HABER

Körler neden kanser olmaz?

Kanser araştırmaları yapan bir Türk doktor... Tevfik Dorak, İngiltere'nin Newcastle Üniversitesi'nde kanser araştırmaları yapan bir Türk doktor. Dorak'ın dünya tıp literatürüne geçmiş çarpıcı bulguları var. Bunlardan biri, karanlıkla-kanser arasındaki ilişki...

Körler neden kanser olmaz?

Dorak, vücudun hücre yenileyici ve bağışıklık sistemi düzenleyici melatonin hormonunu gece karanlıkta salgıladığını hatırlayıp uyarıyor: "Karanlıkta uzun ve düzenli uyku bu salgıyı ve kansere bağışıklığı artırıyor. Körlerde kanser riski bu yüzden az"

Çocukken çoğumuz anneannelerimiz ya da annelerimizin söylediği "uyusun da büyüsün ninniiiii" ezgileriyle 'büyüdük'. Hep söylenir, "Vücut uykuda dinlenir, yenilenir" diye.

Gece 23.00 ila 03.00 arasında salgılanan ve vücudun savunma mekanizmasını güçlendirip, yaşlanmayı geciktiren bir hormon var: Melatonin. Ve sadece gece ve sadece teknolojinin bütün fişleri çekilince devreye giriyor.

Yani siz, ışığı söndürüp, TV'nizi kapamış olsanız da yetmiyor, fişlerini çıkarıp, mümkünse yattığınız odanın şalterini indirmeniz gerekiyor.

Tabii çocuklarınızın odasına da aynı şeyi yapmalısınız. Önemli araştırmalara imza atan Doktor Tevfik Dorak bu önemli hormonla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Melatonin beyinde yalnızca geceleri ve karanlıkta salgılanan bir hormon. Vücudun ayarı ile ilgili iş yapıyor. Yapılan çalışmalar melatoninin gerçekten kanseri önleyici etkileri ve hücresel hasarın onarımında çok önemli rolü olduğunu, ayrıca bağışıklık sistemini destekleyici etkileri de olduğunu gösteriyor. Melatonin hormonu çocuklar üzerinde de etkili.

ABD ve Avrupa'da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından sonra yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden çocuklarını kesinlikle karanlık ortamlarda yatırmaları isteniyor.

Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ancak bu hormon ışığa duyarlı. Yapılan deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiştir.

Yapılan hayvan deneyleri de melatoninin kanser ile direkt ilişkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca körlerin daha az kansere yakalanması da bunun bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor.

Yanı sıra düzenli olarak gece çalışan hemşirelerde meme kanserinin arttığı tespit ediliyor. Melatonin meme tümörlerinin büyümesini de azaltıyor, kalp ve damar hastalıklarını yavaşlatıyor, üreme fonksiyonunu artırıyor. Depresyonlu kişilerde bu hormon düşük.

Vücudumuzun yeteri kadar kendini koruma mekanizması var. Önemli olan bu mekanizmaların çalışmasına engel olmadan bu mekanizmaları destekleyici davranış biçimlerini geliştirmek.

Örneğin düzenli olarak geceleri vakitli yatıp uyumamız vücudun kendini onarması için yapabileceğimiz en güzel hareket.

Akşamları çok geç kalmadan tam karanlıkta yatıp uyursak vücudumuza en yararlı işlemi yapmış oluruz.

Eskilerin dediği gibi erken yatıp erken kalkmak dışarıdan melatonin almaya veya antioksidan almaya gerek bırakmayacak bir durum.

Dr. Tevfik Dorak melatonin salgısını azaltacak davranışlardan (ışık açık yatmak, televizyon karşısında uyumamak gibi) kaçınmanın, akla gelen bazı basit tedbirlerden olduğunu belirtiyor. Dorak: "Geceleri uyurken hiçbir şekilde yattığınız odada ışık bulunmaması gerekir."

Melatonin özellikle Amerika'da ilaç olarak bulunan ve de en çok 'jetlag' için kullanılan bir madde. Bilinçsiz ve düzensiz kullanımı hiçbir şekilde tavsiye edilmiyor. Nedeni sadece geceleri yükselen bir hormon olması nedeniyle yüksek olmaması gereken gündüz saatlerinde kan düzeylerini yükseltecek şekilde ilaç alımının yarar yerine zarar vermesi.

Vişne, lahana, badem, fındık türü besinler melatoninden zengin. Ayrıca papatya çayı ve John's Wort gibi bitkisel ürünler de öyle. Gıdaların akşam saatlerinde alınması daha uygun.

Deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tesbit edilmiş. Bu bilimsel bir gerçek! Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın...

Unutmayın körlerde kanser olma oranı sıfıra yakındır.

En Çok Aranan Haberler