HABER

Korsana büyük darbe

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, sanat eserlerinin sokakta, kaldırımda ve işportada satılmasının önüne geçileceğini söyledi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıda daha çok bu hafta içinde TBMM'ye gönderilmesine karar verilen kanun tasarıları üzerinde durulduğunu belirtti. Bu tasarılardan ilkinin fikir ve sanat hayatı bakımından önem taşıyan bir tasarı olduğunu bildiren Çiçek, tasarının fikir ve sanat eseri üretici ve yatırımcılarının haklarının ihlaline, emek ve sermayenin gaspedilmesine, vatandaşın devlete olan güveninin azalmasına ve kayıt dışı ekonomi yaratılmasına sebep olan korsan üretim, dağıtım ve yayın faaliyetlerinin önlenmesine dair bir tasarı olduğuna işaret etti. Böyle bir düzenlemenin 8 kanunda değişiklik yapılmasını gerektirdiğine dikkat çeken Çiçek, bu yasanın fikir ve sanat hayatına çok önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.
Çiçek, korsan yayın ve dağıtımı önleyecek çok önemli tedbirler getirileceğini belirterek bu tasarı ile fikri mülkiyet konusu özelliği taşıyan hiçbir ürünün Bakanlık'ça lisanslandırılmayan hiçbir yerde satılamayacağını ifade etti. Çiçek şöyle konuştu: "Bundan böyle işportada, sokakta, kaldırımlarda bu şekilde satışlar yasaklanmış olacaktır. Tüm kamu kuruluşları ve görevlilerinin fikri mülkiyet haklarını ihlal eden girişimler karşısındaki görev, yetki ve sorumlulukları güçlendirilmekte, gereğinin yapılmamış olması durumunda da ağır cezalar getirilmektedir. Fikir, sanat eseri sahiplerinin meslek birlikleri aracılığıyla hak takibi imkanları genişletilmekte, haklarının korunabilmesi açısından önemli güvenceler de bu tasarıyla getirilmektedir. 8 kanunda değişiklik bu tasarı ile tek kanun olarak getirilmiş olacaktır".

Tasarının imzaya açıldığını belirten Çiçek, imzalar tamamlanır tamamlanmaz tasarının Meclis'e sevkedileceğini duyurdu. Üzerinde durulan ikinci tasarının terör mağdurlarının zararlarının karşılanmasına ilişkin tasarı olduğunu bildiren Çiçek, Türkiye'nin terörden mağdur olmuş çok sayıda vatandaşın yaşadığı bir ülke olduğunu, bunun getirdiği sayısız sosyal yara ve ekonomik kayıplar bulunduğuna işaret etti. Türkiye'nin bir sosyal devlet olduğunu kaydeden Çiçek, tasarının, bu zararların olanaklar ölçüsünde telafisine imkan veren ve bu insanların köyüne dönmesine, rehabilitasyonuna fırsat veren bir yöntem tasarısı olduğunu ifade etti. Çiçek, bu tasarının da TBMM'ye sevkedilmesine karar verildiğini kaydetti.

Meclis'e sevkedilmesine karar verilen üçüncü tasarının, Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs ve Kredi Verilmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı olduğunu açıkladı. Devletin çeşitli kurumları tarafından yükseköğrenim öğrencilerine burs ve kredi verildiğini veya nakdi yardım yapıldığını dile getiren Çiçek, bu yardımlar bir koordine içinde yapılmadığı için bazen bir öğrencinin birden fazla kuruluştan burs ya da kredi alabildiğine, başka bir öğrencinin ise hiçbir kurumdan yardım alamadığına işaret etti. Çiçek, bunun da adaletsizliğe yol açtığını belirtti. Devletin çeşitli kurumları tarafından verilen burs ve kredilerle yapılan yardımların esas itibariyle Kredi Yurtlar Kurumu çatısı altında birleştirilmesine, böylece dağıtımın tek elden yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Çiçek, tasarının biran önce kanunlaştırılması için Meclis'e sevkedilmesine karar vedildiğini söyledi.

Çiçek, Kurul'un Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kanunlarında değişiklik yapılması konusunda da görüş birliğine vardığını ve her iki meslek kuruluşuyla ilgili tasarının da biran önce Meclis'e sevkedilmesine karar verdiğini bildirdi.

Toplantıda, her hafta olduğu gibi Avrupa Birliği ile ilgili değerlendirmeler de yapıldığını anlatan Çiçek, Ulusal Program'ın uygulanması ile ilgili düzenlemelerin gözden geçirildiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın Cidde seyahati, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül'ün ise Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini ifade eden Çiçek, Türkiye'nin dış politikada hareketli günler yaşadığına dikkat çekti. 2004 yılının Türkiye açasından çok hareketli geçeceğini vurgulayan Çiçek, Türkiye'nin dış politikada görüşmelerin merkezine oturduğunu dile getirdi.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Çiçek, terör mağdurları için nasıl bir formül uygulanacağı ve ne kadar kaynak ayrılacağı sorusu üzerine bunun bir yöntem yasası olduğunu belirterek illerde vali ve vali yardımcılarının başkanlığında komisyonlar kurulacağını, bunların tespitleri yapacağını, zarar gören vatandaşlarla belli bir yöntem içinde oturup konuşulacağını söyledi. Çiçek, "Böyle bir tazmine imkan veren bir düzenlemedir. Dökülen su aynen dolmuyor ama bir sosyal devlet olmanın tabi sonucu olarak ve terörden doğan yaraları belli ölçüde hafifletme gayreti içinde olan bir Hükümet olarak bu konuda vatandaşlarımıza yardımcı olmak istiyoruz. Artık Türkiye'de bütün ödemeler bütçe içinden yapılmaktadır. Bütçeye bunun için ödenekler konur. Bunlar belli bir takvim içinde ödenebilir. Ödemelerle ilgili ayrı bir kanun da çıkartılabilir" şeklinde konuştu. Daha önceki hükümetler döneminde bu konuda yasa tasarısı olarak bir adım atılmadığına işaret eden Çiçek, bu konuda bir adım atılması gerektiğini düşündüklerini bildirdi. Çiçek, komisyonlarca tespit edilen terör mağdurları ile anlaşılabilirse ödeme yapılacağını, anlaşılamazsa bu kişilerin dava açma hakkına sahip olacaklarını ifade etti.

En Çok Aranan Haberler