Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Kurulu ve TÜBİTAK - MAM ile geçtiğimiz hafta acil bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyleyen Moleküler Biyoloji Derneği Başkanı ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, "Bu toplantıya bakanımız Mustafa Varank, TÜBİTAK Başkanımız, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Kurulu Danışmanı ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nden araştırmacılar ile daha önce ülkemizde TÜBİTAK destekli çalışmaları bulunan gruplar davetliydi. Koronavirüs'le mücadele kapsamında hızlı hareket kararı çıktı. Ben de dahil bu konuda uzman kişiler, aşı çalışması bulunan büyük bir konsorsiyum çerçevesinde bir araya geldik ve şu anda proje yazımı aşaması bitmek üzere. Bu hafta içerisinde de onaylanmasını bekliyoruz. Bu konsorsiyum içindekilerin hepsi Covid-19'a karşı en az 4 ya da 5 çeşit teknoloji ile aşı çalışmaları başlayacak. Aynı zamanda da kısa sürede ilaçların denenmesi planlanıyor" dedi.
Çalışmaların TÜBİTAK tarafından ortak bir şekilde koordine edileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özören, "Boğaziçi Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji Genetik bölümünde 15 yıldır laboratuvar sahibiyim ve bizim daha önce sadece korona değil aslında pek çok başka aşıyı da dönüştürecek ve oda sıcaklığında da koruyacak, insanın immün yanıtını tetikleyecek bir protein mikro kürecik keşfetmiştik. Bu da teknolojimizin temelini oluşturacak bu yeni denememizde de. Bu çalışmaların 12 ila 18 ay sürmesi planlanıyor. Özellikle bizimki gibi tamamen yeni bir teknolojide, hayvan deneyleri gerekiyor. Grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarında en iyi modeller gelincik ve maymun modelleri. Bu iki model de bizim ülkemizde mevcut değil. Ama gerekirse yurt dışından hizmet alımı ile çalışmalarını yapmak üzere maymunları da dahil etmek isteriz" diye konuştu.
Amerika ya da Avrupa'da aşı denemelerinin başladığına dair haberlerin doğru olduğunu ancak bunların çoğunda hayvan deneylerinin atlandığını anlatan Prof. Dr. Özören, şu bilgileri verdi:
"Burada doğrudan gönüllü insanlara virüsün parçacıkları rekombinant olarak veriliyor. Türkiye'deki çalışmalarda ilaç kısmı belki 3-4 aya netice verir ama aşı çalışmaları için 6 ay - 1 yıl gibi bir süre gerekecek. Testler ve denemeler yapmamız gerekiyor hayvanlar üzerinde de. Akciğerde oluşan enflamasyon ve hücrelerin etkileşimi konusunda insana en yakın örnek tabii ki primat maymunlar. Ama onlarla çalışmak için de hem etik kurullar, izinler vs pek çok altyapı gerekiyor, hem de çok pahalı ona göre gelincik gibi diğer hayvanlar da tercih edilebilir. Ama bir de ölümler çok aşırı artarsa, hayvan deneyleri atlanıp yurt dışındaki gibi direkt gönüllü insan denemelerine geçilebilir. Yani biz normalde laboratuvarda 3-4 kez hayvan deneyleri yapıyoruz. Bu da bir yılı alıyor. Çünkü her gruba 20-30 hayvan dahil etseniz, 2-3 ay sürüyor bir grubu test etmeniz."
Virüsün, üstünde korona gibi görünen yüzey proteininin değişik parçalarına immün yanıtı tetiklemeyi planlayarak aşı geliştirmeye çalışacaklarını anlatan Prof. Dr. Nesrin Özören, "Bunların yapılması 1-2 ayı alır. Daha sonra da hayvan deneyleri ve doz çalışması yapılır. Yani hangi dozda verirsek yüksek bir koruma sağlar ve güvenli doz hangisidir gibi… Biz, kendi teknolojimizde burun spreyi olarak da aşı geliştirmeyi düşünüyoruz. İlla ki kas içi ya da deri altı enjeksiyon olması gerekmiyor. Ama bunların her biri aylarca süren meşakkatli çalışmalarö şeklinde konuştu.
Moleküler Biyoloji Derneği de dahil 5 derneğin bir araya gelerek biyologlar inisiyatifi kurduğuna işaret eden Prof. Dr. Özören, bu gruba Moleküler Biyoloji Derneği, Türkiye Biyologlar Derneği, Biyologlar Dayanışma Derneği, Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Derneği ve Tıbbi Biyoloji ve Genetik Derneği'nin dahil olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özören, "Korona acil eylem ekibi oluşturduk. Özellikle bir sonraki aşamada uygulanacak politikaların belirlenmesi için vakaların sağlıklı bir şekilde test edilmesi çok önemli. Bizim amacımız bu testlerin inceliklerine vakıf olan bizlerden, pandemi merkezlerine hazır iş gücü sağlayabilmek. Bu testler 24 saat boyunca yapılırsa çok hızlı bir şekilde de sayısı artırılabilir. Biyologlar olarak biz yardım için Halk Sağlığı Müdürlüğümüz'le TÜBİTAK, TÜSEB, Sağlık Bakanlığımız'la koordinasyon içinde çalışmaya hazırız. İstanbul'da en az 2 tane test kiti üreticimiz var. Gerektiği zaman bir haftada 500 bin ve üzeri PCR kiti sağlayabilir bunlar. Kit hazır, biyologlar hazır, eksik olan ne? Bu özel testi çalışabilecek cihazlar yeterince yok pandemi merkezlerinde deniyor. Ama moleküler biyoloji ve genetik, biyolojik bilimler, tıbbi biyoloji, adli tıp gibi bölümlerde bu cihazlardan ikişer üçer tane var. Zaten bunlar bilgisayar büyüklüğünde taşınabilir cihazlar. Bu cihazları pandemi merkezlerine geçici süreyle verebiliriz" dedi.
Kendi bölümlerinde bulunan üç cihazın 24 saatte 2 bin 400 test sonucu verebilme kapasitesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Nesrin Özören yetkililere çağrıda bulunarak şunları söyledi:
"Tek bir cihazda 96 adet örnek numune aynı anda işlenebilir. 24 saat çalışırsa 700-800 arası örnek sonuç alabilirsiniz. Yani sadece 3 tane cihazımızla 2 bin 400 tane sonuç verebilme kapasitemiz var. Ülkemizde moleküler biyoloji genetik bölümleri 40'dan fazla. Ayrıca mühendislik bölümleri, gıda bölümleri, adli tıp bölümleri, hangisinde kaç cihaz var bu veritabanı TÜBİTAK'ta bulunuyor. Bunların çoğunu biz devletin parası ile aldık. Geçici bir süreliğine mobilize edilebilir ve tecrübeli moleküler biyologlar bu merkezlerde bu iş için görevlendirebilir. Hepsi kendileri gönüllü olarak hazır. Kısaca, biz göreve hazırız. Bir çağrım da Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu için. Bu kurula kesinlikle moleküler biyologların, istatistikçi, matematikçi, virologlar gibi temel bilim insanlarının da dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü çok büyük bir mücadelenin içindeyiz. Herkes çok iyi niyetle çalışıyor. Ama resmin moleküllerini görebilecek olanlar biziz. Elele çalışmaya hazırız"