Geçtiğimiz yıl üreticiden 26 kalem tarımsal ürün alımı gerçekleştiren Konya Şeker, 50 bin üreticiye toplamda 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL ürün bedeli ödemesi gerçekleştirdi.
Şeker pancarı ve patates gibi sözleşmeli ekim yaptırdığı ürünler için ayni ve nakdi avans ödemesi yapan ve ürün bedelinin büyük bir kısmını ürünü teslim almadan ödeyen Konya Şeker, diğer ürünlerde hasat döneminde yaptığı yüksek tonajlı alımlar ile üretici lehine fiyat regülasyonu da sağlıyor. 1954 yılında üretime başlayan ilk fabrikasından 50 yıl sonra 2004 yılında 2. şeker fabrikasını üretime başlatarak önce üretici ortaklarının pancar üretimini ikiye katlayan Konya Şeker, hemen ardından üreticisinin diğer ürünlerini de alabileceği yatırımları birer birer yapmaya başladı. Bu çerçevede Konya Şeker, 14 yıl gibi kısa zaman diliminde 12’si doğrudan tarımsal ürünü işleyen tesisler olmak üzere 45 üretim tesisi yatırımını gerçekleştirdi ve üreticiden alımını gerçekleştirdiği tarımsal girdi sayısını da 26’ya çıkardı.
2018 yılında ürün bedeli ödemesinde pancarın payı yüzde 39 oldu
Konya Şeker, 2018 yılında doğrudan üreticiden 26 kalem ürün alımı gerçekleştirirken, bu ürünler için kestiği 270 bin 560 çiftçi bordrosu karşılığı üreticiye doğrudan 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL tutarında ödeme yaptı. Türkiye’deki toplam tarımsal hasılanın yüzde 1’inin üzerinde bir rakama tekabül eden söz konusu ödeme, Konya Şeker’in aracısız alım yapması nedeniyle doğrudan üreticiye intikal etti. Ayrıca 2000’li yılların başında alımını gerçekleştirdiği tek tarımsal ürün şeker pancarından ibaret olan Konya Şeker’in doğal olarak tarımsal ürün bedeli ödemesinin yüzde 100’ü pancar için olurken, 2018 yılında toplam tarımsal ürün bedeli ödemesi içinde pancarın payı 880 milyon TL ile yüzde 39 oldu.
Konya Şeker’in Et- Süt Entegre Tesisi yatırımını tamamlamasıyla bölgedeki hayvan varlığı ve bölgenin süt üretimi yüzde 50’nin üzerinde artarken Konya Şeker 2018 yılında büyük ve küçükbaş besi ile alımını gerçekleştirdiği süt için üreticilere 912 milyon 495 bin 280 TL ödeme yaptı.
Tarımsal girdiler için gerçekleştirilen ödemelerde hayvansal ürünlerin payı yüzde 40’a ulaşırken, Ham Yağ Fabrikası’nın üretime başlamasıyla bölgede üretimi 6-7 kat artan ayçiçeği için 2018’de yaptığı ödemenin toplam tarımsal girdi ödemeleri içindeki payı yüzde 10’a karşılık gelmek üzere 226 milyon 203 bin 500 TL olarak gerçekleştiği bildirildi.
Dane mısır bedeli olarak 57 milyon 918 bin 984 TL’lik ödeme yapan Konya Şeker, silajlık mısır için de çiftçiye yaklaşık 4 milyon 976 bin 517 TL ödedi. Ayrıca 67 milyon 500 bin TL’lik sözleşmeli patates ekimi yaptırılarak, 2017 yılında üretime başlatılan un fabrikası ve bulgur fabrikasının ihtiyacı için de 20 milyon 647 bin 874 TL buğday alımının gerçekleştirildiği ifade edildi.
Bölge üreticisinden elma, yaş üzüm, arpa, kanola, yonca gibi ürünlerin de içinde yer aldığı 26 kalem ürün alımı yapan Konya Şeker’in çikolata üretiminde kullandığı ve bölgede üretimi mümkün olmayan fındık için ödediği 52 milyon TL’lik tarımsal girdi bedeli düşüldüğünde Konya çiftçisine 1 sene zarfında (2018) yaptığı ödeme 2,21 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşti.
Türkiye’nin en yüksek kapasiteli Tohum Üretim ve İşleme Tesisleri’nden birine de sahip olan ve ülke tohumculuğunun en köklü şirketlerinden biri olan BETA Ziraat’ı da bünyesinde bulunduran ve şeker pancarı, ayçiçeği, mısır, barbunya, fasulye ve soğan gibi Türkiye’de yaygın şekilde ekimi yapılan 29 kalem tohumluk ve fidenin üretimini de ağırlıklı olarak bölgedeki üreticilerine sözleşmeli olarak yaptıran Konya Şeker, 2018 yılında söz konusu tohumluklar için üreticilere 10 milyon 119 bin 208 TL tutarında ödeme yaptı.
Konuk: “Amacımız daha çok ürettirmek”
Konya Şeker’in amacının daha çok üreterek üreticilerine daha çok ürettirmek olduğunu söyleyen PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “Eğer biz, üreticimiz pancar ile birlikte bu bölgede üretilen her ürünün üreticisidir, biz üreticimizin ürettiği her ürünü işleyebilecek tesislere sahip olmalıyız demeseydik Konya Şeker’in bugün üreticiye ödeyebileceği ürün bedeli pancar bedeli ile sınırlı kalacak üstelik de üretici yüzlerce yıldır bu topraklarda ürettiği buğday, arpa gibi geleneksel ürünlerde pazarda büyük alıcı olmadığı için tüccarın veya piyasa belirleyicilerinin verdiği fiyata el mahkûm rıza göstermek zorunda kalacaktı. Ayçiçeği üretimi yine bölgede 50 bin tonlar seviyesinde kalacak, aradaki 250-300 bin ton ayçiçeği ithalatla karşılanacak, yaklaşık 500 milyon liralık ayçiçeği parası bölge üreticisinin cebi yerine Ukrayna, Romanya veya başka ülkelerin çiftçisinin cebine girecek, onların yıllık geliri olacaktı. Biz 2018 yılında 100 bin ton ayçiçeği alımı yaptık. Bu ürün için 226 milyon 203 bin 500 TL ödeme yaptık. Bizim alımını yaptığımızdan daha fazlası oluşan pazarda satıldı. Biz büyük alıcı olarak fiyatın düşmesine müsaade etmedik ve çiftçimiz kazandı” dedi.
Pancarın yanına 25 kalem ürün eklendi
“Ham Yağ Fabrikası ile biz süreci başlattık ve ayçiçeğinde Konya’yı üretim ve ticaretin merkez illerinden biri konumuna taşıdık" diyen Konuk şöyle devam etti: "Aynı şey hayvancılık için de söz konusudur. Bugün Konya hayvancılıkta Türkiye’nin bir numarası. Et-Süt Entegre Tesisi, Ham Yağ Fabrikası ve diğer tarımsal ürünleri doğrudan alıp işleyen tesislerimizin işlevi üreticimizin açığa üretim yapmamasını sağlamak ve piyasada büyük alıcı olarak fiyatları üretici lehine dengelemek, bu vesileyle de üretimde sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlamaktır. Biz pancar parası haricinde üreticiye tarımsal ürün bedeli olarak 2018’de 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL ödeme yaptık. Yani 14 yılda yaptığımız yatırımlar ile pancarın yanına 25 kalem tarımsal ürün ekledik, 1999’daki 50 milyon 894 bin 501 TL’lik tarımsal ürün bedeli ödememizi 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL’ye taşıdık.”
1 milyar 912 milyon TL yurtta kaldı
1 milyar 912 milyon TL’nin yurtta kalması sağladıklarını da ifade eden Konuk, “Konya Şeker üretici ortaklarına Çumra’daki 2’nci şeker fabrikası ile tarımsal ürünleri doğrudan işleyen diğer 11 tesisi kazandırmasaydı bugün üreticisine sadece Konya Merkez’deki şeker fabrikasının alımını yapacağı 1 milyon 855 bin ton pancarın ürün bedeline karşılık gelen 350 milyon TL ödeme yapabilecek, bugün ödemesini yaptığı 2 milyar 262 milyon 867 bin 465 TL ile aradaki farkı oluşturan 1 milyar 912 milyon TL’lik tarımsal ürün bedelinin önemli bir kısmı ithalat bedeli olarak yurt dışına çıkacak, büyük bir kısmı da bölge çiftçisinin geliri olmayacaktı.
Eğer biz o üretim tesislerini yapmasaydık pancar parasının haricinde diğer ürünler için ödediğimiz bu paranın önemli bir kısmı bölge üreticisinin cebine girmeyecek hatta bölgede üretilen ve bizim alıcısı olduğumuz ürünleri de üretici alın terinin karşılığı olan fiyatlardan satamayacaktı. Bizim başarı ölçütümüz pancar parasının üzerine koyduğumuz ve çiftçimize ödemesini yaptığımız her ilave milyonlar, milyarlardır. Bu miktarı ne kadar çok arttırabilirsek üreticinin geliri de üretimi de o kadar çok artmış demektir” diyerek sözlerini sonlandırdı.