Kobani’de 24 saat!

Hastanelerin vurulması nedeniyle yaralılar evlerde tedavi ediliyor, dışarıya ışık yansımaması için açık yerler karartılıyor...

Öte yandan Milliyet'e konuşan Kanton Başbakanı Enver Müslim, "Eğer IŞİD'e önlem alınmazsa Türkiye'nin başına bela olacak" dedi.

IŞİD kuşatması altında bulunan Kobani’ye 5 gün arayla ikinci kez geçmeyi başardık. Ancak ikinci geçişimizi mayınlı sahadan yapmak zorunda kaldık. Kobani’ye girmek için önce üçüncü kez el değiştiren ve YPG’nin bayrağını astığı stratejik Til Şeir Tepesi’ne ulaştık. IŞİD’in sık sık havan ve uçaksavar atışı yaptığı Til Şeir Tepesi’ndeki YPG’liler, hedef olmamak için tepenin ardında bizi karşıladı.

Risk nedeniyle bizi tepede daha fazla tutamayacaklarını söyleyince bizi Kobani’ye götürecek aracı beklemeye başladık. Kobani’ye yola çıktığımızda saatler 12’yi gösteriyordu. IŞİD mevzilerine yakın noktalardan geçen aracı kullanan YPG’li, hedef olmamak için son sürat arazide tozu dumana katarak yol aldı. Kobani’ye varmadan önce isimlerimiz YPG yönetimine ulaştırıldı.

Mürşitpınar’daki resmi kapının IŞİD tehdidi nedeniyle kapalı olması nedeniyle insan ve araç geçişinin yapıldığı Yumurtalık kapısının Suriye tarafında yüzlerce araç Türkiye’ye geçmek için uzun kuyruklar oluşturmuştu. Araçlarında bekleyen kadın ve çocuklar dahil yüzlerce aile Türkiye’den izin çıkmasını bekliyordu.

Kanasla vurdular

Bir gün önce, sınırı geçmek isteyen ailelerin üzerine IŞİD tarafından suikast silahı olarak bilinen Kanas tüfeğiyle yapılan atışlarda ikisi çocuk, üçü kadın olmak üzere beş kişinin yaralandığı bilgisini alıyoruz. Rastgele havan atışı nedeniyle de siviller büyük tehdit altında kalırken, yol boyunca IŞİD’in gerek havan, gerekse uçaksavarlarla yaptıkları atışlarda telef olmuş koyun ve ineklere rastlıyoruz.
Kente doğru yola çıktığımızda saat 14.00’ü geçiyordu. Kum ve toprak çuvalları ile çevrilen mevzilerinde yüzlerce kadın ve erkek YPG’linin elleri tetikte beklediği şehirde savaşın yarattığı tahribatı daha iyi görebiliyoruz.

Sokak sokak savaş

Atılan top mermileri nedeniyle işyerleri ve evler büyük hasar görmüş durumda. Yıkıntılar arasında YPG’liler beliriyor. Birçok sokak ve köşe başları IŞİD’den gelebilecek saldırılara karşı tutulmuş durumda. Savaşın yıkıcı etkisi, kentin merkezinde daha iyi hissediliyor. Çarşı merkezi ve ana caddelerin tamamına yakını atılan top, havan mermileri ve uçakların bombalaması nedeniyle tamamen yıkılmış durumda.

Hastanelerin vurulması nedeniyle yaralılar evlerde tedavi ediliyor. Durumu ağır olanlar Türkiye’ye gönderiliyor.

İntihar saldırıları

Kentte yıkıntının büyüklüğü sadece havan ve uçak bombalaması ile değil, intihar saldırısında kullanılan araçların infilak etmesi nedeniyle de büyük hasarlar meydana gelmiş. İntihar saldırısında kullanılan araçlar Telabyat’ta özel olarak hazırlanıyor. Yıkıntının en büyük nedenlerinden biri de araçla intihar saldırılarından kaynaklanıyor.

Kobani’ye yoğun çatışmalar altında girdik. Kente girer girmez bulunduğumuz noktaya çok sayıda havan düşmesi nedeniyle YPG’liler bizi korumak için sığınabileceğimiz bir binaya götürüyor.
Keskin nişancılar

Görüntü çekme isteğimiz, IŞİD’in keskin nişancılarının kente yakın mevzilerde olması ve sık sık havan atışları nedeniyle dışarı çıkmamız mümkün olmuyor.
Kobani’de akşam saatlerinde çatışmalar şiddetleniyor. Saat beş sıralarında yoğunlaşan havan atışı yediden sonra bir anda kesiliyor. Nedeni ise savaş uçaklarının sesleri. Savaş uçakları bölgede keşif uçuşu yaparken, IŞİD, yerlerinin belli olmaması için saldırıya ara verirken, uçakların bölgeden ayrılması ardından yeniden saldırı başlıyor. Bir Kobanili, sığındığımız evde pencerelere yaklaşmamamız için bizi sıkı sıkı uyarıyor.

‘Sakın birlikte gezmeyin’

Kobani’de bir süredir çatışmaları yakından izleyen yerel bir gazeteci, Kobani’de güvende olmamız için nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda uyarılarda bulunarak, “Açık alanda durmayın, birlikte gezmeyin, çok çabuk hareket edin” diyor. Belirttiğine göre, kentte yaralanma ve ölümlerin çoğu IŞİD’in hakim noktalara ve terk edilmiş evlerin çatı katlarına yerleştirdiği keskin nişancıların atışları sonucu yaşanmış.
Buradakiler, atılan silahın yönünü, çapını ve atış gücünü sesinden anlayarak, atışın nereden yapıldığını ve hangi silahtan olduğunu yorumluyor. Yaşanan patlamaların hangisinin havan, hangisinin uçaksavar ve hangisinin YPG’liler, hangisinin IŞİD tarafından yapıldığını biliyorlar. “Bu bizim, diğeri karşı tarafın” diyerek kritik yapıyorlar.
Elektrik yok
Kobani Kantonu Hükümet Sözcüsü Mahmut Beşşar, dışardan gelen patlama ve silah sesleri konusunda bizi bilgilendiriyor, çatışmaların hangi bölgede yaşandığını anlatıyor.

Elektrik olmadığı için kaldığımız yer jeneratörle aydınlatılıyor. Dışarıya ışık yansımaması için açık yerler karartılıyor. Kentte elektriğin yanı sıra su sıkıntısı yaşanıyor. Su ihtiyacı pet şişelerle karşılanıyor.

Kenti terk etmeyen ve aralarında kadın ile çocukların da bulunduğu yaklaşık 2 bin-2 bin 500 civarında sivilin olduğunu öğreniyoruz. Kalan siviller, güvenli olur diye evlerin sığınaklarında yaşamaya çalışıyor. Çok mecbur olmadıktan sonra dışarı çıkmıyorlar. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru dışarıdan yoğun havan atışları aralıksız devam ederken, uçakların yakınımızda bir bölgeyi bombaladığına tanıklık ediyoruz. Yaşanan patlamanın şiddeti bulunduğumuz binanın duvarlarında yankılanıyor. Kobani’de bir geceyi böyle geçiriyoruz.

İsteğimiz ortak bir mücadele

Kobani Kantonu Başbakanı Enver Müslim, Kobani’de bomba, havan ve silah atışları altında verdiği röportajda, IŞİD’e uçakların havadan YPG’nin ise karadan darbe vurduğunu belirterek, “İnsanlık düşmanı bir örgüte karşı mücadele veriyoruz, Türkiye’den yardım bekliyoruz” dedi.

Müslim’in açıklamalarının satırbaşları şöyle:

* ORTAK MÜCADELE YÜRÜTÜLSÜN: IŞİD, Musul, Rakka, Tikrit, Anbar’ı Irak ordusunun uçak ve ağır silahlarına rağmen birkaç saatte ele geçirdi, ama biz 41 gündür direniyoruz. İsteğimiz IŞİD’e karşı ortak bir tavır ve mücadele yürütülmesidir.

* HAVA SALDIRILARI ETKİLİ OLUYOR: IŞİD’e karşı direnişte başarılıyız. Darbe aldıkça daha da fütursuz şekilde saldırıyorlar. 120’lik havanlarla, tanklarla, uzun menzilli toplarla saldırıyorlar. Aramızdaki mevziler 1-3 km mesafede. Bunların 30 km menzilli silahları var. Hava saldırıları etkili oluyor, bunların daha da sürmesini istiyoruz. IŞİD’e hava saldırısı ile darbe vuruluyor. Biz de savaşarak bunlara darbe vuruyoruz.

‘İnsanlık düşmanı’

* TÜRKİYE VE ULUSLAR ARASI GÜÇLER DESTEK SUNMALI: Bu terör örgütü insanlık düşmanı. Uluslararası güçlerin, dünyanın, Türkiye’nin bize destek sunmasını istiyoruz. Bunlar sadece Kobani’ye ya da Kürtlere yönelik saldırı değil. Tüm insanlığa karşı bir savaş yürütüyorlar ve bunu da açıklamalarında belirtiyorlar.

* TÜRKİYE İNSANİ KORİDOR AÇMALI: Türkiye’nin insani koridor açarak yardım göndermeye devam etmeli. Halen Kobani’de 2 bin - 2 bin 500 kadar kadın ve çocuk sivil var. IŞİD insanlık düşmanıdır, ortak düşmanımızdır. IŞİD’in tüm dünyadan temizlenmesi gerekiyor.

* ÖSO BİZE SIĞINDI: Kobani’ye saldırı olmadan 8 ay önce, Kobani yakınlarında bulunan Arap bölgelerinde ÖSO birlikleri vardı. Bunlar IŞİD saldırıları sonucu ailelerini, eşlerini, çocuklarını, evlerini kaybettiler. IŞİD’den kaçıp daha güvenli buldukları için Kobani’ye sığındılar. Ve şu an ÖSO içinde yer alan bin 500 kadar değişik örgütlerden burada kalanlar var. Bunlar sonradan gelmemiş, bize yardıma gelmemiş. Kobani’ye henüz saldırı olmadan 8 ay önce, bulundukları bölgelerden IŞİD saldırıları sonucu kendi güvenlikleri için buraya sığındılar ve Kobani ye saldırı olunca da şu an YPG ile birlikte IŞİD’e karşı savaşıyorlar.

Kabine evde toplanıyor

Akşam altı sıralarında bulunduğumuz binaya önce Kobani Kantonu Başbakanı Enver Müslim ile Kantonun Dışişleri Bakanı İbrahim Kurdo geliyor. Ellerinde Kalaşnikoflarla odaya giriyorlar. Enver Müslim ile sohbet ederken, yarım saat sonra PYD Eş Başkanı Asya Abdullah kapıda beliriyor. Belinde kütüklük, elinde Kalaşnikof ve korumaları ile birlikte bizlere “hoş geldiniz” diyor. Abdullah ile iki saat süreyle Kobani’de yaşananlar, dış dünyanın Kobani’ye bakışı, Kobani’ne yönelik saldırıların artması, uygulanan ablukayı konuşuyoruz.

Abdullah, “PKK üzerinden partimize saldırılması doğru bir davranış değildir” dedi.

IŞİD, Türkiye için de tehdit

Abdullah, Erdoğan’ın ‘Bizim için PYD ile PKK birdir’ açıklamasına ilişkin, ‘Bu doğru değil. PYD, Suriye’de kimlik mücadelesi veriyor, Suriye’nin partisidir’ dedi

PYD’nin Eş Başkanı Asya Abdullah gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Görüşmeye belinde fişekliği, elinde silahı, beraberinde korumaları ile gelen Asya Abdullah, IŞİD’in Türkiye halkı için de büyük bir tehdit olduğunu ifade eden Abdullah, hükümetin Kobani direnişine destek vermesini istedi. Abdullah’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Kobani’de savaşta gelinen son nokta nedir?

- IŞİD son 4 gündür kapsamlı saldırmak için büyük hazırlık yapıyor. Onlara sürekli Kobani’nin çevresinden yardım geliyor. Rakka, Cerablus, Telabyad’tan hem silah hem güç anlamında sürekli yardım geliyor. Aldığımız bilgilere göre takviye güç ve ağır silahlar getirdiler. Kobani çevresine yerleştirmişler. İhtimalen şiddetli bir saldırıya başvuracaklar.

‘Peşmergeyi reddetmiyoruz’

Peşmerge kuvvetleri Kobani’ye ulaştı mı?

- Peşmergenin gelişiyle ilgili partimiz tarafından şimdiye kadar herhangi bir açıklama yapılmadı. Peşmergenin gelişi Kürt parlamentosunun bir kararıdır. Peşmergeyi reddetmiyoruz. İstişare devam ediyor.

Erdoğan 1300 ÖSO savaşçısının Kobani’ye yardıma geleceğini açıkladı...

- Suriye devrimi ve özgürleşmesi için tavrımız nettir. Şimdi de bu tutumumuzu koruyoruz. Her zaman diyalogdan yanayız. ÖSO zaten Kobani’dedir. YPG ile anlaşmaları vardır. Burkan El Fırat Operasyon Merkezi IŞİD’e karşı direniyor.

**‘Tutum değişmeli’

Türkiye ile görüşüyor musunuz?**

- Türkiye ile daha önce görüşmelerimiz oldu. Kobani kantonu özelde Türkiye’ye genel bir yardım çağrısında bulunmuştu. İstiyoruz ki Türkiye de destek versin Kobani’nin direnişine. IŞİD, Türkiye halkı için de büyük tehlikedir. Türkiye Cumhurbaşkanı son verdiği demeçte çelişkili açıklamalar yapıyor. Parti olarak hem bizimle görüşüyor, hem de görüşmeden sonra ‘PKK-PYD aynıdır’ diyor. PKK ve PYD’yi bir tutması doğru bir siyaset değildir. Çünkü PKK ve PYD bir değildir. PYD, Suriye’de kimlik mücadelesi veriyor. PYD, Suriye’nin partisidir. Biz bugün Suriye’de mücadele ediyoruz. Biz Suriye’nin parçalanmaması ve mezhep çatışması olmaması için mücadele ediyoruz. PKK üzerinden partimize saldırılması doğru bir davranış değildir. Bu tutumun değişmesini istiyoruz. (Milliyet)