Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi, jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) sözcüsü Clare Nullis'in 2020'de kuzey yarım kürede sıcaklık rekoru kırılabileceğini yönündeki uyarısını değerlendirdi.
Küresel iklim değişimine bağlı olarak Türkiye genelinde artan ısı ve buharlaşmanın beraberinde, havada anormal bir şekilde su buharı biriktiğini kaydeden Bektaş, bunun Doğu Karadeniz'de sel, taşkın ve heyelanların daha da fazla artmasına neden olacağını belirtti. Geçen yıllardan daha fazla heyelan ve sel yağışları yaşanabileceğine dikkat çeken Bektaş, vatandaşların yanı sıra yetkililer ile yerel yönetimlerin tedbirli olması gerektiği söyledi.
'YAZ SICAKLIKLARI REKOR KIRACAK'
Türkiye'nin genelinde ısının artığını aktan Prof. Dr. Bektaş, "Dünya Meteoroloji Birliği 2020 yılında yani içinde bulunduğumuz yıl içinde yaz sıcaklıklarının rekor kıracağını bildirdi. Bu Doğu Karadeniz Bölgesi için ne anlama geliyor? Bildiğimiz gibi haziran, temmuz, ağustos aylarında Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaz selleri ve heyelanlarını yaşamaktayız. Bu sıcaklık artışı bu sel ve heyelanları daha da fazla artmasına sebebiyet verebilecek. Özellikle Doğu Karadeniz'deki illeri ikaz etmek durumundayız. Özellikle yerel yönetimlerin, valiliklerin, belediyelerin ve kaymakamlıkların bu konuda çok daha dikkatli olması gerekiyor. Geçen yıllardan daha fazla heyelan, sel yağışları yaşayabiliriz" dedi.
'TÜRKİYE’NİN GENELİNDE ISI ARTTI'
Türkiye genelinde ısı ve buharlaşma oranının arttığına da işaret eden Bektaş, "Küresel iklim değişimine bağlı olarak Türkiye'nin genelinde ısı ve buharlaşma arttı. Sonuçta derelerin taşkınlığı azalsa da bölgesel olarak şiddetli yağışlar nedeniyle dere taşkınlarında artma görüyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Karadeniz'in aşırı ısınması ve ısınan denizdeki su buharının yükselmesi sonucunda ısınan atmosferde nem oranını tutması nedeniyle havada anormal bir şekilde su buharı birikiyor. Bu su buharı yağmur şeklinde Doğu Karadeniz dağlarının kuzey yamaçlarına dökülüyor. Doğu Karadeniz'de vadiler dar ve akış rejimi şiddetli olduğu için sel sırasında bu bölgelerde can kaybı yani sele kapılma ve boğulma olayları fazla görülür" diye konuştu.
'KISA VADEDE ÖNLEMLER ALMAMIZ LAZIM'
Kısa vadede önlemlerin alınması çağrısında bulunan Bektaş, şunları söyledi:
"2019 yılında Araklı'da yaşanan sel felaketinden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Karadeniz eylem planı, küresel iklim değişim planını hazırladı ancak, 15 maddelik bu eylem planına baktığımızda orta ve uzun vadede araştırmalar gerektiğini görüyoruz. Oysa ki bizim şu anda kısa vadede önlemler almamız lazım. Özellikle sağanak yağışlarda dere yataklarından uzak durmamız gerekiyor. Üst kotlarda sele kapılma olayları yaşanabilir. Yerel yönetimlerden ikaz çalışmaları olmalı. Bize şu anda düşen görev, haziran, temmuz, ağustos aylarındaki sellere dikkat edeceğiz ve hazırlıklı olacağız."
'GEÇEN YILDAN FAZLA HEYELAN VE SEL BEKLİYORUZ'
Meteoroloji verilerinin dikkate alınmasıyla Karadeniz'de geçen yıldan daha fazla sağanak yağış, heyelan ve sel beklediğini ifade eden Bektaş, "Karadeniz fazla yağış alıyor. Havalarda ısınınca Karadeniz'in nemi havayı daha fazla nemle dolduruyor. Ama ısınan hava çok daha fazla nem tutma kapasitesine sahip. Bu yüzden soğuk bir havayla karşılaştığı zaman biriktirdiği nemi aniden boşaltıyor. Tıpkı patlayan bir baraj gibi ani bir şekilde birikmiş olan su boşaldığı için ani sellere, yağışlara sebebiyet veriyor. Bu da aynı zamanda durağan olmayan heyelanların da tetiklenmesine sebebiyet veriyor. Afet hem sel hem de heyelan ikilisi ile gelişmiş oluyor. Geçen yıla oranla bu yıl meteorolojinin verdiği verileri dikkate alacak olursak geçen yıldan daha fazla sağanak yağış, heyelan ve sel bekliyoruz" diye konuştu.
(DHA)