Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bütün camilerimizi; kadınlarımızın, kızlarımızın, annelerimizin, tıpkı Resuli Ekremin hayatında olduğu gibi, tıpkı Mescid-i Nebevi de olduğu gibi kadınlarımızın da rahat katılabileceği, ilahi huzuru Allah’ın erkek kullarıyla paylaşabileceği mekana dönüştürmek için yoğun bir çabamız var” dedi.Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ nedeniyle Kocatepe Camisi'nde düzenlenen "Cami, Kadın ve Aile" konulu etkinliğe katıldı. ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ nın Ekim ayının ilk haftası kutlanıldığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Bu hafta münasebetiyle bütün insanlara ilk mescit olarak bahşedilen Kabetullahın varlığından bu güne kadar, Kabetullahın imar eden inşa eden burada görev yapan bütün insanlarımızı din görevlilerimizi, mihraba adanmış hayatları, mescide adanmış hayatları tebrik ediyorum” diye konuştu.Dün Süleymaniye Camii’nde icra edilen programa değinen Görmez, hafta boyu bütün şehirlerde, kasabalarda, köylerde bu hafta icra edileceğini söyledi. 2011 yılından itibaren bu haftayı temalı haftaya dönüştürdüklerini hatırlatan Görmez, “2011 yılında ‘Cami ve Çocuk’ buluşmasını yine Kocatepe Camimizin avlusunda gerçekleştirdik. Milli Eğitim Bakanlığımızla da işbirliği yaparak, o hafta içerisinde ve o hafta devamında yıl boyu, çocuklarımız grup grup camilere geldiler. Caminin mihrabına tırmandılar.Çocuklarımıza camiler anlatıldı. Bundan büyük bir mutluluk duyduk”ifadesini kullandı.Geçen sene Camiler haftasında başlattıkları ‘Engelsiz Cami ve Engelsiz İbadet’ kampanyasını anlatan Görmez, “Bu topraklarda 7 milyonu aşkın engelli vatandaşımız var ve bizim camilerimiz onlara kapalı. biz camilerimizi inşa ederken engelli kardeşlerimizi unutmuşuz onun için hem geçen yıl camiler haftası bir kampanyanın başlamasına vesile oldu. Türkiye’nin her tarafında her ilin ve ilçenin birkaç cami engelli vatandaşlarımızın ulaşabileceği mekanlara dönüştürmek için bir kampanya başlamış oldu” şeklinde konuştu.Bu senenin konusunu hanımefendilerin belirlediğini kaydeden Görmez sözlerine şöyle devam etti:“Bu ağır sorumluluğu üstlendiğimden beri bana asgari günde 2 tane bu konuda mesaj gelirdi. Bu mesajları hanımefendiler gönderirdi. Her mesaj geldiğinde yüzüm kızarırdı. Bir mesaj ‘Hocam falan yerde, falan caminin önüne eşimle, çocuklarımla beraber gittim ama camide bir kadının namaz kılabileceği yer bulamadım’ diyeydi. Bu mesaj beni hep üzmüştür. İkinci mesaj namazı kılmıştır. Namaz kıldığı mekanın fotoğrafını çekip gönderir bir hanımefendi. İşte bu iki mesaj bizi önceden harekete geçirdi. Bütün camilerimizi kadınlarımızın, kızlarımızın, annelerimizin, tıpkı Resuli Ekremin hayatında olduğu gibi, tıpkı Mescid-i Nebevi de olduğu gibi kadınlarımızın da rahat katılabileceği, ilahi huzuru Allah’ın erkek kullarıyla paylaşabileceği mekana dönüştürmek için yoğun bir çabamız var.”Yoğun çabaları içerisinde 3 büyük sorunla karşılaştıklarını ifade eden Görmez, “Birinci sorun, zihniyet sorunu. Kadın telakkimiz ve bu zihniyetimize tesir eden geleneklerimiz, göreneklerimiz, yanlış örflerimiz, adetlerimiz. Onun için bütün hoca hanımlarımızın bu konuyu toplumumuza çok iyi anlatması lazım. Bu konuda örfler, gelenekler ve görenekler dinin yerini belirtiyor. Bu bir din sorunu, İslam sorunu değil, bu bir gelenek sorunu, gelenek ve din ilişkisi sorunu. İkinci sorun, aile ve cami tasavvurumuz. Bizim tasavvurumuzda ailece gidilebilecek yerler vardır. Bugün ailece falan müzeyi ziyaret edelim, toplantıya katılım gibi ama şöyle bir tasavvurumuz var mı? Bugün ailece sabah namazına gidelim. Onun için ‘Davet Hepimize Ailece Camiye’. Üçüncü sorun ise mimari sorun. Büyük mabetlere bakıyoruz. Osmanlı döneminde pek çok Sultan Hatun camiler yaparak bize hediye etmiştir. Onlarında farlı mimarileri vardır. Cumhuriyet Dönemine baktığımızda kadını yok sayan cami mimarisini görüyoruz. Ailece katılımımızı yok sayan cami mimarisi. Kadınlarımızın kızlarımızın namaz kıldığı mekan caminin her tarafına hakim olsun ki, onun için mihrabın boyu Kabetullah’ın boyu kadar yüksektir” değerlendirmesini yaptı.Din görevlilerinin de önemine değinen Görmez, hayatını mihraba adamış nice hocaların iftihar meselesi olduğunu söyledi. Sayıları 28 bini hoca hanımlarında olduğunu unutmamızın gerektiğini hatırlatan Görmez, şükran ve minnet borçlarını ifade etti. Şuanda Moskova’da Diyanet vakfı tarafından bir cami yapıldığını açıklayan Görmez, “Washington’da bir cami inşaatımız devam ediyor. Külliyesiyle birlikte 2014’te bitecek. Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek’te bir caminin kubbesi bitti. Gelecek sene açılışını yapacağız. Lefkoşa’da geçen hafta temelini attık. Selimiye Camimizin aynısının inşaatına başlattık. Bu vesileyle camilerimize emek veren hayırseverlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.Konuşmasının ardından Görmez, tek başına cami yaptıran Neriman İslamcıoğlu’na plaket takdim etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz