem. Ama şu gelip söylense bize, 'kardeşim sen Türkiye'nin âli menfaatlerine, KKTC halkının haklarına zarar veriyorsun, bak şunları şunları yapıyorsun, çekil' deseler, hiç böyle işlere girmeden, ben zaten çekilirim. Türkiye'ye anavatana o kadar bağlılığım var, öyle yetiştim, babam da (Rauf Denktaş) aynı durumdadır. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu, bunu anlamak benim açımdan gerçekten zor."
"Rapor gerçekse ve raporu yazanlar da eğer milliyetçi ise Serdar Denktaş'ı PKK terör örgütü ile eş değer tutmalarının kendisini çok üzdüğünü" kaydeden Serdar Denktaş, "İnanılmaz takmış durumdayım bu konuya. Çünkü hak etmediğime inanıyorum böyle bir suçlamayı. Kim neden böyle bir benzetme yapsın" diye konuştu.
Serdar Denktaş, belge gerçek olmasa bile, kendisine böyle bir atıf yapılmasından son derece üzüntü duyduğunu kaydetti. Başbakan Soyer'in soruşturma talebini seçimler öncesinde yapmasını da "ilginç" olarak niteleyen Serdar Denktaş, raporun Ergenekon'la bağının tespit edilmediğini söyledi.
"Benzeri olayların hala devam ettiğini" savunan Denktaş, UBP'nin, "Hiç bir şey söylemeden, tartışma programlarından kaçarak, 20 Nisan sonrası hiç bir plan projeyi ortaya koymadan" oy oranını artırdığına değindi. Denktaş, "Nerden oluşuyor, tutuklu Ergenekon tam tutuklu değil de gene benzeri bir şeyler mi dönüyor memlekette. Yoksa Ergenekon'u tutuklayanlar bu sefer onların yaptığını tekrar başka maksatla mı yapıyor?" diye sorarak şöyle devam etti: "Adaylar açısından bakın program açısından bakın, söylemler açısından bakın, televizyon performansları açısından bakın, neresinden bakarsanız bakın, böylesi bir yükselmeyi hak eden bir konumda değil, UBP. Bir anda gayet iyi harcama yapmaya başlayabildiler. Şimdi bütün partilerde var bu, bizde yok ama yine bir şeyler dönüyor ortada. Bu da (belge) üstüne tuz biber diye geldi. Peki niye geldi, onun yükselişini engellemek için mi, yoksa bir ters tepki yapsın da tek başına iktidar hayali gerçekleşsin diye mi? Bilemiyorum, yani bir şey var. Zamanı ilginç, içerik ilginç."
Serdar Denktaş, belgeyi, başbakan Soyer'in Başsavcılığa verdiği hatırlatılınca, "Sayın Soyer'in mal bulmuş mağribi gibi bunun üstüne bu şekilde gelmesi, bu zamanlamayla gelmesi çok çok ilginç. Dur hele bir bakalım, gerçekten muteber bir belge mi onu görelim" dedi.
19 Nisan seçimlerinden birinci parti olarak çıkmayı hedeflediklerini dile getiren Serdar Denktaş, "Ortaya koyduğumuz program ve çıkardığımız adaylarla bunu hak etmiş durumda olduğumuza inanıyoruz" iddiasında bulundu.