Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesindeki Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) 2017 verileri kullanılarak, “Türkiye 2018 Uyuşturucu Raporu”nu hazırladı.
Milliyet'ten Bahar Atakan'ın haberine göre otopsi kayıtları doğrultusunda hazırlanan raporda öne çıkan ifadeler şöyle:
36'SI UÇUCU MADDE
2017’de meydana gelen 941 doğrudan narkotik madde bağlantılı ölümün 36’sı uçucu madde kullanımı sebebiyle oldu.
2017’de ölenler 20 farklı ülke uyruğunda. Ölenlerin 886’sı (yüzde 94,2) Türkiye Cumhuriyeti uyruklu.
2013’te 232 olan doğrudan MBÖ, 2014’te yüzde 114 artışla 497, 2015’te yüzde 19 artışla 590, 2016’da yüzde 56 artışla 920 oldu.
2017'DE DÜŞÜŞ VAR
2017’de MBÖ yüzde 2,3’lük artışla 941 oldu. Son 5 yılın en düşük artış yüzdesi 2017’de gerçekleşti. Raporda, “Düşüşe neden olan faktörlerden biri de arzla mücadele çalışmalarının yoğunluğu ve etkinliğidir” denildi.
Ölenlerin yüzde 96.6’sı (909) erkek, yüzde 3.4’ü (32) kadın.
YAŞ ORTALAMASI 31.98
2017’de madde bağlantılı ölümlerin yaşları incelendiğinde, en yaşlı ölümün 78 yaşında ve (1) kişi olduğu görüldü. En genç ölüm vakası, 14 yaşında üç kişide uçucu madde kaynaklı gerçekleşti.
Ölümlerin yaş ortalaması 31.98 olarak tespit edildi. En yoğun ölüm gerçekleşen yaş grubu 25-34 yaş (yüzde 36.5) aralığı.
Ölümlerin 12’si 15-64 yaş aralığının dışında.
2017’de 941 madde bağlantılı ölüm olayının yüzde 60’ında (564) sentetik kannabinoid mevcut. Sentetik kannabinoid (bonzai) görülen 564 ölümün 247’sinde (yüzde 49) ölüm tek başına bu maddeden kaynaklandı.
2017’de meydana gelen MBÖ vakalarının yüzde 61.1’i (575) çoklu madde kullanımından kaynaklandı. 2016’da ise bu oran yüzde 46.3 (426) oldu.
200'E YAKIN ÇEŞİT
Raporda, “bonzai”ye ilişkin şu çarpıcı ifade yer aldı: “2017’de gerçekleşen MBÖ profilinin yarısından fazlasına neden olan bonzainin 200’e yakın kimyasal çeşidi bilinmektedir. Ülkemize yasadışı yollarla başta Çin’den getirilen hammaddenin çözülmesi oldukça kolaydır. Çoğaltılması için profesyonel laboratuvar gerekmemektedir. İçine haşere ve tarım ilacı gibi zehir katkılar eklenmektedir. Ada çayı, damiana çayı, yavşan otu, kekik, kalitesiz esrar, kına, hint kınası, kimyon gibi bitkisel ürünlere spreyleme yoluyla emdirildiği gibi, kağıt üzerine de spreylenmiş olarak ele geçirilmiş örnekleri mevcuttur. Bitkisel ürünler ve bazen de esrar üzerine spreylenmesi, kullanıcılarda sentetik (kimyasal) olmadığı yönünde güçlü kanaat oluşturmaktadır. Tüm bunlar kullanıcılar için ölüm riskini artırmaktadır.”
"TOPLUMSAL BİLİNÇ OLUŞTURULMALI"
Daire Başkanı İbrahim Seydioğulları, uyuşturucu ile mücadelede karşılaşılan sorunların çözümü için alınacak tedbirler kadar toplumsal bilincin oluşturulması ve farkındalığın artırılması büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Seydioğulları, Türkiye’nin uyuşturucu satıcıları için stratejik bir konuma sahip olduğunu belirterek, “Bunu bilerek ve tüm dünya çocuklarını kendi çocuklarımız olarak kabul ederek çalışmalarımızı çok yönlü, bütüncül anlayışla sürdürmekteyiz” dedi.