Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ve Kamu Siber Güvenlik Derneği işbirliği ile 2 Mayıs’ta Konya’da 5. Siber Güvenlik Platformu gerçekleştirilecek.Siber güvenlikte en zayıf halka, sosyal mühendislik saldırıları ve önlemler konulu platforma, kamunun bilişim ve siber teknolojisinde stratejik öneme haiz kurumları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Hava Elektronik Sanayi (HAVELSAN)’dan üst düzey katılım olacak. Ayrıca platforma akademisyenler, EGM Siber Suçlar Dairesinden yetkililer ve özel sektörden birçok firma temsilcisi katkı sunacak.Konu ile açıklamalarda bulunan NEÜ Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Osman Çıbıkdiken, sosyal mühendisliğin, son zamanlarda özellikle teknolojinin ötesinde, halkın pek çok alanda dolandırılmasına sebep olan bir konu olduğunu belirterek temel hedeflerinin halkı sosyal mühendislik sebebiyle oluşabilecek olumsuzluklar hakkında bilinçlendirmek olduğunu söyledi.“Geleceğin siber suçları da tespit edilecek”Siber güvenliğin ülkede ve dünyada önemli bir konu haline geldiğini de ifade eden Yrd. Doç. Dr. Çıbıkdiken, “Sadece teknolojik olarak değil onları çeşitli kandırma yöntemleriyle ellerindeki kıymetli bilgileri alıp pek çok suça ortak edecek şekilde dolandırıcılıklar yapılıyor. Bunun parasal boyutu da çok büyük oranda. Bu nedenle bu platform çerçevesinde biz, ‘İnsanlar neden kandırılıyor, bunu önlemenin yolları nelerdir?’ gibi sorulara cevap arayarak teknolojinin ötesinde bu konularda bilinçlendirme yapacağız. Ayrıca siber suçların geçmişten günümüze nereye doğru gittiği hakkında tespitler yapılarak, geleceğin siber suçlarını da tahmin ederek tespit etmeye çalışacağız” dedi.Kamu Siber Güvenlik Derneği Genel Sekreteri Emre Yörük ise, derneğin kamu bilinci oluşturabilmek ve siber güvenlik alanında farkındalık yaratabilmek amacıyla Ankara başta olmak üzere çeşitli illerde her yıl birden fazla etkinlik düzenlediğini kaydetti. Güvenlik olarak bahsedilen bileşenlerin tamamının aslında güvensizlik sistemini de beraberinde getirdiğini aktaran Yörük, “Açık kaynak kodlu yerli ve milli yazılım kullanılması, siber açıdan ülke güvenliğini, kamu kurumlarının güvenliğini, vatandaşlarımızın güvenliğini teminat altına alır” diye konuştu.“Yazılım çözümleri ve donanım ürünleri akredite edilmeli”Kullanıcılara cazip gelen ücretsiz depolama alanları gibi farklı platformlar sayesinde dünyadaki birçok sistemde belgelerin sızdığını, görüntü ve resimlerin paylaşıldığını da dikkat çeken Emre Yörük, “Özellikle belli ülkelerin üretmiş olduğu güvenlik duvarları ve güvenlik duvarları ile ilişkili sistemleri satın almak zorundayız. Herhangi bir yerli sertifikasyon yok ve maalesef CIA’in ya da MOSSAD’ın kendi fonladığı sistemler üzerinden akredite edilmiş ürünler bunlar. Bu firmalar, kurumlar tarafından akredite ediliyor ve belli bir güvenlik sisteminden geçiyorsa demek ki onların da bu sistemleri süzebilecekleri, inceleyip bakabilecekleri kapıları mevcut olabiliyor. Bu sorunu bir günde çözmek çok mümkün değil. Ancak bugün başlarsak 3-5 yıl sonra çok önemli adımlar atacağımız kanaatindeyim. Ayrıca devletimizin oluşturacağı akreditasyon sistemiyle beraber devletimizin onay verdiği üreticiler, firmalar ya da tedarikçilerin ürünleri kamu kurumları ve tüketiciler tarafından rahatlıkla kullanılabilir hale gelebilir” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz