BİZE ULAŞIN
Kolesterol konusunda duayen kabul edilen Prof. Dr.Terje Pedersen, ülkemizi ziyaret etti. Norveç'in Oslo kentindeki Ulleval Üniversite Hastanesi, Oslo Üniversitesi Koruyucu Tıp Merkezi Direktörü olan Prof. Dr. Pedersen, Türkiye'de kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin son yıllarda artış gösterdiğine dikkat çekerek kolesterol Türkleri kolesterol konusunda daha bilinçli olmaya davet etti.
Pedersen'ın Türkiye ve kolesterol hakkındaki uzman görüşleri ve izlenimlerini "Türklerin doğuştan iyi kolesterollerinin düşük olduğu söylenirdi ama son yapılan çalışmalar Türk toplumunun da batı toplumlarından farksız olarak İyi Kolesterol ve Kötü kolesterol oranlarının benzer olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de kalp hastalıklarına bağlı oranların ne olduğunu bilmiyorum. Ama geçmiş yıllarda batı toplumlarına oranla daha düşük olduğunu biliyorum. Ancak şunun da farkındayım, toplumunuzda kalp hastalıklarına bağlı ölümde yükselme söz konusu." ifadeleriyle anlattı.
Genellikle kolesterol yüksekliğine bağlı ölümlerin sadece batı toplumlarına özgü olduğunu sanıldığını vurgulaya Prof. Dr. Pedersen'a göre, son 20 - 25 yıldır üçüncü dünya ülkeleri olarak adlandırılan ülkelerde de çok ciddi bir artış var. "Önümüzdeki 20 - 25 yıl boyunca da dünyadaki birinci ölüm sebebinin kardiyovasküler ölümler olacağını şimdiden söyleyebilirim ki bu da zaten kolesterollle ilişkilendirilmiştir" diyen uzman, kolesterolü çok ciddi oranda düşüren yeni bir tedavinin müjdesini de verdi.
Prof. Dr. Pedersen söz konusu yeni tedaviyi, "Şu anda dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olarak kullanılan yeni ve popüler bir tedavi var. Popülaritesi sağladığı faydadan ileri geliyor. Amerika'da da oldukça yaygın. Yıllardır kolesterol tedavisinde kullanılan statinlerle birlikte kullanılan ezetimib tedavisinden bahsediyorum. Bu yeni tedavi bağırsaktan kolesterolün emilimini engelliyor. Bu tedavi olmasa ince bağırsaktaki emilim engellenemiyor. Bu nedenle ezetimib ve statinlerin birlikte kullanımı kolesterol'ü yüzde 50 - 60 oranlarında düşürüyor." şeklinde anlattı.
İstanbuıl Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Vedar Sansoy ise kolesterol konusunda kendi çalışmalarını paylaştı. Sansoy, "Kadın ve erkekler için en başta gelen ölüm sebebi, kalp damar hastalıklarıdır. 1950'li yıllardan beri yapılan araştırmalarda ortaya konulmuş ki, bir ülkede kolesterol ne kadar yüksekse kalp hastalığı sıklığı da o kadar yüksek. Bu gerçek ortaya konduktan sonra çeşitli tedaviler geliştirilmeye başlandı. Bazı ilaçlarla karaciğerin içerisinde kolesterolün yapımı azaltılmaya çalışıldı. Bazı ilaçlarla da emilimini azaltmaya çalıştılar. Bu gelişmeler yaşanırken asıl olay 1988'de yaşandı. Kolesterolün karaciğerde yapımını azaltan bir ilaç grubu yaratıldı. Çok önemli bir bilim adamı olan Prof. Dr. Pedersen yaptı bu çalışmayı. Karaciğerde kolesterolün yapımını azaltıp, kolesterolü düşürüp kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin azaltılabileceği ortaya kondu. Asıl sonuç, kolesterol ne kadar düşürülürse faydanın o kadar büyük olduğuydu. Ancak bu sırada başka çalışmalara da başlandı. Emilimi azaltmaya yönelikti bu araştırmalar. Son 3 yıldır da ezetimib adı verilen tedavi ortaya çıktı. İnce bağırsakta kolesterolün emildiği reseptör denilen bölgeyi bloke eden bir tedavi. Statinlerle birlikte kullanılıyor ve böylelikle kolesterole karşı ikili markaj yapmış oluyoruz. Yapımı engelliyor ve ilerlemesinin önüne geçiyor. Yani tedavi adına elimizde şimdi böyle bir silah var. 15 yıl öncesiyle mukayese edersek Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde bir değişiklik yok. Yine çok sigara içiliyor. Yine şişmanlık var. Hipertansiyonda bir azalma yok. Kolesterolde de yok. Tam tersi kötüleşiyor" dedi.
