Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, bölgede huzursuzluk yarattığı, terörü desteklediği ve İran ile çok yakınlaştığı gerekçesiyle bir hafta önce Katar ile bağlarını kesmişlerdi. Doha, bütün bu suçlamaları reddediyor.
KÖRFEZ ÜLKELERİ ARASINDA SON YILLARDAKİ EN BÜYÜK UÇURUM
Yaşanan bu kriz, Körfez ülkeleri arasında son yıllarda ortaya çıkan en büyük uçurum.
Kuzey Suriye'deki Liwa al Mutasem isimli isyancı grubunun üyesi Mustafa Sejari, "Allah korusun, bu kriz kontrol altına alınmazsa... farklı ülkeler tarafından desteklenen grupların birbirlerine düşman pozisyon alacağını ve Suriye'deki durumun trajik bir hale geleceğini tahmin ediyorum" dedi.
Reuters'a konuşan Liva el Mutasem'den muhalif komutan Mustafa Sejari, "Suudi Arabistan ve Katar'daki kardeşlerimize, Suriye halkının omuzlarına kaldıramayacağı yükler koymaması çağrısı yapıyoruz" dedi.
MUHALİFLER, ŞAM'IN ÖNEMLİ BİR KISMINI ELİNDE TUTUYOR
Suriye muhalefeti, Rus ordusunun Esad'ı desteklemek üzere Aralık 2015'te ülkeye girmesinden bu yana Şam karşısında geriliyor. Esad şu anda askeri açıdan yenilmez gibi görünse de muhalifler Şam yakınlarında, kuzeybatıda ve güneybatıda önemli bir kısmı ellerinde tutuyorlar.
Katar'ın yardımları genellikle, ideolojisi İslamcı olan ve Müslüman Kardeşler'e yakın duran gruplara gidiyor. Ancak Müslüman Kardeşler hareketine yakınlık, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır tarafından hoş karşılanmıyor.
Reuters, sözkonusu haberinde Körfez krizinde kararlı bir şekilde Katar'ın arkasında duran Türkiye'nin de kuzey Suriye'de Katar ile birlikte, muhafazakar İslamcı grup Ahrar al Şam'ın da dahil olduğu aynı grupları desteklediğinin düşünüldüğünü ileri sürdü.