Bilic, Recep Tayyip Erdoğan Stadı'ndaki karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, istedikleri oyunu özellikle ikinci yarıda sahaya yansıtamadıklarını belirterek, "Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Karşılaşmanın ilk yarısı, Torku Konyaspor maçı gibiydi. İyi oynadık, erken gol attık, sonra büyük fırsatlar yakaladık. Yüzde yüz bile diyemiyorum, herkesin gol yapabileceği pozisyonları değerlendiremedik. Bunları değerlendiremeyince, bedelini ödüyorsunuz" diye konuştu.
Önde olmalarına rağmen oyuncuların devre arasında gerginlik yaşadığını kaydeden Hırvat teknik adam, "Çünkü onlar da bu kadar gol kaçırdıktan sonra bunun bedelini ödeyebileceklerini düşündüler. Nitekim ikinci yarıda golü yedik ve buna reaksiyon gösteremedik" dedi.
Bir soru üzerine birçok maçta rakiplerinden daha fazla koştuklarını anlatan Bilic, "Ancak bazı maçlarda, ikinci yarıda koşma şeklimiz, kuvvetli ve tempolu değil. Devre arasına girdiğimizde, oyuncuların vücut dilinde de gerginlik vardı. Sanki 1-0 önde değil, geride gibiydik. Ben 'işe olumlu tarafından bakın ve mücadeleye devam edin' dedim. Bazen ikinci yarılarda, koşu şeklimiz yeteri kadar güce dayalı değil" ifadelerini kullandı.
Fernandes'i yeterli performans gösteremediği için oyundan aldığını belirten Bilic, kenardan gelen futbolcuların oyuna katkısıyla ilgili soruya ise "Kenardan gelen oyuncular, bizim beklediğimiz etkiyi yaratamadı. Eksiklerimiz vardı, kenardan istediğimiz katkıyı alamadık" diye yanıt verdi.
Bilic, bir gazetecinin "Koltuğunuz sallantıda mı?" sorusunu, şöyle cevapladı:
"Koltuğumda kendimi rahat hissediyorum. Süreklilik yaratamadık ama 8 maçtır kaybetmiyoruz. Hayal kırıklığımız, iç sahada kazanabileceğimiz maçlar vardı. 4 maç ceza aldık ve 3'ünü berabere bitirdik. Buradaki puan kayıpları, hayal kırıklığı yaratıyor ama bu demek değil ki kendimi koltuğumda rahatsız hissediyorum."
Bu arada, karşılaşmanın ikinci yarısının başında sakatlanan Gökhan Töre'nin sağ arka adalesinde ağrıları olduğu ve durumunun bugün çekilecek MR'dan sonra netleşeceği açıklandı.