LONDRA (İHA) - Uluslararası Af Örgütü-Amnesty International'ın raporu, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki savaşçıların, son altı yıl içinde en az 40 bin kadına tecavüz ettiklerini ortaya koyuyor.
Rapor, iç savaş sırasında çatışan tüm grupların, ülkenin doğusunda aşırı düzeyde cinsel şiddet uyguladıklarını yazıyor. Örgüt, ayrıca bir yıl süren barışa rağmen, kurtulanların da yeterli tıbbi yardımdan yoksun olduğu ve çoğunun, bu nedenle hayatını kaybettiğini söylüyor. Örgüt, yeni hükümeti de bu duruma müdahale etmekte yavaş davranmakla suçluyor.
"Toplu Tecavüz Vakaları-Çözüm Bulma Zamanı" adlı rapor, tecavüz kurbanlarının ihtiyaçlarını şu anda sadece yardım kuruluşlarının karşıladığına, ancak bu kuruluşların da tıbbi yardımda çalışacak eleman, ilaç ve malzeme bulmakta güçlük çektiklerine yer veriyor.
Raporda, yardım çalışanlarının anlattıklarına da yer verilmiş. Çoğu, hiçbir savaşta bu kadar fazla tecavüz kurbanıyla karşılaşmadıklarını anlatıyor. Bu yılın Haziran ayında bile bildirilmiş tecavüz vakaları mevcut.
Uluslararası Af Örgütü, Kongo hükümetini suçluları cezalandırması konusunda uyarırken, ülkedeki sağlık sektörünün ihtiyaçlarını belirlemek üzere, uzman bir ekibin oluşturulması çağrısı da yapıyor.
AIDS KORKUSU
Uluslararası Af Örgütü'nün görüştüğü tecavüz kurbanları, yaşadıkları acıların ne denli korkunç olduğunu anlatıyor. Çoğu, tıbbi yardımdan yoksun.
Örneğin, 2002 yılının Ekim ayında tecavüze uğradıktan sonra tıbbi yardım almaya çalışan bir kadın, yaşadıklarını anlatırken, yolda yürürken iki asker tarafından durdurulduğunu söyleyerek, "Onlara hasta olduğumu ve tecavüze uğradığım için tıbbi tedavi görmeye gittiğimi anlattım. Beni yolun kenarına itip yeniden tecavüz ettiler. O zamandan beri çok hastayım ama ne yazık ki tedavi görebileceğim hiçbir yer yok" dedi.
Rapora göre, tecavüz kurbanları en çok cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmaktan korkuyor, istenmeyen gebelikler de yaşanan travmanın şiddetini artırıyor.
İstatistiklere göre, çoğu tecavüz kurbanı olan hastaların yüzde 20-30'u HIV pozitif. Kongo Cumhuriyeti'nin doğusuna ilişkin sağlam istatistiklere ulaşmak ise mümkün değil. Örgüt, enfeksiyonların belirlenmesinin güç olduğunu ve hükümetin de halkı gönüllü olarak test olmaya teşvik eden politikası olmadığını anlatıyor. Örgüte göre, HIV hastalarının antibiyotikler gibi temel ilaçlara ulaşmaları bile imkansız.
Kongo Cumhuriyeti'nde uygulanan Ulusal AIDS Programı'na göre, HIV/AIDS, gelecek on yıl içinde, nüfusun yarısını tehdit edebilir.
KONGO'DA SON ALTI YILDA 40 BİN KADIN TECAVÜZE UĞRADI
Çoğu kişi, virüsün belirlenmesini sağlayan testleri olmayı reddediyor, çünkü HİV pozitif oldukları anlaşıldığı takdirde, reddedileceklerini biliyorlar. Tecavüz kurbanları ise genellikle çevreleri tarafından dışlanıyor, hatta eşleri tarafından da terk ediliyorlar.
Uluslararası Af örgütü, ayrıca adalet sisteminin kadınların haklarını korumadığını ortaya çıkarmış. Örgüt, "Kongo hükümeti cinsel şiddeti önleme, yok etme ve sorumlularını cezalandırma sorumluluğunu üstlenmeli, böyle bir davranışa müsamahalı davranılmayacağını da göstermelidir" diyor.
Devlet Başkanı Joseph Kabila, geçen hafta, savaşın büyük bölümünde asilerin elinde olan ülkenin doğu kesimlerine tarihi bir ziyaret gerçekleştirmişti.
Ülkenin doğusundaki durum her an değişebilir, üstelik bu bölgedeki asi güçleri orduya dahil etme faaliyetleri de çok yavaş ilerliyor.
Uluslararası Af Örgütü, bilinen ve bilinmeyen on binlerce kurbanın acılarını dindirmek için acil önlem alınması çağrısında bulundu.
(İHA-MMA-MMA-ED-DE-D)
27.10.2004 22:54:43 TSI
NNNN