SÜ Rektörü Prof. Dr. Aksoy, yüksek ateş, öksürük ve halsizlik gibi rahatsızlıkları olunca Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine başvurdu. Test sonucunun pozitif çıkmasından sonra yaklaşık 1 aylık tedavisinin ardından görevine dönen Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların bu salgına karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Aksoy, ilk başta geniz akıntısına bağlı olarak bademciklerinin şişmesi nedeniyle ateş ve halsizliğin buna bağlı olduğunu düşündüğünü belirterek, yapılan test sonucu pozitif çıkmasıyla Kovid-19 belirtilerinin de oluşmaya başladığını ifade etti.
Başlangıçta koku ve tat kaybına uğradığını anlatan Prof. Dr. Aksoy, "İlk gün tedavim hastanede başladı. Serumdan sonra biraz toparlayınca filyasyon ekibinin takibi sonucu tedavim evde devam etti." dedi.
Kovid-19 tedavisinin tamamlandığını ve 2 hafta önce görevine döndüğünü anımsatan Aksoy, kendini hala yorgun hissettiğini söyledi.
Aksoy, halsizliğin günlük yaşamını da etkilediğine işaret ederek, "Hastalığın üç ya da dördüncü gününde kaslarımın cımbızla çekiliyor olduğunu hissettim. Bu halsizlik durumu sizin kuvvet kaybınızı da beraberinde getiriyor. İnsanı endişeye sevk ediyor. Göreve döneli 2 hafta oldu ama geçen hafta iki kere daha ateşim çıktı. Bunun nedeni de Kovid-19 nedeniyle immün sistemi zayıfladığı için bu ortamda diğer hastalıklara açık hale geliyor. Buna bağlı olarak yeniden ateşin yükseldiği belirtildi." diye konuştu.
Oğlunun üniversite, kızının ortaokul öğrencisi olduğunu, 7 aylık bir bebeği olması nedeniyle ailesi için de kaygılandığını vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti:
"Onların da enfekte olmaması için daha fazla izole bir süreç geçirmeye gayret ettim. Özellikle ilk 10 günlük süreci dikkatli bir şekilde atlatmaya gayret ettik. Ev hayatımızı çok fazla tavsiye edilen bağışıklık sistemini güçlendirici temel gıdalar alarak tamamladık. Kızım, küçük kardeşini kucağına alarak zaman zaman 'baba iyi misin? Bir ihtiyacın var mı?' şeklinde kapıdan konuşuyordu. Aslında en fazla etkilenen de o oldu. Benden uzak kalmanın da verdiği rahatsızlık vardı. Halsizlik artınca kendiniz için de kaygılanıyorsunuz ama aileniz ve onlara bulaştırma kaygısı çok daha baskın hale geliyor. Bulaşırsa onlar bu süreci nasıl atlatır, haliyle onların yaş oranları ve bağışıklık sistemine bağlı olarak farklı seyretme durumu da olabiliyor. Bu kaygılar insanı rahatsız ediyor ama şükürler olsun hem kızım için hem ailem için bu süreci ucundan atlattık diyebilirim."
Aksoy, maske, mesafe ve hijyene azami düzeyde uyulmasını tavsiye ederek, "Toplu ortamlardan uzak kalalım. 'Bana bir şey olmaz.' 'Maske takarak korunamayız.' şeklindeki sözlere itibar etmememiz gerekir. Umarım tüm dünyayı saran Kovid-19 ile mücadelede kısa sürede başarıya ulaşır ve eski normal, sağlıklı günlere döneriz." dedi.