HABER

Komisyon, "dilde politika yapılmamasını" önerdi

Ankara - Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, "milli bir dil politikası geliştirilmesi, ancak dilde politika yapılmamasını" önerdi.

Çalışmalarını tamamlayan Komisyon, raporunu TBMM Başkanlığına sundu.Raporda; Türkçede yaşanan sorunlar, "yabancı kelime kullanma özentisi, müstehcen ve kaba sözlerin kullanılması, söyleyiş bozuklukları, deyim ve birleşik fiil, vurgu ve duraklama yanlışları, kelimeleri yanlış anlamda ve biçimde kullanma, anlatım bozuklukları, Türkçe öğretimindeki yetersizlikler, Türkçeyi özensiz kullanma, yabancı dille öğretim, bilim dili olarak Türkçenin tercih edilmemesi, kelime ve terim türetmedeki yetersizlikler, dil bilinci ve milli bir dil politikasının oluşturulamaması" olarak sayılıyor.

Radyo ve televizyonlarda müstehcen sözlerle "oha, be, lan, çüş oldum abi" gibi kaba sözlerin yer almaması gerektiği belirtilerek, "Bazı kaba sözlerle argoların film, dizi, skeç gibi programlarda yer alması tabiidir. Kanuni yaptırımlarla dilde ve kültürdeki bu yozlaşma ve kabalaşmanın önüne geçmenin mümkün olamayacağı da görülmüştür. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun ceza uygulamalarına rağmen özel radyo ve televizyonların yayınlarında fark edilir bir değişme görülmemiştir" denildi.

Argo, kaba ve müstehcen sözlerin çok kullanıldığı bir başka alanın futbol, basketbol, voleybol gibi kitle sporlarının yapıldığı stad ve sahalar olduğuna işaret edilen raporda, özellikle gençlerin büyük ilgi gösterdiği spor müsabakalarında kullanılan genel ahlak dışı sözler ve toplu tezahüratın televizyonlarda yer almasının tahribatı daha da arttırdığı ifade edildi.

Okul öncesi eğitim, ilk ve ortaöğretim, yükseköğretimde etkin bir Türkçe öğretimi yapılması gereğine işaret edilen raporda, yabancı dille öğretim yerine, yabancı dil öğretiminin özendirilmesi istendi.

Raporda, Türkçede yaşanan sorunların giderilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarına düşen görevlere ayrıntılı olarak yer verilirken, dikkat çeken çözüm önerileri şöyle:

-Dil elbette yasalarla ve yasaklarla korunamaz, ancak bir takım düzenlemeler olmadan sağlıklı şekilde gelişmesi mümkün değildir. Acilen bazı yasal düzenlemeler yapılmalı"
-Basın yayın kuruluşlarında dil denetleme kurulları kurulmalı
-Tirajı 10 bine kadar olan süreli yayınlarda bir, 10 bin-200 bin arasında iki dil uzmanı, 200 binden fazla olanlarda ise uzmanlık bürosu kurulmalı.
-Caddelerde yabancı ülkelerde olduğumuz izlenimi uyandıran tabelaların kaldırılması için yabancı tabelalara yüksek vergi getirilmeli, türkçe tabelalara ise kolaylık sağlanmalı.
-Cumhurbaşkanlığından başlayarak bütün devlet kurumlarında dilin doğru kullanılması için bir Türk dili uzmanı bulunmalı.
-Turizm adına Ürgüp, Göreme, Nevşehir'e 'Kapadokya', Selçuk'a 'Efes' denilmemeli."

AA

En Çok Aranan Haberler