İSTANBUL (İHA) - Başta Taksim olmak üzere İstanbul'un çeşitli semtlerinde yarım asırdır kokoreççilik yapan "Şampiyon Kokoreç"in sahipleri, Türkiye'yle tam üyelik müzakerelerinin başlaması için hazırlanan İlerleme Raporu'nu İhlas Haber Ajansı'na (İHA) değerlendirdi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) yolunda tam üyelik müzakerelerinin başlaması için hazırlanan İlerleme Raporu'nun kabul edilmesinin ardından gözler, Avrupa'da tartışmalara neden olan kokoreçe çevrildi. Raporun bugün açıklanmasının ardından, İstanbul'un çeşitli semtlerinde yaklaşık yarım asırdır kokoreççilik yapan "Şampiyon Kokoreç"in sahipleri, sonuçla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 50 seneden bu yana bu işi yaptıklarını söyleyen Nail Aydın, "50 yıldır bu işi yapıyoruz, son 20 yıldır da ben kokoreç işinde çalışıyorum. Bugüne kadar kokoreçten zehirlenen ya da sağlık sorunu yaşayan kimse görmedim. Bir sürü yabancı müşterimiz var. Turistler de kokoreç yiyor. Birçok sağlık görevlisi, doktor, öğretim görevlileri de bizde kokoreç yiyor. Eğer zararlı bir şey olsaydı buraya gelmezlerdi. Tamamen milli bir tat, damak zevkimiz. Biz bundan vazgeçemeyiz. Zaten AB de bütün kokoreççilere değil, sokaktaki sağlıksız kokoreç ve gıda maddesi satan yerlere karşı. Biz sağlık koşullarını yerine getirdiğimiz için herhangi bir sorun yaşamayacağız" dedi.
Beyoğlu "Şampiyon Kokoreç"in sahibi Galip Tokgöz ise, "1969'dan beri kokoreççilik yapıyorum. İmalathanemiz var, bu işin aynı zamanda imalatçılığını yapıyoruz. Türkiye'deki sakatatların yüzde 70'i AB ülkelerine ihraç ediliyor. Etin kilosu 10-15 milyon lira. Eğer yasaklanırsa etin fiyatı 30-35 milyon lirayı bulur. Biz kokoreci büyükbaş hayvanlardan değil, kuzulardan alıp yapıyoruz. İsviçre'den, İngiltere'den gelen müşterilerimiz var. Son derece sağlıklı şartlarda üretilerek yapılıyor. Biz kokoreçi bağırsaktan yapıyoruz. İsviçre'de sanırım bağırsak sote yapılıyor. Ortada büyütülecek bir şey yok" şeklinde konuştu.