Vaka sayılarındaki yükseliş devam ediyor. Türkiye'de son 24 saatte 93 bin 261 kişinin koronavirüs testi pozitif çıktı, 182 kişi ise hayatını kaybetti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada "Salgın halen gündem olmaya devam etse de, kısa süre zarfında bunun da değişeceğinden emin olun." dedi. Vaka sayılarının günlük 90 bin seviyesinde seyretmesiyle ilgili konuşan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın "Şu anda ölüm sayılarında da artma olduğuna göre Türkiye hala Covid-19 vakaları ile ilgili tehdit altında. Günlük yaklaşık 200 kişinin ölümü hiç azımsanacak bir rakam değil. O yüzden de tehdit çok büyük" dedi. Omicron varyantının etkisine dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de vaka sayılarındaki tırmanışının devam edeceğini söyledi.İşte koronavirüs vaka sayılarındaki artışla ilgili art arda yapılan açıklamalar...
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Akın, DHA'ya yaptığı açıklamada, günlük koronavirüs vaka sayılarının ilk defa 90 binlerin üzerine çıktığını belirtti. Bu durumun, hastalığın yaygın olduğu anlamına geldiğini söyleyen Akın, herkesi dikkatli olunması konusunda uyardı.
Akın, "90 bin bandında günlük yeni vaka ilan ediyorsanız hastalık halen ülkeyi tehdit ediyor demektir. Sadece bizi değil, pek çok ülkede de aynı sorun yaygın olarak devam ediyor. Çünkü bu varyantın en önemli özelliği, çok hızlı yayılıyor olması. Yani yürürken karşılaştığınız pek çok kişi hastalık taşıyıcısı olabilir. Bu yüzden de hastalık şu anda yükselme eğiliminde gibi gözüküyor. Umarım daha fazla yayılmaz. Çok fazla miktarda enfeksiyon vakası varsa Türk toplumu muhakkak biraz tedirgin olması, dikkatli olması ve önlemleri alması lazım. 'Omicron' varyantının ilk görüldüğü dönemlerden sonra Türkiye'de en azından ölüm sayılarında bir düşme eğilimi vardı ama şu anda ölüm sayılarında da artma olduğuna göre Türkiye gerçekten de hala Covid-19 vakaları ile ilgili tehdit altında" diye konuştu.
Prof. Dr. Akın, çok fazla kapalı ve açık alan toplantılarının yapıldığını belirterek, "Bu da 'Omicron' varyantı ile seyreden Covid-19 vakalarının hızla yayılmasını daha da artırıyor. Okulların 15 günlük sömestir tatiline girmesiyle ciddi bir şekilde toplumda da hareketlenme oldu. Bu hareketlenme şehirler arası oldu. Dolayısıyla hastalığın yoğun olduğu bölgelerden başka bölgelere de enfeksiyon taşıyan kişiler geçti. Burada da yeni odaklar oluşmasına sebep oldu. Bir önemli nokta da AVM, sinema gibi sosyal etkinliklerin çok yoğun olduğu bölgelerde, çok fazla sayıda özellikle aşısız olduğunu beklemediğimiz çocuk, genç yaş grubu ve maske kullanmama, mesafeye dikkat etmeme olaylarını gözlemliyoruz. Bu da hastalığın yayılmasını ve bunların arasında da düşük oranda olsa bile hastaneye gidip hastanede yoğun bakıma kadar gidebilecek vaka olasılıkları var. Bu nedenle Türkiye hala Covid-19 riskini yüksek oranda taşıyor" dedi.
Prof. Dr. Akın, Türkiye'de koronavirüs vakasının, grip enfeksiyonuna yakalananlara göre 15 kat daha fazla olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Biz H1N1 pandemisi sırasında resmi kayıtlara göre yaklaşık 700 civarında vaka kaybettik. Bunların önemli bir kısmı gebelerdi. Her yıl 200 ile 500 kişiyi gripten kaybedebilirsiniz bizim ülkemizde. Dünyada da bu rakam 200 bin ile 500 bin olarak tahmin ediliyor. Şu anda Covid-19'a bakarsanız yaklaşık olarak 3-4 milyon belki de 5 milyon insan kaybedilmiş durumda. Yıl içinde bakarsanız bunun sayısının yaklaşık olarak 2,5 milyon olduğunu görürsünüz. Şu anda Covid-19 hala insan öldürmeye devam eden bir pandemi olarak kendini gösteriyor. O yüzden de şu anda griple Covid-19'un karşılaştırmasını yapmak mümkün değildir. Bizim şu anda dominant (üstün) toplumda soğuk algınlığının, grip benzeri hastalığın, yoğun bakımlara yatışın ve kaybettiğimiz vakaların temel sebebi hala Covid-19 enfeksiyonudur. 'Omicron' varyantının hafif seyrettiğine dair uluslararası ve ulusal bilgiler olmakla beraber sadece, Türkiye'nin günlük olarak kaybettiği vaka sayısında 'artış mı var', 'azalma mı var' buna bakılmasını öneriyorum. Günlük yaklaşık 200 kişinin ölümünü bu ülke tolere etmemesi lazım. Bunların ölüm sebebi doğrudan Covid-19'dur. Dolayısıyla hiç azımsanacak bir rakam değil. O yüzden de tehdit çok büyük."
Toplumda yapılan birçok etkinliğin risk oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Akın, "Restoranlardaki kafelerdeki fütursuzca ihmalkar oturuşlar risk yaratıyor. Okullardaki bulaşma en gerideki yer. Bilim Kurulu okullarla ilgili herhangi bir kapatma ya da süreyi uzatmayla ilgili bir şey düşünmüyor. Okullar toplumda odak olma açısından en dikkatli ve en iyi olanı. Bilim Kurulu’nda önlemler zaman zaman tartışılıyor. Özellikle aşıya teşvik edici önlemler çok önemli. Aşı belki hastalığın bulaşmasını engellemiyor ama hastalanmayı engellediği için iş gücü kaybının önüne geçiyor. Bilim Kurulu'nda en fazla konuşulan konulardan biri, aşılamayı artıracak önlemler" dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Alper Şener, AA muhabirine, Omicron varyantının baskın olduğu Türkiye'de vaka sayılarının yükselişinin devam ettiğini anlattı.
Yapılan 100 PCR testinin 20'sinin pozitif çıktığını belirten Şener, "Vatandaşlarımızın ciddi bir kesimi, acil servislere nefes darlığı, ateş, öksürük gibi şikayetlerle geliyorlar. Bunların bir kısmının grip olduğuna yönelik şüphelerimiz de var ama testlerde ciddi bir kısmının, Kovid-19 testi pozitif çıkıyor. Bu başvurular içinde Kovid-19 vakalarındaki tırmanış devam edecek gibi görülüyor." dedi.
Pozitiflik oranının yükselmesi dışında yoğun bakıma, hastaneye ve acil servise başvuruların da tırmanışa geçtiğini dile getiren Alper Şener, şunları kaydetti:
"Şu anda salgının başındaki sayılardan çok daha fazla olguyla karşı karşıyayız. Tam aşılı olanlar hastalığı çok hafif geçiriyor. Hasta grubunun ciddi bir kesiminin hiç aşılanmamış olduğunu ya da 3. dozunu hiç olmadığını görüyoruz. Aşılanmamış grupta hastaneye, yoğun bakıma, yatış oranının yüksek olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamamız lazım. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu tırmanış bu şekilde devam edecek olursa çok zor günler bizi bekliyor gibi görülüyor. Vatandaşlarımızın bir an önce aşı olması lazım. Vatandaşların eksik aşılarını tamamlaması lazım. Mevcut aşılar Omicron dahil olmak üzere Kovid-19'a karşı yüzde 99 ölümü, yüzde 90 da hastaneye yatışı önlüyor."
Prof. Dr. Alper Şener, yandaş hastalığı olan 65 yaş ve üstü vatandaşların 3. doz aşılarını yaptırmadığını dile getirirken, "Özellikle önümüzdeki günlerde bu hasta popülasyonunda hastaneye başvuru oranının artacağını ve yoğun bakıma sebep olacağını da bilmemiz gerekir." diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının Kovid-19 ile mücadelesinin ilk günkü gibi sürdüğünü vurgulayan Şener, sağlık çalışanlarının biraz olsun rahatlaması için mutlaka herkesin maske, mesafe ve hijyen tedbirlerinin yanı sıra hiç zaman kaybetmeden aşılarını tamamlaması gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA-DHA)