Klarnet Ve Kanunun Pirleri Buluştu

Küçükçekmecelilerle buluşan klarnetin piri Serkan Çağrı, ilk programında ünlü kanun virtüözü Göksel Baktagir'i ağırladı. Söyleşide kanun ve klarnetin buluşması müzik ziyafeti yaşattı.Küçükçekmece Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında 'Müziğe Dair' isimli söyleşiyle Küçükçekmecelilerle buluşan klarnetin piri Serkan Çağrı, ilk programında ünlü kanun virtüözü Göksel Baktagir'i ağırladı. Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki söyleşi ikilinin müziğe dair samimi sohbetleriyle renklenirken, kanun ve klarnetin buluşması müzik ziyafeti yaşattı.Usta klarnetçi Serkan Çağrı, müziğin insan hayatında olmazsa olmaz olduğunu belirterek, Osmanlı Devleti'nde su ve müzikle akıl hastalarının tedavi edildiğinin altını çizdi.Kanun virtüözü ve bestekar Göksel Baktagir ise, “Bugün bütün uzmanlar, bir çocuğun okuma yazma lisanını öğrenmeden evvel müzik lisanını öğrenmesi gerektiğini ifade ediyor. Müzik insana fiziksel bir rahatlama sağlarken, ihtiyaç duyduğu terapiyi de sağlıyor” diyerek müziğin önemine dikkat çekti.“İÇ SESİNİZİ DİNLEYİN, HAREKETE GEÇİN”Müzik yolculuğunda yaptığı çalışmaları katılımcılarla paylaşan Göksel Baktagir, “Gelecek nesillere bir okul mahiyetinde yaptığım tüm eserleri albümlerime katıyorum. Müzik alanında inanılmaz gençler yetişiyor” diyerek, bunun kendisi için bir mutluluk vesilesi olduğunu dile getirdi.Baktagir, müziğe ilgi duyan gençlere de, “İç sesinizi dinleyin. Ona cevap verin. Bir şeyler üretmeye çalışın” diyerek seslendi.Programda ikili, katılımcıların sorularını da yanıtlayarak, kanun ve klarnetle icra ettikleri müzikle kulakların pasını sildi. Daha önce defalarca birlikte sahneye çıkan Çağrı ve Baktagir'e dinleyiciler de hep bir ağızdan söyledikleri şarkılarla eşlik etti.“KLARNET MEYHANE ENSTRÜMANINDAN İBARET DEĞİL”Bir katılımcının “Türk musikisi enstrümanları meyhane müziği olarak görülüyor” sözlerine “Bazı enstrümanlar masalarda çalınan enstrümanlardan ibaret sayılmasın” cevabını veren Serkan Çağrı, şunları söyledi:“Klarnet, üstad Şükrü Tunar zamanında değerli ve çok önemli bir enstrümandı. Nefesiyle klarnete can veren adamdı Şükrü Tunar. Besteleriyle bir noktaya taşımıştı klarneti. Daha sonraları klarnet dinleyicinin masasına çağırdığı, gel çal şu havayı dediği bir enstrüman haline geldi. O, şimdilerde yine değişti. Yine Şükrü Tunar dönemine geri döndü.”Avrupa'da Türkiye'yi enstrümanistlerin temsil ettiğini belirten Çağrı, “Bugün İpsala sınırımızdan sonra pop müzik sanatçılarımızdan bir kişinin ismi tanınıyor. O da Tarkan. Ama bir Göksel Baktagir, bir Burhan Öcal her yerde var. Avrupa'da bizi tanımlayan sözlü müzikler değil. Bizim burada trilyonlar kazanan popçularımız orda tanınmıyor. Enstrümanistler yurt dışına bu işi taşıyor ama bizde bu durum farklı. İyi müziği hep birlikte korumalıyız” diye konuştu.