Kolsuz milli yüzücüden altın madalya

Azmiyle büyük bir başarı hikayesine imza atan Kahramanmaraşlı bedensel engelli milli yüzücü Beytullah Eroğlu, Türkiye'ye büyük bir gurur yaşattı. Kolları olmayan 16 yaşındaki Beytullah Eroğlu, 3-11 Temmuz tarihlerinde Almanya'da yapılan ''Avrupa Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası''nda birinci olarak, Türkiye'ye ilk kez altın madalya getirdi.

Meslek Lisesi bilgisayar bölümü öğrencisi Eroğlu, 9 yıl önce Bedensel Engelliler Yüzme Milli Takımı Antrenörü Osman Çullu'nun teşvikiyle yüzme sporuyla tanıştı. Eroğlu havuzda tam 6 yıl botla yüzdü. Bütün cesaretini toplayarak botu bırakan Eroğlu, 2008'de Slovakya'da ikinci, Berlin'de düzenlenen turnuvada 50 metre sırtüstünde gümüş, 50 metre kelebek ve genel klasmanda ise bronz olmak üzere toplam 3 madalya kazandı. 15-20 Ağustos 2010 tarihleri arasında Hollanda'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda ise iki branşta altıncılık elde etti. 2011 yılında Danimarka'da gerçekleştirilen Avrupa Şampiyonası elemelerinde ise 4 altın, 2 gümüş madalya aldı.

Son olarak, 3-11 Temmuz 2011 tarihinde Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen ''Avrupa Bedensel Engelliler Yüzme Şampiyonası''na katılan Eroğlu, Türkiye'ye bedensel engelliler yüzme branşında 50 metre kelebekte ilk altın madalyayı getirdi. 200 metre karışıkta da ikincilik elde eden Eroğlu, yükselen form grafiği ile ''2012 Londra Paralimpik Oyunları''nda da Türkiye'nin en büyük madalya umutlarından biri durumuna geldi.

Altın madalyası ile baba ocağı Kahramanmaraş'a dönen ve yakınları tarafından havaalanında büyük bir coşkuyla karşılanan Beytullah Eroğlu, İstiklal Marşı'nı Avrupa'da söylettiği için büyük bir gurur yaşadığını söyledi.

Şampiyonaya çok ciddi hazırlandığını kaydeden Eroğlu, büyük mücadelenin ardından yakalanan başarının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

6 YIL SADECE SU ÜZERİNDE DURMAK İÇİN ÇALIŞTI
9 yıldır yüzme sporu ile ilgilendiğini ve 6 yıl sadece su üzerinde durabilmek için çaba gösterdiğini anlatan Eroğlu, ''Üç yıl önce bottan çıkmayı başardım. Kollarım olmadığı için çok zorlandım. Suyun yüzünde durmayı başardıktan sonra profesyonel yüzmeye başladım. Avrupa şampiyonu olmak çok da kolay bir şey değil. Bunun için fazla çalışmak gerekiyor. Aynı zamanda okulum olduğu için büyük mücadeleler verdim, ama sonunda madalyayı ülkeme getirdim'' dedi.

''BABALAR GÜNÜNDE SÖZÜM VARDI''
Elde ettiği başarıda babası Mustafa Eroğlu'nun büyük payı olduğunu ve büyük fedakarlıkta bulunduğunu vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu:

''Babalar gününde babama bir sözüm vardı; 'sana hediyemi Almanya'da vereceğim' demiştim. Sözümü tuttum. Babama çok teşekkür ediyorum. Esnaftı işini kaybetti, iflas etti. Çok kötü günler geçirdik. Buradan bir kişiye daha teşekkür ediyorum, o da Gençlik ve Spor Genel Müdürü, kendisi babama iş verdi. Şu anda babam yanımda çalışıyor. En büyük destekçim babam ve antrenörüm Osman Çullu.''

Hedeflerinin çok büyük olduğunu ve henüz basamağın başında olduğunu ifade eden Eroğlu, ''Şu anda en küçük hedeflerimden birini başardım. İnşallah 2012 Paralimpik Oyunları'nda büyük başarı elde edeceğimize inanıyorum. İlk defa Avrupa'da bir madalya getirdik ve bunu büyüterek devam ettireceğiz'' dedi.

EN BÜYÜK İDOLÜ AMCASI ŞEREF EROĞLU
Eroğlu ailesinden ikinci şampiyonun çıktığını kaydeden Eroğlu, ''Aslında en büyük hedeflerimden biri amcam olan milli güreşçi Şeref Eroğlu gibi olmaktı. O çok büyük bir sporcu. Bana göre efsanedir. İnşallah onun gibi madalyaları ülkeme kazandıracağım'' diye konuştu.

''9 YILDA SADECE BİR GÜN ANTRENMANA GELEMEDİ''
Oğluna hem arkadaşlık hem babalık hem de antrenörlük yapan Mustafa Eroğlu ise oğlunun kazandığı madalyalarla çok mutlu olduğunu söyledi.

Duygularını cümlelere sığdıramadığını dile getiren Eroğlu, şöyle dedi:

''Son yarışında çok duygulandık. Beytullah gibi ağır engelli olan birinin mücadele vermesi ve başarılı olması bizleri mutlu etti. Türkiyemiz, bedensel engellilerde ilk kez böylesi bir başarı kazandı. Hem birincilik hem ikincilik aldık. Üçüncülüğü de saliselerle kaybettik. İnşallah önümüzde olimpiyat oyunları var. Bu bizim için henüz başlangıçtır. Olimpiyatlarda daha çok madalya bekliyoruz. Beytullah kendisine çok güveniyor. Rakipleri Beytullah'a büyük saygı duyuyorlar. Beytullah tam 9 yıldır yüzüyor ve bu süre içerisinde sadece bir kez antrenmana gelemedi. O da bir arkadaşının doğum günü vardı. Antrenöründen izin aldı. Gerçekten inanılmaz mücadele verdi.''

Bu işe başladıklarında Beytullah'ın sporcu olacağını hesaplamadıklarını anlatan Mustafa Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sadece mutlu olsun diye yüzmeye başlatmıştık, fiziksel olarak kendini geliştirsin istemiştik. Çok ciddi mücadeleler verdik. Okulu ve antrenmanları olunca ikisi bir arada çok zorlandık. Serbest meslekle uğraşıyordum ve oğlumu da yalnız bırakmak istemiyordum. Bir tercih yapmam gerekiyordu. Ya Beytullah'ı ya işimi tercih edecektim. Oğlum daha ağır bastı. İşyerini kapattım. İyiki böyle bir tercihte bulunmuşum. Beytullah kaybettiğim her şeyi bana kazandırmış durumda. Allah herkese güçlü bir evlat versin.''

ANTRENÖR ÇULLU
Antrenörü Osman Çullu da Avrupa'da büyük başarı elde ettiklerine dikkati çekerek, ''Beytullah bir altın bir gümüş, Özlem Baykız ise üçüncülük elde etti. Engellilerde yüzme branşında ilk kez madalya aldık. Büyük bir başarı. İnşallah devamı gelecek'' dedi.

9 yıldan bu yana 365 gün boyunca havuzda olduklarını anlatan Çullu, ''Başarının sırrı çok çalışmak. İster yarış olsun ister olmasın sürekli havuzdayız. Bu çocuklar büyük bir mücadele örneği gösterdiler. Takdir edilecek bir durum. Herkese örnek olacak bir başarı'' şeklinde konuştu.

Çullu, bundan sonraki hedeflerinin 2012 Londra Paralimpik Olimpiyatları olduğunu ve çalışmalarını buna göre yapacaklarını kaydetti.

MİLLİ GÜREŞÇİ ŞEREF EROĞLU
Beytullah'ın akrabası olan milli güreşçi Şeref Eroğlu da Beytullah ile gurur duyduklarını dile getirerek, ''Elde ettiği son başarı yaşama hırsının sporculuğuna da yansıdığını gösteriyor. Soyadımı taşıdığı için büyük bir gurur duyuyorum. Ben yıllardır bu bayrağı taşıdım, inşallah bunu bundan sonra Beytullah taşıyacak'' dedi.