Kelimelerin seçimi, konuşma hızı ve tonlamalar aslında kişilerin kişiliğini gösteren gizli ayrıntılardır. Konuşma sırasında seçilen konular ve vurgulamalar aslında kişiliğiniz hakkında oldukça önemli ipuçları verir.
İçe dönük kişilerin kulladığı dil, dışa dönüklere göre oldukça farklıdır. İçe dönük olanlar daha soyut ve belirsiz kelimeler kullanmayı tercih eder. Dışa dönük olanlar ise somut ve kendi tanımlarıyla spesifik kelimeleri kullanır.
İçe dönükler, çok daha fazla edat kullanma eğilimindedirler. Nesnelere ya da olaylara atıfta bulunurken edat kullanmayı tercih ederler. Ek olarak sık sık “belki” ya da “yani” gibi kaçamak kelimeler tercih ederler.
Dışa dönükler, sık sık zevklerini anlatan kelimeleri kullanır. Örneğin içe dönükler değiştirmek istedikleri mutfak dekorasyonlarından bahsederken dışa dönükler ise haz aldıkları şeylerden bahsetmeyi tercih ederler.
Kelimeleri seçme şekliniz ne kadar açık fikirli olduğunuz ortaya koyar. Açık fikirli insanlar genellikle duyuları ve duyguları sergileyen cümleler kurmayı tercih eder. Örneğin, “Sesini duymaya ihtiyacım var” cümlesi tamamen açık fikirlilerin kuracağı bir kalıptır.
Endişeli insanlar, konuşmalarında korkularına, endişelerine ve sıkıntılarına yer verme eğilimindedirler. Bu durumda ince bir nokta vardır. Hislerinden bahseden herkesi “endişeli insan” olarak etiketlemek oldukça yanlış olacaktır. Buradaki detay kişilerin sürekli olarak kaygılarından bahsetmesidir.
Çalışkan ve vicdanlı kişiler, iş ve başarıyla ilgili sözcükler kullanma eğilimindedirler. Sonuç odaklı olan bu kişiler, “uğraşmak, çalışmak, didinmek, halletmek, başarmak…” gibi kelimeleri sık sık kullanırlar.
Yeni deneyimlere açık olan kişiler “ben” dili yerine “biz” dilini tercih etme eğilimi gösterir. Sosyal ve açık fikirli olan biz dili temsilcileri yenilikleri hayatını büyük bir kolaylıkla kabul eder.