Prof. Dr. Büke, "Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır. Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir." diye konuştu.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınının Türkiye'de de görülmesinin ardından alınan önlemler de arttı. Havalimanları, alışveriş merkezleri ve iş yerleri gibi toplu alanlarda ateş ölçümleri yapılmaya başladı. Ateş ölçerlerin ise kullanım şekli ve alanına göre birçok çeşidi bulunuyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Büke, “Koronavirüs olgularının yüzde 86 gibi bir kısmında ateş yüksekliği var ama ateşin olmadığı durumlar olabilir. Özellikle çocuklarda, genç erişkinlerde, belki hatta yaşlılarda yüksek ateş göremeyebiliriz. Buradaki ateş daha çok 38,5 ve üzerindeki ateşler ama çok daha düşük 37,5-38 gibi vücut ısısının olduğu durumlarda söz konusu olabilir. Genellikle termal kamera ya da ölçerler 38 ve üzerindekileri algılayabiliyor. 37,5 ile 38 arasında da subfebril ateş dediğimiz bir durum söz konusu. Bunları, 38 ve üzeri dereceler olmadığında algılayamayabilir. Ayrıca her olguda da ateşin görülmesi söz konusu değil. Tabii toplu yerlere girildiği koşullarda termal kameralar, birden fazla kişinin ateşini ölçebiliyor ama evde kulaktan ölçen aletler ucu değiştirilerek kullanılabilir ya da dijital termometrelerle ölçüm yapılabilir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Büke kişilerin ateş ölçer kullanarak dışarı çıkmış olabileceğini de belirterek, şunları söyledi:
“Ateş ölçerler standardize ve kalibre edilmiş çeşitli testlerden geçirildikten sonra birtakım belgeler alarak piyasaya sürülmüştür. Dolayısıyla bunların bakım ve kontrolleri periyodik olarak yapılıyorsa bunlarla ilgili sorun yoktur ama mesela termal kameralar genellikle 38 derece ve üzerini saptıyor. Fakat bizim normal şartlarda vücut ısımız 37,5 dereceye kadar normal. Dolayısıyla 37,5 ve 38 derece arasında da subfebril de olsa bir ateş yüksekliğinden bahsediyoruz. Termal ölçerle bunu saptamak mümkün olmayabilir. Kızıl ötesi termometreler ya da ısı ölçerler de yine 38 derece ve üzerinde ölçüm yapıyor. 37,5 ile 38 derece eğer saptanamıyorsa, başlangıçta bu gözden kaçırılabilir. Kişilerde zaten ateş yüksekliği söz konusuysa, eğer dışarı çıkacak kadar da kendilerini iyi hissediyorlarsa muhtemelen ateş düşürücü ilaç kullanmış ve öyle dışarı çıkmışlardır. Belki de aslında 2-3 saat önce 38,5 derece ateşi vardı ama o anda oradan geçerken ateşi olmayabilir. Termal kameralar veya ısı ölçerler toplu alanlarda, eğer o anda kişinin ateşi yüksekse bir anlam ifade ediyor ama ateşi yoksa bu hiçbir şeyi yok anlamına da gelmeyebilir. Şu dönemde koronavirüs enfeksiyonunu ararken tabii ki ateş önemli ama olmaması durumu bunun olmadığının bir göstergesi değil.”
Prof. Dr. Büke kişilerin evde kulak arkası derecelerle ölçüm yapabileceğini söyleyerek, “Termal kameralar çok geniş alanlarda çok sayıda kişiyi taramak için kullanılıyor ama ideali timpanik (kulak arkası) dereceleri kullanmak. O yoksa dil altından ya da koltuk altından ölçen termometreleri kullanabiliriz. Fakat tek tek kişilerin koltuk altlarına ya da kulak arkasına tutmak da zor olduğu için topluca termallerle ölçüm yapılıyor. Toplu ölçümlerde cihazın duyarlılığı çok önemli. 37,5 ve üzerini saptayabiliyorsa sorun yok ama 38 ve üzerini saptıyorsa 'ateş yok' diyemeyiz. 37,5 ile 38 derece arasına da' normaldir' diyemeyiz. Hele de böyle bir dönemde bu ateşi de ‘koronaviral enfeksiyona bağlı ateş değildir’ diyerek reddetmek pek mümkün değil” dedi. (DHA)