Heather Wilhelm-Routenberg ve eşi Robin embriyoların implante edilmesi için New York'ta bir kliniğe başvurdular. Bir kızları olmasını sağlamak için de cinsiyet seçimi sürecinden faydalandılar. Ancak 15. haftada taramaya gittiklerinde bebeğin bir kız değil erkek olduğu ortaya çıktı. Şoke olduklarını söyleyen çift Heather’a başka birinin embriyosunun yerleştirildiğinden şüphelendiler.
Ertesi gün çift, Heather'ın bir erkek çocuğu taşıdığını doğrulamak amacıyla ikinci bir tarama için rezervasyon yaptırdı ve klinik, embriyonun çifte ait olup olmadığını öğrenmek için bir soruşturma başlattı.
Soruşturma devam ederken Heather ve Robbie sancılı bir bekleme süreci geçirdi. Heather, içinde büyüyen bebekle hiçbir bağlantısı hiçbir bağlantısı yokmuş gibi hissetti çünkü onun kendisine ait olup olmadığını bilmiyordu. Ancak soruşturmanın sonunda embriyonun çifte ait olduğu doğrulanınca derin bir ihanet duygusu hissettiler.
İçindeki bebekle bağ kuramama halinden nefret ettiğini söyledi ve hamileliği korkunç bir deneyim olarak nitelendirdi. Genç kadın Aralık 2020'de doğduğunda, onu emzirmek için çabalarken şiddetli endişe ve intihar düşünceleri yaşamaya başladı. Sonrasında kendisine doğum sonrası depresyon teşhisi kondu.
Heather, 18 aylık oğulları bir mucize olduğu için nankör görünmek istemediğini de belirtti. Ancak çift yine de, tıbbi uygulama hatasını gerekçe göstererek kliniğe dava açmaya karar verdi.
Heather şimdi doğum sonrası depresyondan kurtulurken, hayatının ilk aylarında bebeğiyle bağ kuramadığı için muazzam bir suçluluk ve utanç hissettiğini söylüyor.