DOHA (AA) - AHMED YUSUF - Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında yaklaşık 2 yıldır süren Körfez krizi toplumsal düzeyde büyük sorunların doğmasına neden olurken, askeri toplantı ve tatbikatların bundan etkilenmemesi dikkati çekiyor.
"Aile bireylerini birbirinden ayıran, birbirlerini ziyaret etmelerini engelleyen ve anneleri evlatlarından mahrum bırakan Körfez krizi neden askerlerin birbiriyle görüşmelerini engellemedi? Askerlere serbest olan şeyler neden halklara yasaklandı?"
Katar'ın Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genelkurmay Başkanları Yüksek Askeri Komitesinin Umman'ın başkenti Maskat'ta düzenlediği istişare toplantısına katılmasından sonra Kuveytli akademisyen Abdullah bin Azib, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından paylaştığı mesajında bu soruyu gündeme getirdi.
KİK ülkelerinin genelkurmay başkanlarının tamamının katıldığı bu toplantı, Körfez krizinin başladığı tarihten bu yana düzenlenen ilk toplantı değildi.
Körfez krizi ikinci yılını tamamlamak üzereyken krizden en çok zarar görenler, kimliğinden dolayı cezalandırılmakla karşı karşıya kalan ve dağılan aileler oldu.
Uluslararası Af Örgütünün de aralarında bulunduğu insan hakları kuruluşları, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in Katar ile ilişkilerini kesmesinden sonra aldıkları tedbirlerin ailelerin dağılmasına neden olduğunu belirtti.
Krizin başladığı tarihte Katar'da Bahreyn, Suudi Arabistan ve BAE'li toplam 11 bin 387 kişi, söz konusu ülkelerde ise bin 927 Katarlı ikamet ediyordu.
Katar'daki Ulusal İnsan Hakları Komitesinin (NHRC) raporlarına göre, söz konusu kişiler, birçok alanda farklı oranlarda zarar gördü. Katar'a yaptırım uygulayan ülkeler anneleri çocuklarından ayırdı.
- Ailelerin dağılması
NHRC'nin gözlemlediği vakalar arasında, Katarlı Fehd Abdullah Ziyab ile evli olan BAE vatandaşı Şakra Muhammed Ubeyd'in ülkeden ayrılmasına izin verilmemesi yer alıyor.
NHRC'nin raporuna göre, Şakra, BAE'deki ailesini ziyaret etmek için 2 çocuğuyla 23 Ocak 2019'da Katar'dan ayrıldı. Ancak şimdi Şakra'nın, 2 yaşındaki oğlu Ziyab ve 4 aylık bebeği Abdullah ile ülkesi BAE'den ayrılmasına izin verilmiyor.
Aile fertlerinin birbirinden koparıldığı 87 vakanın tespit edildiğine yer verilen raporda, Bahreyn'de 35 yıllık evli bir Katarlı kadının ailesinden koparılarak Katar'a iade edildiği vurgulandı.
Aynı şekilde, başka bir kadın 3 haftalık bebeğinden ayrılmak zorunda bırakılıp BAE'den Katar'a iade edildi.
Suudi Arabistan yönetimi ise Katar plakası taşıyan araçların sınırdan geçmesini yasaklarken Katarlıların hac ve umre ibadetini eda etmek için bu ülkeye gelmesine engel oldu.
- Askeri tatbikatlar ve toplantılar devam etti
Toplumsal düzeyde yaşanan bu sorunlara rağmen askeri toplantı ve tatbikatlar bundan pek etkilenmedi.
Körfez krizinin patlak vermesinden yaklaşık 1 yıl sonra Katar, Suudi Arabistan'da Mart 2018'de düzenlenen "1. Ortak Körfez Kalkanı" tatbikatına katıldı. Tatbikata Katar Genelkurmay Başkanı Ganim bin Şahin el-Ganim de katıldı.
Katar'ın ikinci katıldığı tatbikat ise yine Suudi Arabistan'da 20 Şubat-9 Mart 2019'da düzenlenen "Ortak Ada Kalkanı 10" oldu.
Katar ayrıca, Nisan 2018'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen ve KİK üyesi ülkelerin yanı sıra Mısır ve Ürdün'den temsilciler ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel'in katıldığı Arap-ABD askeri toplantısına iştirak etti.
Geçen 2 yıl boyunca KİK üyesi ülkelerin genelkurmay başkanlarının katıldığı pek çok toplantı düzenlendi. Katar, Kuveyt'te Eylül 2018'de düzenlenen ilk toplantının ardından pek çok askeri toplantıya katıldı.
- Körfez zirveleri
Krizin patlak vermesinin ardından sorunun çözülmesine vesile olur umuduyla gözler Körfez zirvesine çevrildi ancak 5 Aralık 2017'de düzenlenen 38. KİK Liderler Zirvesi hayallerin suya düşmesine neden oldu.
Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani dışında liderin katılmadığı söz konusu zirve, KİK'in 1981'den bu yana düzenlenen en düşük katılımlı zirve oldu.
39. KİK zirvesi ise Riyad'da düzenlendi. Katar bu zirveye devlet bakanı düzeyinde katıldı. Bu zirvede de Katar'la diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına yönelik hiçbir sonuç alınamadı.
Kuveyt'in Körfez tarihinin en büyük krizine çözüm bulmak amacıyla yürüttüğü ara buluculuk ise taraflardan her birinin tavrında ısrarcı olması nedeniyle birkaç aydır durmuş durumda.
- Bahreyn ve Suudi Arabistan'ın Doha'daki etkinliğe katılması
Suudi Arabistan ve Bahreyn krizin başlamasından bu yana ilk defa 2 Mayıs'ta Katar'daki bir etkinlikte yer aldı.
Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) 16. Dışişleri Bakanları Toplantısı'na Suudi Arabistan adına Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Dairesi Başkanı Muhanna Salih Ebu el-Hayl katılırken Bahreyn'i ise Dışişleri Bakanlığı Afro-Asya İşleri Direktörü Muna Abbas Razı temsil etti.
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE, 5 Haziran 2017'de aldıkları ortak kararla Katar'la diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Gelişen süreçte bu ülkeler Katar'a karşı ekonomik ve siyasi ambargo uygulamaya başlamıştı.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, krizin başlamasından ve ilişkilerin kesilmesinden hemen sonra bu ülkelerde ikamet eden Katar vatandaşlarından 14 gün içinde ülkeyi terk etmelerini isterken, Katar'da ikamet eden vatandaşlarından da ülkelerine dönmelerini talep ederek bu süre içinde ülkelerine geri dönmeyenlere yaptırım uygulama tehdidinde bulunmuştu.