Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Osman Necip Kocatürk, Türk sanayisinin ileri ülkelerle rekabet edebilmesi için eko verimliliğin (temiz üretim) Türkiye’de iyi uygulanabilir duruma gelmesi gerektiğini söyledi.
Yaklaşık 25 yıldan bu yana eko verimlilik konusunda dünyanın gelişmiş ülkelerinde çalışmaların yapıldığını dile getiren Kocatürk, bu faaliyetlerin temiz üretim, teknoloji ve çevre üzerinde gerçekleştirildiğini kaydetti. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, BM Sanayi Kalkınma Teşkilatı’nın işbirliğinde düzenlenen “UNIDO Eko–Verimlilik (Temiz Üretim) Programı Çalıştayı” Adana Ticaret Odası’nda gerçekleşti. Organizasyonun açılışında konuşan Osman Necip Kocatürk, çağdaş ülkeler düzeyine ulaşabilmek için geleneksel sanayi biçiminden farklı bir “değişim ve dönüşüme” geçilmesinin kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.
UNIDO Eko–Verimlilik Programı’nın ülkede bu sahada atılmış en önemli adımlardan biri olduğuna dikkat çeken Kocatürk, “Eko verimliliği Türkiye geneline yaymak zorundayız. Çünkü 6. dalga denilen sanayi devrimini yakalamak durumundayız. Biz bu konuyu ıskalayamayız. Dolayısıyla eko–verimlik hususunda tüm sanayiciler, KOBİ’ler bir değişim ve dönüşüm yapmak zorundadırlar. Bakanlık olarak Kayseri, Niğde ve Adana’da yaptığımız çalıştaylarda bu meselenin ülke geneline yayılmasını hedefliyoruz.” dedi.
Birleşmiş Milletler Ortak Programı (UNJP) Yöneticisi Atila Uras ise Türkiye’de bin yıl kalkınma hedeflerine ulaşılması çabaları üzerinde durdu. “Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum kapasitesinin geliştirilmesi” konusunda konuşan Uras, iklim değişikliğinin bir kalkınma sorunu olduğunun altını çizdi.
Uras, şunları söyledi: “Kalkınma çabaları doğal kaynaklardan beslenir. Ve sosyal, ekonomik ve çevresel kazanımlar sağlar. İklim de dahil olmak üzere çevresel şartların değişmesi, kaynakların bozulması veya azalması kalkınma çabalarını olumlu ya da olumsuz etkiler. İklim değişikliğine sebep olan kaynaklar azaltılırsa; hatta şimdi kesilse bile atmosferde kalan sera gazları mevsimsel olayları değiştirmeye devam edecektir. İklim değişikliğinin etkilerinden en fazla etkilenecek gruplar yoksullar ve yoksul bölgelerdir.”
Ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri en aza indirmek için iklim değişikliğine uyum sağlamak gerektiğini dile getiren Uras, sürdürülebilir olmayan üretim, tüketim ve kalkınma süreçlerine ‘azaltım ve uyum stratejilerini’ eklemenin çağın en önemli sorunu olan iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli olmayacağını bildirdi.
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) Koordinatörü Şenol Ataman ise “iklim değişikliği senaryoları” hususunda bilgi verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
BİZE ULAŞIN
Haber Gönder
