Doğumsal problemden, kırık sonrası yanlış kaynamaya ya da enfeksiyonlara kadar birçok neden kol ve bacaklarda deformite olarak tanımlanan sorunları oluşturuyor.Günlük yaşamı da kısıtlayan bu problemler, ekstremite rekonstrüksiyonu yani kol ya da bacağın yeniden yapılanmasıyla tedavi edilebiliyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Taner Güneş, sorunun nedenine ve büyüklüğüne bağlı olarak tedavi sürecinin bazen çok basit bazen de karmaşık olabileceğini söylüyor. Hareket kabiliyetimizi sınırlayan her türlü sorun yaşam kalitemizin de etkilenmesine neden oluyor. Kol ve bacaklardaki eğrilik, kısalık, yaralanma ve özellikle de kırık sonrasında oluşan yanlış ya da eksik kaynama, tümöre ve enfeksiyonlara bağlı gelişen sorunlar, gelişimsel bozukluklar ile doğumsal kaynaklı problemler. Hareket kısıtlılığı ile birlikte oluşturduğu ağrı nedeniyle günlük yaşamı zorlaştıran bu sorunlar deformite olarak tanımlanıyor. Çözümü için yapılan ekstremite rekonstrüksiyonuyla da, hastanın mümkün olduğunca eski haline dönmesi amaçlanıyor. Prof. Dr. Taner Güneş, kol ya da bacakları yaralanma öncesindeki tam fonksiyonuna döndürebilmek için deformite düzeltme sanatı olarak tanımlanan ortopedi biliminde kullandıkları farklı yöntemler hakkında bilgi veriyor.Deformitenin büyüklüğüne göre tedavi şekilleniyorTedavide uygulanan yöntemler deformitenin büyüklüğüne göre değişiyor. Bazen alçı, tel çözüm olurken, bazen de uzun süren daha karmaşık tedavilere ihtiyaç duyuluyor. Bunu yaparken mevcut dokunun miktarı ve kalitesi de önem taşıyor. Ciddi kemik kaybı olan hastada, örneğin 20 cm’lik bir kayıp varsa bunu 5 santimetrelik kaybın olduğu hastalardaki gibi yeniden orijinal haline getirmek çok da kolay olmuyor. Prof. Dr. Taner Güneş, “Bu konuda genellikle kemik ön plana alınsa da onun etrafını saran sinir, kas ve damarların, eklem bütünlüğü ve hareket kısıtlılığı ile hastanın sinir sisteminin de düşünülmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.Hastaya özel tedavi planlanıyorTedavi için hastaya özel farklı yöntemler kullanıldığını belirten Prof. Dr. Taner Güneş, “Tedavi süreci içinde hastanın ayağı üzerine basmasına izin verecek yöntemler daha efektif oluyor. Çünkü bu tedaviler genelde uzun sürüyor. Belli derecelere kadar problemler ameliyat sırasında düzeltilip, sonrasında kemiğin kendini iyileştirmesi beklenebiliyor. Ama ileri düzeyde, açılanma ve bozukluklar anında düzeltilemiyor. Bu şartlarda damarda, sinirde sorun ortaya çıkabiliyor. Söz konusu sorunları açamamak için tedrici yani derece derece düzeltme yapılıyor” şeklinde konuştu.Planlamanın çok iyi yapılması gerekiyorEğer hastanın deformitesi müsait ve ameliyat sırasında giderilecek durumdaysa, dışarıdan bazı tıbbi cihazlarla eğriliğin düzeltilebildiğini anlatan Prof. Dr. Taner Güneş, şu bilgileri veriyor; “Eğriliğin düzeltilmiş halinin sabitlenebilmesi amacıyla içine plak ya da metal koyuluyor. Düzeltilmiş kemik sabitlendikten sonra, hasta ameliyattan üzerinde herhangi bir cihaz olmadan çıkıyor. Ancak bu tedavide planlamanın çok iyi yapılması, düzeltmenin ne kadar olacağının bilinmesi gerekiyor. Çünkü ameliyatta kemik sabitlendikten sonra, üzerinde oynama şansı kalmıyor.”Uzaysal fiksatör yöntemiDeformite ameliyatlarındaki en önemli konulardan biri de düzeltme etkinliği. Bunun için planlamanın doğru yapılması gerekiyor. Örneğin düzeltmenin yapılacağı yer her zaman doğru olmayabiliyor. Eğriliğin tepesi eklemse bacağı oradan değil, kemikten düzeltmek; bunun için de kemiği kesmek gerekiyor. Asıl düzeltme yapılması gereken yer eklemken, düzeltmenin kemikten yapılması farklı özellikleri ortaya çıkarıyor. Bu durumda sadece açılandırma değil, kaydırma da yapmak gerekiyor. Bu nedenle sistemin bunu harfiyen uygulaması önem taşıyor. Bunun için de cihazın planlamaya uygun olarak bacağa yerleşmesi gerekiyor ki bu her zaman mümkün olmuyor. Dolayısıyla tedavi sonunda mevcut problemin devam etmesi ya da yenisinin ortaya çıkması gibi sorunlar görülebiliyor. Bu tür durumlar özellikle çok fazla seviyede ya da planda eğrilikleri olan, üzerine bir de uzatma da yapılması istenen hastalarda sorun yaratabiliyor.Her şeyi bir arada düzeltiyorBunun yerine halka sistemlerine benzeyen ama her şeyi bir arada düzelten sistemler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Taner Güneş, uzaysal fiksatör tekniği hakkında şu bilgileri veriyor;“Bu sistem özel olarak tasarlanmış altı bağlantıyla birbirine bağlanıyor. Bağlantıların hareketiyle iki yüzeyin hareketi ortaya çıkıyor. Hekim sistemi bacağa uyguladığında bunu hesaplayabiliyor. Kemiğin düzelmesi için halkanın pozisyonunun ne olması gerektiği bir matematik formülü ile bulunuyor. Uygulamada, cihaz hastanın bacağına bağlandıktan sonra gerekli filmler çekilip, bunların üzerinden planlama yapılıyor. Ardından bilgisayar yazılımı halkaların pozisyonunu ve son halini hesaplıyor. Halkaların günlük alması gereken dereceler belirleniyor. Tedavi süresince yapılacak her işlem, bir reçete olarak hazırlanıyor. Hastanede olduğu sürede yapması gerekenler hastaya ve bir yakınına öğretilerek, onların yapması sağlanıyor. Hasta belli aralıklarla kontrol ediliyor. Son gün itibarıyla eğer reçete doğru uygulandıysa, sistem düzeltmeyi tek seferde yapabiliyor. Bu noktada eğer hata ya da aşırı düzeltme yapılırsa hastanın bir kez daha ameliyat olması gerekmiyor. Tekrar bir film çekiliyor ve tedavi planlaması yeniden oluşturuluyor.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz