Konya Müsiad’da Gündem "kobani"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesi’nde IŞİD Terör Örgütü ile Kobani’de yaşanan olayların ülkemize ve çözüm sürecine etkileri masaya yatırıldı.Konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen, katılımcılara bölgede yaşanan son olaylar, IŞİD-PKK çatışmaları ve uluslararası bağlantıları hakkında bilgiler verdi.“KARDEŞLİK PROJESİNİN BAŞARILI OLACAĞINA İNANIYORUZ”Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, “IŞİD konusu oldukça güncel bir konu. IŞİD şu an sadece ülkemizin değil, aynı zamanda tüm dünyanın da bir numaralı gündem maddesi. Her olayda olduğu gibi bu olayların da arka planı var. Bu hafta yaşananların arka planlarını irdelemek istedik. Kobani’de yaşanan olayları bahane ederek, ülkemizin imajını olumsuz etkileyen gezi olayları ile yaşadığımız senaryoyu tekrarlama ve ülke içerisinde yeniden karışıklık çıkarma hevesinde olan odaklar var. Bu olayları MÜSİAD olarak asla tasvip etmiyor ve herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyoruz. Yaşanan olumsuz gelişmelerin çözüm sürecini etkilemeyeceğine ve bu kardeşlik projesinin başarılı olacağına inanıyoruz” dedi.Açılış konuşmasının ardından toplantıya geçildi. IŞİD’in ilk olarak 2003 yılında Amerika’nın Irak savaşından sonra Saddam rejimini devirmesiyle ortaya çıktığını belirterek sözlerine başlayan Selçuk Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen, “Örgüt o yıllarda El Kaide adıyla faaliyet gösteriyordu ancak uluslararası bir yapıda olduğu için yerel unsurlardan destek görmedi. IŞİD, 2006 yılında El Kaide’den ayrılarak Irak İslam Devleti adıyla varlığını sürdürmeye başladı. Amerika ve Irak ordusu ile savaştı. Zaman geçtikçe örgüt yerel çapta güç haline geldi. 2011 yılına kadar Amerika, örgütü Suriyeli aşiret milisleri ile kontrol altında tutuyordu. Örgütün çoğunluğunu Saddam’ın askerleri oluşturuyor. Gerilla ve ordu savaşını gayet iyi biliyorlar, ellerinde ağır silahlar mevcut, aralarında paralı askerler de bulunuyor. Saddam rejiminin kalıntıları oldukları için devlet yönetimi ve savaş tecrübeleri var” diye konuştu.“IŞİD’İN İSLAM İLE EN UFAK BAĞI YOK”IŞİD’in İslam ile en ufak bağının olmadığını söyleyen Akyeşilmen, “İslam’ı kullanarak destekçi bulmaya çalışıyorlar. Zina olaylarının meşru görülmesi örgütün sapık bir zihniyetin olduğunun en büyük göstergesi. 2013 yılına kadar örgüt Irak’ın küçük bir bölümünü kontrol altına aldı. Orta Doğuda Arap Baharı denilen dalga Suriye’ye geldiğinde El Kaide ile birlikte Eset rejimine karşı El Nusra cephesini kurarak birlikte hareket ettiler. Daha sonra IŞİD, El Nusra cephesi ile birleşme talebinde bulundu, bu talebi Nusra’nın yerel unsurları tarafından kabul görmedi. Fakat Nusra’nın yabancı unsurları bunu kabul etti ve IŞİD Nusra ile birleşerek Irak Şam İslam Devleti adını aldı. Daha sonra El Kaide IŞİD ile hiçbir bağının kalmadığını deklare etti. Bu süreçten sonra örgüt kendi başına hareket eder hale geldi” ifadelerine yer verdi.“KOBANİ DÜNYA KAMUOYU İÇİN STRATEJİK ÖNEM TAŞIYOR”Kobani’nin gerek IŞİD için, gerek Türkiye için ve gerekse de dünya kamuoyu için stratejik önem taşıdığını belirten Akyeşilmen, “Kobani Türkiye için oldukça önem arz ediyor. Çünkü Suriye Kürtleri Türkiye Kürtlerinin devamıdır. Kobani’de yaşayan Kürtlerin çoğu Suruç’ta yaşayan Kürtlerin akrabasıdır. Dolayısıyla orada yaşananlar ülkemizde hassasiyet uyandırmıştır. IŞİD için önemi ise, Musul’u Mahmur’u alırken karşılaşmadıkları güçlü bir direnişle burada karşılaştılar. Kobani, örgüt için psikolojik eşik haline geldi. Eğer örgüt Kobani’yi alırsa daha da ilerleyecek ve Türkiye sınırlarına kadar sokulacaklardır. Ancak başarısız olurlarsa bir geri çekilme olacaktır” şeklinde konuştu.“KOBANİ OLAYLARI ÇÖZÜM SÜRECİNİ SEKTEYE UĞRATMAMALI”Ülke olarak herkesin dikkat etmesi gereken bir konunun da Kobani olaylarının çözüm sürecini sekteye uğratmaması olduğunu vurgulayan Akyeşilmen, “Özellikle son bir aydır çözüm sürecinin en başından beridir kullanılmayan terör dilinin kullanılması ve verilmeyen şiddet mesajlarının verilmeye başlanması çözüm sürecinde alınan mesafeye gölge düşürmektedir. Herkes bu süreçte sağduyulu davranmalı ve şiddet mesajları vermemelidir. Ülkemizde yaşanan çözüm sürecinin şekline bakacak olursak dünyadaki örnekleri ile kıyasladığımızda en barışçıl süreçtir. Bir anda kan durmuş ve şiddet olayları kesilmiştir. Dinen kanın yeniden akmaması için millet olarak herkese büyük sorumluluk düşmektedir” ifadelerini kullandı.Toplantının ardından MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek günün anısına Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen’e hediye takdim etti.