YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kocaeli barışı konuşuyor

Barışın neyini konuşacağız. Barışı sağlamanın nasıl olacağını mı? Bir barışın nasıl sağlanacağını mı? Yoksa her iki sorunun ,,,

Barışın neyini konuşacağız. Barışı sağlamanın nasıl olacağını mı? Bir barışın nasıl sağlanacağını mı? Yoksa her iki sorunun cevabını ararken faal olarak içinde almak isteyip istemediğimizi mi?

Önce buna karar vermeliyiz. Marcus Aurelius diyor ki "Elinden gelirse onları eğit; gelmezse onlara katlan." Bu bana mantıklı gibi geliyor.

Barışı kelimeler kavramlar üzerinden konuşacak olursak eğer barış, hoşgörü, diyalog, barış güvercini, zeytin dalı, evrensellik, Kemalizm, İslam, yurttaş, vatansever, vatanperver vs. gibi kelimeleri birileri tarafından mülkiyetlerine geçirilmiş durumda. Siz o kelimeleri veya o kelimeleri de içine alan eylemleri yapamazsınız. Yapabilmeniz için onların parti, dernek, cemaat gibi oluşumlarının içerisinde olmalısınız. Yoksa o kelimeleri mülkiyetlerine geçirenler tarafından bile rağbet görmüyorsunuz. Bu kelime ve kavramların bir de karşı cephesi var ki onlar tarafından kesinlikle reddediliyorsunuz.

Bizler; bizi konuşalım diye buradayız. Ben bu iktidara sivil anayasa yapsınlar diye oy verdim. Benim onlara verdiğim yetki bu yöndedir ama aradan geçen zamana rağmen sivil bir anayasa taslağı dahi yapılmış durumda değildir. Bu benim onlara verdiğim yetki ve vekâleti iptal etmem veya kısıtlamam anlamına gelebiliyor. Meseleye böyle de bakmak lazım.

Sorun biraz da biz beyaz Türkler de diye düşünüyorum. İngiliz’i, Fransız’ı, Alman’ı kendi dillerinde anladık ve hizmet ettik. Budist’e neye nasıl inanıyor diye baktık ama kapı komşumuz Kürt’ü anlamak istemedik. Alevi neden böyle bakıyor böyle inanıyor diye anlamak istemedik.

Amerika’da ki kasırgayı, yangını günlerce konuştuk ama biz yüreklerdeki yangını umursamadık. Haksız başlayan bir mücadelenin zamanla kendi halkı tarafından haklı mücadeleymiş gibi algılanmasına göz yumduk.

Biz barışı isteyenler en az istemeyenler kadar cesur olmazsak barış hayalimizi gerçekleştiremeyeceğiz. Bazı arkadaşlarımız benim aleviyle, Kürt’le sorunum yok diyorlar. İnanın benim dilimi konuşan, benim inancım gibi yaşamak zorunda kalan benim ibadethaneme dokunmayan hiç kimseyle benim de sorunum yok. Ama mesele onların cephesinden bakınca değişiyor. O zaman sorunlar başlıyor. Farklı dilleri konuşmak yazmak bir milleti devleti bölmez. Aksine zenginleştirir. Meseleye Böyle bakmak lazımdır.

Bilge Köyü katliamı diye bir vaka vardı. Cumhurbaşkanımız oraya gittiğinde oradaki annelerimizle tercüman aracılığıyla anlaşmak zorunda kalmıştı. Bu bizim en büyük gerçeğimizdi ama hiçbir basın, yayın organı bir ülkenin Cumhurbaşkanı kendi tebaasıyla tercüman aracılığıyla konuşmak zorunda kaldı diye yazmadılar. Bu da biz beyaz Türkler in sorunu işte.

Bu ülkede yaşayan herkes kendisi için, başkaları için ileri demokrasi istemek zorundadır. Kronikleşmiş muhalefet anlayışımız ve seçimle başa gelemediğimiz zaman en fazla üçüncü yenilgide darbe marazımız depreşmekte. Bu demokrasiyle bağdaşmaz. Sosyal medya organizasyonu gibi global bir yalana da sığınmamak lazım. Değişimler her ülkede, her dönemde sancılı olur. Bunu anlamalı ve hazmetmeliyiz. Benim yaşam ve inanç alanımı daraltmayan her yenilik ve verilen her hak benim haneme de yazılacak bir kazançtır.

“Ya sev, ya terk et” “böyle düşünmüyorsan Rusya’ya, İran’a git gibi söylemlerinde modası geçmiş durumdadır. Bunlar ağızlarda bulunduruldukça çirkefleşen kelimelerdir.

Bir düşünce söylenmeden kabul görüyor ve bir diğer düşünce söylenmeden reddediliyorsa bu bu ülkede yaşayan taraftar olanlarda sorun var demektir. Her düşünce dinlenilmeli, iyice tartıldıktan sonra kim tarafından söylendiğine bakılmadan kabul yahut reddedilmelidir. Ama bizde böyle olmuyor. Kutsanmış liderlerimiz varmış gibi söyleyecekleri daha onlar söylemeden peşin tasdik ediyoruz.

Bu süreç bir intikam süreci olmamalıdır. “Zamanında, geçmişte sizler bizim yanımızda değildiniz” gibi cümleler akl-ı selim insanların kullanacağı cümleler değildirler. Yanlışı bir başka yanlış üzerinden düzeltemeyiz.

Diyeceklerim bu kadardır. Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler