YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kocası Engelli Kadın, Balıkçılık Yaparak Çocuklarını Okutuyor

Rize’de kocası bedensel engelli olan Havva Latifoğlu, teknesiyle balığa çıkıyor, tuttuğu balıkları pazarda satarak dört...

Kocası Engelli Kadın, Balıkçılık Yaparak Çocuklarını Okutuyor

Rize’de kocası bedensel engelli olan Havva Latifoğlu, teknesiyle balığa çıkıyor, tuttuğu balıkları pazarda satarak dört çocuğunu okutuyor. Fındıklı’da yaşayan 48 yaşındaki Latifoğlu, 25 yıl önce kendisiyle yaşıt eşi Mustafa Latifoğlu ile büyük bir aşkla evlendi. Cumhur Hikmet (23), Gül Ayşe (21), Elif (20) ve Gaye (14) isminde dört çocuğu olan Latifoğlu, kocasının kollarının tutmamasından dolayı evliliğinin ilk yıllarından sonra birçok işi kendisi yapmaya başladı. Ev içindeki işler kadar dışarıdaki işlerin birçoğundan da sorumlu olan Havva Hanım, kış aylarında deniz kenarlarından odun topluyor, bahçe ve çay hasat işleri yapıyor. Haftanın bir günü ilçedeki pazaryerinde meyve sebze satan Latifoğlu, diğer günlerde ise kendisine ait “Gurbet 53” isimli teknesiyle balığa çıkıyor. Pazaryerinde meyve sebzenin yanında sattığı balıklardan elde ettiği geliri de Zonguldak, Konya ve Denizli’de üniversitede okuyan çocuklarına harçlık olarak gönderiyor.

Havva Latifoğlu, aralık ayında 26. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklarını belirterek, “Çocuklarımızın üçü üniversitede, biri lisede okuyor. Eşimle severek evlendim. Elinden geldiği kadar bana yardımcı olmaya çalışıyor. Kendisi bedensel rahatsız olduğu için çoğu iş bana kalıyor. Erkek, kadın, baba, anne, her şey benim. Kışın odun yapılacak, benden sorulur. İnek bakımı, bağ bahçe, çay, balıkçılık her şey benden sorulur.” dedi. Çocuklarının okuyarak iyi bir yere gelmesini istediğini ve bu uğurda mücadele verdiğini ifade eden Latifoğlu, “Çocuklarımın harçlığını, yaptığım pazarcılık, balıkçılık ve diğer işlerle karşılıyorum. Eşimin maaşı yetmiyor. Kendim ucuz mal giyebilirim belki ama çocuklarıma giydirmem. Onların okuyarak ileride bir duruşu, kariyeri olacak. Belki bir yere geldiklerinde, ‘Senin annen çiftçiydi.’ diyecekler. Ben de, ‘Köylü milletin efendisidir.’ diyeceğim.” şeklinde konuştu.

EŞLERE TAVSİYELERDE BULUNDU

Havva Hanım, kadınların, "Eşim getirsin, ben yiyeyim." düşüncesine karşı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Eşler, birbirine danışarak yardımcı olmalı. Herkes evine benim gibi katkıda bulunabilir. ‘Erkek çalışır, kadın yer’ sözü doğru değildir. Ben deniz kenarlarında odun toplayarak, hurda satarak günlük bir ekmek parası çıkardığımda kâr sayıyorum. Eşi eve fazla para getiremiyorsa kadınlar merdiven silmeye de gidebilir. Benim gibi ağ örüp balıkçılık da yapabilir. Yapamayacak hiçbir şey yok. Küçük kavgalarla soluğu mahkeme kapılarında almasınlar. Bir çocuğu dünyaya getirip anne baba olunmaz. Ben böyle durumlarda doğan çocuklara üzülüyorum. Eşler birbirini sevecek ki çocuklar sağlıklı bir ortamda yetişsin. Eşimin kişisel bakımı bile bana ait oluyor bazen ama hiç şikayetçi değilim. Bir kadının balıkçılık yapması gerçekten çok zor. Bu durgun deniz bazen öyle deliriyor ki… Denizin ortasında kalıyorsun. Bir kadının denizdeki gücüyle erkeğinki bir olmuyor. Saçma ata ata erkekler gibi kas yapmaya bile başladım.”

Mustafa Latifoğlu ise eşinin azmiyle gurur duyduğunu belirterek, “Eşimle evli olduğum için Allah’a şükrediyorum. Her işini ‘Bismillah’ diyerek yapar. Engelli olduğum için ona birçok işte yardımcı olamıyorum. Ellerimin engelli oluşu, karşısında benim gururumu hiçbir zaman kırmamıştır. Bana engelli gözüyle değil, hep sevgiyle bakmıştır. Kişiyi insan olduğu için seveceksin. İşte biz sevgiyle yaşayan bir çiftiz ve herkese böyle olmayı öneriyoruz.” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler