Kolu Çıkan Ebru'nun Gittiği Hastaneden Cenazesi Çıktı

Turgay İPEK- Nursima KESKİN/ERZURUM, Pasinler'de çiftçilik yapan Münire- İsrafil Odabaşı çiftinin 4 çocuğundan en büyüğü olan Ebru Odabaşı, geçen 4 Şubat'ta evde altındaki minderi kaldırmak isterken sol kolu omzundan çıktı. O an evde bulunan babası müdahale edip çıkık kolu yerine yerleştirmeye çalıştı. Ardından Pasinler Devlet Hastanesi'nde ilk müdahale yapılan Ebru, saat 14.00'de Erzurum'daki Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÖLDÜ
Acil Serviste film çekilen Ebru'nun kolunun yerinde olduğu tespit edildi ve müşahede altına alındı. Burada yaklaşık 4.5 saat kalan Ebru Odabaşı'nın kolundaki morarmanın artması üzerine doktorlar, genç kızı yakındaki Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne sevk etmek istedi, ancak yer olmadığı belirtildi. Bunun üzerine İsrafil Odabaşı, kızını acilden çıkararak taksiyle Yakutiye Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Acil Servis'te bir doktorun müdahale ettiği Ebru, Ortopedi Servisi'ne yatırıldı. Tetkikleri yapılıp hayati tehlikesinin bulunmadığı söylenen Ebru'nun 5 Şubat sabaha karşı saat 04.00 civarında tansiyonu düştü, yapılan müdahalelere rağmen saat 07.30 sıralarında kalbi durdu. Yaklaşık 1- 1,5 saatlik anestezi ekibinin yaptığı müdahaleye rağmen Ebru yaşama döndürülemedi.
Ortopedik eklem ve kemik hastalıklarından ölüm çok nadir görülürken, Pasinler 13 Mart Ortaokulu 8'inci sınıfın takdirli öğrencisi Ebru'nun ölüm nedenin saptanması için Adli Tıp Kurumu'nda otopsi yapıldı. Alınan örneklerden bir bölümünü Trabzon Adli Tıp Kurumu, diğer bölümünü ise Erzurum Adli Tıp Kurumu değerlendirecek ve Ebru'nun kesin ölüm nedenini belirleyecek.
GÖZYAŞLARI ARASINDA TOPRAĞA VERİLDİ
Ebru Odabaşı'nın cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak toprağa verilmek üzere Pasinler İlçesi'ne götürüldü. Kale Mahallesi'ndeki Çermiktepe Camii'nde cuma namazının ardından cenaze namazına Pasinler Belediye Başkanı Uysal Sertoğlu, babası İsrafil Odabaşı, yakınları, öğretmenleri ve arkadaşları katıldı.
Kılınan cenaze namazının ardından Ebru Odabaşı, gözyaşları arasında ilçe mezarlığında toprağa verildi. Çekik gözlerinden dolayı çevresi tarafından 'Japon' lakabıyla sevilen Ebru'nun öğretmenleri, çok başarılı ve uysal bir öğrenci olduğunu söyledi.
BABA YAŞANANLARI ANLATTI
Kızının ölümüyle yıkılan 42 yaşındaki İsrafil Odabaşı, kolunda çıkık nedeniyle hastaneye götürdüğü Ebru'nun cenazesini teslim aldığını belirterek, "Kolu, bacağı kopan hastaneye gelip sağlam çıkıyor. Ben kızımı ayakları ile getirdim, şimdi cenazesini alıyorum. Nasıl oldu bu? Ebru'nun ölümünü Sağlık bakanlığı duysun" dedi. Kızının ihmal sonucu öldüğünü ileri süren İsrafil Odabaşı, şunları söyledi:
"Ebru, 4 Şubat sabahı ders çalışırken minderi altından alıp yan tarafa koyarken kolu çıktı. Omzundan çıkan kolunu yerine yerleştirdim. Sonra annesi ile birlikte Pasinler Devlet Hastanesi'ne götürdük. Orada röntgen çektiler ve ambulansla Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. Filme bakanlar 'kolu yerinde' dedi. Bizi üniversite hastanesine sevk etmek istediler. Aralarındaki konuşmadan anladığım kadarıyla üniversite hastanesi kabul etmedi. Yaklaşık 4.5 saat kadar kızım sedyede sevk edilmeyi bekledi. Taksi tutarak kızımı üniversite hastanesinin acil servisine götürdüm. Acildeki doktor kızımın ismine bakınca 'Sizi kabul etmedik biz. Buraya niye geldin?' dedi. Ben de sevkle değil, kendi imkanlarımla geldiğimi söyledim. Bir başka doktor müdahaleyi yapıp filmlerini çektirdi. Saat 21.30'da ortopedi servisine aldılar. Gece hastanede kalacağını söylediler. Eşimi de kızımın yanında bırakıp Pasinler'e döndüm. Saat 04.00 sıralarında eşim beni arayarak kızımın durumunun iyi olmadığını bildirdi. Yoğun bakıma almışlar. Saat 09.00'da kızımın öldüğünü öğrendim. Doktorlara neden ölüğünü sordum. Bilmediklerini, teşhis koyamadıklarını belirttiler. Benim çocuğum ilgisizlikten öldü. Bir insan 4.5 saat hastanede bekler mi?"
'DOKTOR OLMAK İSTİYORDU'
Okulunda başarılı bir öğrenci olan Ebru'nun okuyup doktor olmak istediğini vurgulayan baba İsrafil Odabaşı, "Kızım çok başarılı ve zekiydi. Burs kazanmıştı. Bir soruyu çözemediği zaman öğretmenlerini uykudan uyandırıp yaptırırdı. Böyle bir acı olamaz. İhmali olan doktorlardan şikayetçiyim, onlardan davacı olacağım" diye konuştu.
ÖNCE TANSİYONU DÜŞMÜŞ, SONRA KALBİ DURMUŞ
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi'nden bir yetkili, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde müdahale edilen hastanın kendi isteği ile Acil Servise geldiğini, askısının incelendiğini, muayene edildikten sonra tekrar kolunun askıya alındığını söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen aynı yetkili, Ebru'nun ertesi gün MR'ının çekilmesi için servise yatırıldığını, aslında bu tür hastaların acil yönden stabil hale getirilmiş ve omuz da yerindeyse bandaj yapılıp evlerine gönderildiğini belirtti. Araştırma görevlisi doktorların, sırf hasta bir daha 'Pasinler'den gelmesin' diye yatırdığını anlatan yetkili şunları söyledi:
"Acil bize hastayı yönlendirdiğinde hastanın herhangi bir hayati tehlikesi yoktu. Hastanın tetkikleri yapılıyor. Sabah 04.00 civarında hastanın tansiyonu düşüyor. Hemen müdahale ediyorlar. Saat 07.00- 07.30 sıralarında bu kez kalp atışı duruyor. Yine gerekli müdahaleler yapılıyor. Yaklaşık 1- 1,5 saatlik anestezi ekibinin yaptığı müdahaleye rağmen hastamız dönmüyor. Ortopedik problemden, eklem ve kemik hastalıklarından dolayı hastanın ölmesi çok nadirdir. Enboli atabilir. Kırıklarda görülür enboli. Tramvatik hastalarda enboli atması söz konusu değildir. Ya da travma geçirmişse. Veya çıkığa bağlı olarak çıkığın, eklemin kemiklerin etraftaki damarları zedelemesi olabilir. Bu tür şeylerde bunlar görülebilir. Ancak 14 yaşında bir kişide omuz çıkması fazla görülmez. Eklemi oluşturan yapılarda yırtık var mı sorusunu MR'da görmek için yatırılıyor. Hasta sabah kaybediliyor. Niçin olduğu yönünde Adli Tıp'a gönderdik. Çünkü hasta bize geldiğinde adli değildi."