Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, koronavirüsün hayati organlar üzerindeki olumsuz etkilerinin bilindiğini, üreme ve genital organlara etkisi olup olmadığına ilişkin dünyada birçok araştırma yapıldığını söyledi. Yaklaşık 1 yıldır pandeminin neden olduğu etkilerin tartışıldığını kaydeden Prof. Dr. Usta, "Akciğer, böbrek ve kalp gibi hayati organlar üzerine etkilerini tartışıyoruz. Çünkü bunların üzerine olan etkiler genellikle ölümle ve ağır kalıcı hasarla sonuçlanabiliyor. Bu arada ürolojinin de alt branşları, örneğin androlojide genital sistemler üzerine ve üriner sistemler üzerine, androlojinin ilgi alanları olan infertilite (kısırlık) ve erektil disfonksiyon (ilişkiye hazır olamamak) üzerine etkileri olduğunu da görmeye başladık" diye konuştu.
Konuyla ilgili şimdiye kadar 50 civarında yayın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Usta, "Bu yayınların önemli kısmı üreme sistemi üzerine olan etkisi. Üreme üzerine etkisinde, akciğerlerde koronavirüsün hedef olarak seçmiş olduğu EYS 2 reseptörün aynı zamanda testislerde de olduğu iddia ediliyor. Dolayısıyla bu virüsün testisi hedef doku olarak seçip, birtakım yıkımlara sebebiyet verdiği ve sperm üretimi üzerine olumsuz etkilere neden olduğunu gösteren çalışmalar var. Yani beklenti bu durumda şu olabilir; bu hastalığı geçirenlerde belli bir dönem sonra sperm üretiminde ve sperm sayı ile hareketinde azalma olması. Kadın doğum olayı olarak baktığımızda da görünen, erken doğumlara sebebiyet verebileceği" dedi.
Testisin sadece sperm üretiminin yapıldığı bir organ olmadığını belirten Prof. Dr. Usta, "Testiste aynı zamanda bir erkeklik hormonu olan testosteron da üretiliyor. Testosteron üretiminde de virüse yakalananlarda yakalanmayanlara göre anlamlı derecelerde azalmalar olduğu gösterilmiş durumda. Dolayısıyla bu, erkekte cinsel isteği, libidoyu da olumsuz etkileyebilir gibi gözüküyor. İlerleyen dönemlerde ve beraberinde de cinsel fonksiyon bozukluklarında sebebiyet verebileceği akla gelebiliyor" diye konuştu.
Koronavirüsün cinsel ilişkiye etkileri araştırıldığında ise tartışılan başlıkların biraz spekülatif olduğunun görülebileceğini ifade eden Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu:
"Cinsel ilişki sayılarında azalmanın olduğu yolunda bir kanı var. Tüm bunların dışında cinsel ilişkide fayda sağlayan ilaç satışlarında da yaklaşık yüzde 30'lara varan azalmalar olduğu iddia ediliyor. Acaba bunlar genel ekonomik durumun bozukluğuyla mı alakalı yoksa cinselliğe ilginin azalması ile mi alakalı, tabi hepsi spekülatif mi, ileride göreceğiz. Burada önemli bir konu bizim cinsel fonksiyon bozukluklarında kullandığımız ilaçlar, aynı zamanda akciğer hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Özellikle covid gibi enfeksiyon hastalıklarının yarattığı birtakım enflemasyonların ortadan kaldırılmasında faydalı olabileceği, işe yarayabileceği konusunda birtakım yayınları da yine birtakım bilim adamlarının yorumlarını da literatürde görmekteyiz. Bunlar gerçekten ilginç başlıklar. Yani PDE5 inhibitörü (ilaç grubu) olarak adlandırdığımız aslında sertleşme sorununda kullanılan ilaçlar, koronavirüse bağlı akciğer problemlerinin giderilmesinde de asıl tedavi olarak değil ama ek fayda sağlayıcı bir tedavi olabilir mi konusu da sanıyorum önümüzdeki günlerde gündemimize gelecek."
DHA