Kompozit Doklu Nakli Komisyonu, Kavdır Ile Ilgili Kararını Açıkladı

Sağlık Bakanlığı, Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu’nun Atilla Kavdır’a ait dosya ile ilgili incelemesini tamamladı. Komisyon, Kavdır'ın ameliyatı ile ilgili açıkladığı raporunda “Nakil operasyonu ve sonrası erken dönem takiplerinin tıbbi gereklere uygun olarak yürütüldüğü kanaatine varılmıştır.” dedi.

Sağlık Bakanlığı, Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu’nun, bugün yaptığı toplantı sonrası aldığı kararlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kompozit Doku Nakli Merkezinde ekstremite nakli yapılan Atilla Kavdır isimli hastanın hayatını kaybetmesi sonucu Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu üyeleri Prof. Dr. İrfan Şencan, Prof. Dr. M. Fatih Avşar, Prof. Dr. Hakan Kormaz, Doç. Dr. Selahattin Özmen, Doç. Dr. Metin Akıncı, Prof. Dr. Galip Güz, Prof. Dr. Ali Şengül, Prof. Dr. Dilek Arman, Doç. Dr. Onur Özlü, Doç. Dr. Dursun Aras ve Doç. Dr. Seval İzdeş’in katılımıyla 16.05.2012 tarihinde Bakanlığımız Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ulus Ek Bina 4. Katındaki toplantı salonunda olağandışı olarak toplanmıştır.” denildi.

Toplantıda; Atilla Kavdır’a ait detaylı hasta dosyasının incelendiği ve nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan’dan nakil süreci ve sonrası hakkında bilgiler alındığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi: “Edinilen bu bilgiler çerçevesinde karar vermek üzere Prof. Dr. Ömer Özkan, toplantı dışında tutularak komisyonumuzca; hastanın nakil operasyonu; nakil sonrası erken dönem tıbbi takipler, taburculuğu ve taburculuk sonrası takipler, hastaneye ikinci yatış nedeni ve hastanedeki takip süreci hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılmıştır. Nakil operasyonu ve sonrası erken dönem takiplerinin tıbbi gereklere uygun olarak yürütüldüğü kanaatine varılmıştır. Hastanın genel durumu düzeldikten sonra tekrar bozulmasında temel etkenin nakil ameliyatları sonrası kullanılan bağışıklık sistemini baskılayıcı tedaviler ve sonucunda gelişen enfeksiyonlar olduğu kanaati oluşmuştur. Sonuç olarak; hastanın takip ve tedavisinde tıbbi bir eksiklik veya ihmal tespit edilmemiş olup hastanın ölümüne sebep olan durumun, nakil işlem sürecinin bir komplikasyonu olduğu kanaatine varılmıştır.