Korsanların sırrı çözüldü
Antalya Cumhuriyet Savcılığı, 18 Ağustosta Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlasjet uçağını kaçıran Filistin uyruklu hava korsanı Momnen Abdül Aziz Talikh ile Mehmet Reşat Özlü hakkında fezleke hazırladı.
Antalya Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz, olayın meydana gelişi, uluslararası boyutta da genişletilen soruşturma sonucu elde edilen somut deliller, yolcuların ve mürettebatın ifadeleri ile hava korsanlarının beyanları doğrultusunda hazırladığı fezlekede, iki hava korsanının El Kaide terör örgütü üyesi olduklarını söyleyerek eylemi gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Fezlekede, El Kaide terör örgütünün Afganistan'daki kampında bomba ve silah eğitimi aldığını söyleyen Filistinli hava korsanı Talikh'in, kardeşinin öğrenim gördüğü KKTC'de bir yıldır yaşadığını ve kardeşinin arkadaşı Özlü ile uçak kaçırma eylemi öncesindeki bir ayda aynı evde kaldıklarının anlaşıldığını kaydeden Yılmaz, Talikh ve Özlü'nün terör örgütüne katılma amacıyla eyleme kalkıştıklarını ve uçağı İran'a indirmeyi planladıklarını belirtti.
Momnen Abdül Aziz Talikh'in KKTC'de eylemi planlama aşamasında internetteki "Google earth"ten Lefkoşa-İstanbul ve Lefkoşa-Tahran arasındaki mesafeleri uydu görüntüsünden incelediğini, uçak kaçırmada bomba düzeneği görüntüsü vermek için de oyun hamurları ve kablolar aldığının tespit edildiğini kaydeden Yılmaz, eylem sonrasında ele geçirilen bomba görünümlü oyun hamurunun yanı sıra Talikh ve Özlü'nün Girne'de birlikte kaldıkları evde yapılan aramada da yedek oyun hamuru ve kabloların ele geçirildiğini vurguladı.
Savcı Sabri Yılmaz, dört gün süren araştırma, soruşturma ve sorgulamalarının ardından 22 Ağustosta Antalya E Tipi Kapalı ve Yarı Açık Cezaevi'ne gönderilen tutuklu 2 hava korsanının eylemleriyle ilgili artırım maddeleriyle birlikte fezlekede 3 ayrı suçlama yöneltti. Yılmaz bu kapsamda, Talikh ve Özlü'nün sabit olan uçak kaçırma eylemleriyle ilgili TCK'nin "Uçak kaçırma", Terörle Mücadele Kanunu'nun "Cebir ve tehdit kullanmak suretiyle silahla hürriyeti tahdit" ve eylemde El Kaide terör örgütü adını kullandıkları gerekçesiyle de "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarını işlediklerine işaret etti.
