HABER

Konya'da üreticinin ağılında "mart" bereketi

Küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye'de ikinci sırada yer alan Konya’da, ilkbaharın gelmesi ile üreticilerin ağılında kuzulama döneminin tatlı telaşı ve bereketi yaşanıyor - Küçükbaş hayvan yetiştirici Necdet Gözlü: - "Bu iş bize dedemin dedesinden kalma. 61 senedir bu işin içindeyim. Çobanlık peygamber mesleğidir. Koyun çok bereketli bir hayvan. Bu hayvanı kapısında taşıyan yokluk görmez"

SERHAT ÇETİNKAYA - Orta Anadolu'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı illerden Konya'da, üreticilerin ağılında kuzulama döneminin tatlı telaşı yaşanıyor.

Türkiye'de, büyükbaş hayvan sayısı ile ilk, küçükbaş hayvan sayısı ile ikinci sırada bulunan ilde, üreticiler kuzuların sağlıklı doğması için bugünlerde tam gün mesai yapıyor.

Günün neredeyse tamamını kuzulamak üzere olan koyunların yanında geçiren üreticilerin ağılı, mart ayında dünyaya gelen kuzuların sesleriyle şenleniyor.

Meraya otlatmaya götürülerek beslenen koyunlardan ayrı olarak ağılda tutulan kuzuların, anneleriyle buluşma anı ise renkli görüntülere sahne oluyor.

Buluşma saatinin yaklaşmasıyla kuzular ağılda, koyunlar ise dışarıda sabırsızlanırken, kapının açılmasıyla anneler ve yavruları birkaç dakika içinde birbirini koklayarak buluyor.

Kokularından tanıdıkları annelerini bulunca hemen emmeye başlayan kuzuların bu buluşması, yaz dönemine kadar sürüyor.

Sarayönü ilçesinin, koyunculuğun en yoğun yapıldığı mahallelerinden Gözlü'de, ailesiyle çiftçilik yapan 69 yaşındaki Necdet Gözlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni doğan her kuzuyla ağıldaki bereketin daha da artırdığını söyledi.

- "Koyun çok bereketli bir hayvan"

Sekiz yaşından beri koyunculuk yaptığını belirten Gözlü, "Bu iş bize dedemin dedesinden kalma. 61 senedir bu işin içindeyim. Çobanlık peygamber mesleğidir. Koyun çok bereketli bir hayvan. Bu hayvanı kapısında taşıyan yokluk görmez. Çünkü üretici için bu koyunlar her an paradır." diye konuştu.

Gözlü, üreticilerin mart ayında en yoğun dönemi yaşadıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaptığımız işin en sıkıntılı, en zorlu dönemi bugünlerdir. Takip edersen, uykusuz kalırsan, gece gündüz ardında gezersen kazanırsın. Bir ay sonra kuzu öldü mü koyun bomboş kalır. Kuzu doğduktan sonra ilk üç gün çok önemli. İlk hafta kuzunun açlığını geçirmeden, soğutmadan anayı bulur emzirirsen, o kuzu ayağa kalkar. O üç gün kuzu ile ilgilenmezsen ortada kalır."

- "Kuzu koyunu koklayarak bulur"

Kuzunun, yüzlerce koyun içerisinden annesini kokusu ile bulduğunu anlatan Gözlü, "Kuzu, ana rahminde beş ay durur. Doğumdan sonra koyun kuzuyu, kuzu koyunu koklayarak bulur. İki aylık olunca da sesiyle tanır." diye konuştu.

Ağılındaki 600 koyundan, ikiz doğumlarla birlikte yaklaşık 750 kuzu beklediklerini dile getiren Gözlü, şunları kaydetti:

"Bu kuzular mart ayında doğar. Nisanda ana ile yayılmaya başlar. Yem yok. Herkes bileğinin ekmeğini yiyecek, doğadan bulacak. Ana ot yiyecek, çiçek yiyecek. Kuzu da çiçeğin kalorili sütünü emecek. İşte yüksek randımanın sırrı burada. Doğumda yaklaşık yüzde 10 zayiat verilir. Ama şimdi çoğu yerde yüzde 50-60 zayiat veriliyor. Bunun nedeni de erken koç katılması ve doğumların zamanından önce, yeni kışın gerçekleşmesi."

En Çok Aranan Haberler