Düzce Üniversitesi (DÜ) ve TÜBİTAK ortaklığında gerçekleştirilen "Konuralp Beyin Torunları Bilim Yolunda" projesi kapsamında öğrenciler dere balıklarını inceledi.
DÜ ve TÜBİTAK Bilim Toplum Müdürlüğü akademisyenleri tarafından hazırlanan proje kapsamında 30 lise öğrencisi öğrendiklerini sahada uyguluyor.
Asar Deresi kenarında bir araya gelen öğrenciler, derede tutulan balıkları inceleyerek türlerine ayırdı. Balıklara dokunarak öğrenme fırsatı bulan öğrenciler, yakaladıkları balıkları saklama kabı ile muhafaza altına aldı.
Proje Yürütücüsü Sedat Karaçam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumda bilim insanlarının sadece laboratuvar ortamında çalıştığı gibi bir algı olduğunu belirterek, "Arkeolog, biyolog gibi, bilim insanları gibi dışarıda çalışalım istedik. Bilimi daha zevkli hale getirmek için çıktığımız bu yolda, bilimin rekabet haline gelmesi ile atalarımızı örnek aldık. Selçuklulardan itibaren atalarımız cenk yapıyordu, bizim cenk sahamız artık bilim ve teknolojidir. Dolayısıyla toplumdaki laboratuvar bilimi algısını değiştirmemiz lazım." diye konuştu.
Batı Karadeniz'in tarihi ile bilimini birleştirdiklerini aktaran Karaçam, "Atalarımız sahada savaşıyordu, torunları ise bilim ve teknolojide savaş verecek. Bu mantıkla saha çalışmalarına önem verdik. Yaban hayvanı gözlemi, balık çeşitleri incelemesi yaptık. Burada bilimsel süreci ve bir teorinin ortaya çıkışını hep birlikte görme fırsatı yakaladık." dedi.
Öğrencilerden İrem Esma Öner, eğlenceli bir saha çalışması yaptıklarını ve balıklara dokunarak eğitim aldıklarını belirtti.
Gün boyu balık türleri hakkında eğitim aldıklarını anlatan Öner, şunları kaydetti:
"Çok eğlenceli geçiyor. Balık türlerini öğreniyoruz, normalde benim balıklarla alakam yoktur ama bu etkinliği çok eğlenceli buldum. İlk defa böyle bir etkinliğe katıldım, çok güzeldi. Bize çeşitli resimler verildi, bu resimler üzerinden balıkların türlerini bulduk."
Zeynep Özcan da yaz tatilinde evde oturmaktansa eğitim almanın daha etkili olduğunu belirterek, "Dokunarak öğrenmek başka bir duygu. Normalde duyarak öğrendiğimiz zaman havada kalıyor gibi bu yöntemle dokunarak daha çok akılda kalıyor. Tahtadan öğrendiklerimi unutabilirim ama bunları unutmam. Hissederek öğrenmek başka bir duygu." şeklinde konuştu.