Kök hücreyle ilk ilik nakli yapıldı

ANTALYA (İHA) - Türkiye'de ilk kez bir çocuk hastaya yurtdışından temin edilen bir kök hücreyle ilik nakli yapıldı. Fankoni Aplastik Anemisi olan 11 yaşındaki Ebru Tengilimoğlu'na nakledilecek iliği, Almanya'da işçi olarak çalışan ve Kemik İliği Bankası'nda (DKMS) gönüllü olarak çalışan Hıdır Diyen getirdi. 2001 yılında ilik bulamadığı için 28 yaşındaki kardeşi Ümit'i kaybeden Hıdır Diyen, yolculuğu boyunca iliği taşıdığı çantayı yanından ayırmadığını söyledi.

Akdeniz Üniversitesi'nde tedavisi süren 11 yaşındaki Ebru Tengilimoğlu için uluslararası Kemik İliği Bankası ile temasa geçildi. Yapılan taramada, Ebru'ya Almanya'daki bir kadın donörden uygun kemik iliği tespit edildi. Dün Antalya'ya getirilen kök hücreler, bu sabah Ebru Tengilimoğlu'na nakledildi.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Yeşilipek, Türkiye'de ilk kez bir çocuk hastaya yurtdışından temin edilen bir kök hücreyle ilik nakli yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Yeşilipek, aile içi uygun donör bulunamadığını ve yurtiçi donör araması yapıldığını belirterek, "Yurtdışında uygun ilik bulunduğu haberini aldık. Dünya Kemik İliği Bankası'nın Almanya'daki şubesiyle irtibata geçtik. Gerekli yazışmaların ardından dün ilik Antalya'ya ulaştı. Bugün de nakil gerçekleşti" dedi.

Anne Dürdane Tengilimoğlu ise nakil operasyonunun başarılı geçtiğini ifade ederek, "Kızımın biraz ateşi var, ama kendisini iyi hissediyor. Kendisine moral veriyorum. Bundan sonraki günler bizim için çok önemli. İnşallah daha daha iyi olacak. Uygun ilik için üçüncü çocuğumu dünyaya getirmiştim. Ancak nakil için uygun olmadığını öğrendik. Bundan sonra da ilik aramaya koyulduk. Müjdeli haber Almanya'dan geldi" diye konuştu.

"EBRU'NUN İLİĞİNİ GETİRECEĞİMİ ÖĞRENDİĞİMDE ÇOK MUTLU OLDUM"

DKMS'Nin kan kampanyaları düzenleyerek lösemi hastalarına yardımcı olduğunu söyleyen ve 1979 yılından bu yana Köln'de işçi olarak çalışan Hıdır Diyen, gönüllü olarak çalışmasında 2001 yılında ilik bulamadığı için 28 yaşındaki kardeşi Ümit'i kaybetmesinin de etkili olduğunu söyledi. Kendi iliğini verdiği bir İtalyan hastanın tekrar yaşama döndüğünü söyleyen Diyen, "2001 yılında kardeşimi lösemiden kaybettim. Bütün Dünya Kemik İliği Bankası'nı altüst ettik ama ona uygun iliği bulamadık. Bundan sonra gönüllü çalışmaya başladım. Ebru'nun iliğini getireceğimi öğrendiğimde çok mutlu oldum aynı zamanda burukluk yaşadım. Sevinçliydim çünkü bir insanın daha yaşama dönmesinde yardımcı olacaktım. Buruktum çünkü kardeşimin iyileşmesi için hastane önünde beklediğimiz günler aklıma geldi. Duygularımı kelimelerle anlatmam mümkün değil. Geçtiğimiz yıl da ben bağışta bulundum, o zamanlar çok hasta olan bir İtalyan şimdi evinde" dedi.

Yolculuğu boyunca iliğin bulunduğu özel çantayı bir an olsun yanından ayırmadığını söyleyen Hıdır Diyen, DKMS'nin özel tişörtüyle de insanlara mesaj vermek istediğini belirtti. Diyen, "Arka kısmında 'bir ilik bir hayat bağışlar' yazılı tişörtümün ön kısmındaki baskıda bir puzzle görülüyor. Fakat bir puzzle yerinde yok. Burada Almanca 'eksik olan sizsiniz' yazıyor. İnsanların dikkatini bu konuya çekmek için özel olarak hazırlattım" diye konuştu.

"KIZIM BANA VERİLMEK ÜZERE ANNESİNE MEKTUP BIRAKMIŞ"

Ebru'nun kurtulması için elinden gelen gayreti sarf ettiğini belirten baba Dursun Tengilimoğlu ise, kızlarının kurtulması için üçüncü kez bebek sahibi olduklarını söyledi. Acılı baba, "Kızımızın kurtulması için yeni bir çocuk dünyaya getirdik. Fakat yapılan incelemede bu çocuğunda iliği uymadı" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ASKİ'de şoför olarak çalışan baba Dursun Tengilimoğlu, Almanya'dan gelen iliğin uygunluk göstermesini ümit ettiğini belirterek, "Bize nakil için yurtdışı önerildi. Yurtdışındaki kemik iliği bankalarıyla temasa geçildi. Almanya'da 4 adet numune tespit edildi. Üçüncü numune kızımın dokularına uygun olması bizi sevindirdi. Kritik dönemin geçmesini ve kızımın sağlığına kavuşmasını umut ediyorum" şeklinde konuştu.

Kızı Ebru'nun tek başına steril bir odada kaldığını ve kızıyla görüştürülmediğini ifade eden baba Tengilimoğlu, "Kızım bana verilmek üzere annesine mektup bırakmış. Mektupta kendimize iyi bakmamızı ve merak etmememiz gerektiğini yazmış. Özellikle sigarayı bırakmamı istiyor" dedi.