YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Korunan Alanlarda Sürdürülebilir Turizm ve Yeni Açılımlar" toplantısı

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu, "Korunan alanlarda sürdürülebilir ekoturizmin nasıl gerçekleştirilebileceği arayışı içindeyiz. Artık deniz

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu, "Korunan alanlarda sürdürülebilir ekoturizmin nasıl gerçekleştirilebileceği arayışı içindeyiz. Artık deniz turizminin doğa, ekoturizme kaydığını görüyoruz" dedi.

Akıncıoğlu, Orman Bölge Müdürlüğü'nce Osman Çolpak Salonu'nda düzenlenen "Antalya'da Korunan Alanlarda Sürdürülebilir Turizm ve Yeni Açılımlar" toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan 40 milli ve 200 tabiat parkı bulunduğunu söyledi.

Milli ve tabiat parkları insanların yararına olduğu için koruma altına aldıklarını kaydeden Akıncıoğlu, parklara sadece bilimsel açıdan değil, turizm potansiyeli açısından da değerlendirdiklerini belirtti. Bu doğrultuda Bakanlık tarafından yürütülen Doğal Yaşam Alanlarının Turizme Açılması projesinin tamamlandığını ifade eden Akıncıoğlu, "Korunan alanlarda sürdürülebilir ekoturizmin nasıl gerçekleştirilebileceği arayışı içindeyiz. Artık deniz turizminin doğa, ekoturizme kaydığını görüyoruz. Bu son derece güzel bir gelişme" diye konuştu.

Türkiye'de 4 bin endemik bitki ile 450'den fazla yabani hayvan türünün bulunduğunu da dile getiren Akıncıoğlu, bunun önemli bir avantaj olduğunu, bu zenginlikleri turizme kazandırma amacında olduklarını belirtti.

-"Turistleri, otellerin dışına çıkarmalıyız"-

Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel de Antalya'nın zengin bir doğaya sahip olduğunu ancak bunların yeterince pazarlanamadığını belirtti. Doğa kaynaklarının koruma altında olması gerektiğini ifade eden Yüksel, milli parklara getirilen koruma tedbirlerinin çok sert göründüğünü ancak buraların turizme açılabileceğini, insanların hizmetine sunulabileceğini bildirdi.

Antalya'daki avlak alanlardan yerli ve yabancı turistlerden 2011 yılının Mart ayından bugüne kadar 550 bin lira gelir elde edildiğini söyleyen Yüksel, sahip olunan potansiyele göre bu rakamların yeterli olmadığını kaydetti.

Antalya'nın su sporlarından, kuş gözlemine, avlanmadan doğa yürüyüşüne kadar pek çok etkinliğe ev sahipliği yaptığını da dile getiren Yüksel, "Kente gelen 11 milyon turistin, otellerin dışına çıkarak doğal alanlardan da yararlanmalarını istiyoruz. Otellerde kapalı kalmalarını istemiyoruz. Elbette otellerin dışındaki alanlarda da 5 yıldızlı hizmeti de oluşturmak durumundayız" ifadesini kullandı.

-Türkiye'nin en nadir kuşu Antalya'da yaşıyor-

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü Antalya Şube Müdürü Osman Yöntem, Antalya'ya geçen yıl 11 milyon turistin geldiğini ama 2 milyonunun doğal alanları gezdiğini söyledi.

Dünyadaki 35 doğa koruma alanından üçünün Türkiye'de bulunduğuna işaret eden Yöntem, Türkiye'de 40 milli park, 181 tabiat parkı, 105 tabiat anıtı, 31 tabiatı koruma alanı ve 79 yaban hayatı geliştirme sahası bulunduğunu belirtti. Bu alanların sıkı bir şekilde korunduğunu anlatan Yöntem, "Korunduğu için insanlar buradan faydalanamazlar anlayışının tam aksine insanların kullanımına uygun yerler anlayışı olmalı" diye konuştu.

Antalya'daki doğa potansiyeli hakkında bilgi veren Yöntem, Türkiye'nin en nadir kuşu olarak bilinen Balık Baykuşu'nu Antalya'da belirlediklerini söyledi. Yöntem, bu kuşu merak eden doğaseverlerin Antalya'da turizme büyük katkı sağlayabileceklerine işaret etti.

Ekoturizmin doğal alanların bulunduğu bölgelerdeki insanlara ekonomik getirisinin yanı sıra bölgenin altyapısının gelişmesine de katkı sağlayacağına dikkati çeken Yöntem, bu bölgelerin yöresel yiyecekleri ve el sanatlarının da bölge ekonomisine katkı sağlayacağını bildirdi.

-"Terörü doğa turizmiyle yenebiliriz"-

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Antalya Temsilcisi Yılmaz Sevgül de güneş, kum üzerine kurulu kitle turizmine ekoturizmin büyük bir katkı sağlayabileceğine dikkati çekti. Kırsal kesimlerdeki doğal ve kültürel değerlerin özünü bozmadan turizme kazandırılabileceği kaydeden Sevgül, "Güzel değerlerimizi ve doğal alanlarımızı marka haline getirebiliriz. Dünyanın 11 kanyonu arasında yer alan Antalya'daki Köprülü Kanyon büyük bir cazibe merkezi haline getirilebilir" dedi.

Doğa turizminin en önemli özelliğinin zengin turistleri bölgeye çekebilecek bir potansiyel oluşturduğunu da ifade eden Sevgül, Ağrı Dağı'nın doğal güzelliğini görmek için her yıl binlerce dağcının bu bölgeyi ziyaret ettiğini ve bölge halkının da ekonomik kazanç sağladığını kaydetti. Doğu bölgesinin kalkınmasına doğa zenginliklerinin tanıtılmasıyla fayda sağlanabileceğini söyleyen Sevgül, "Terörü doğal alanların turizme planlı bir şekilde açılmasıyla yenebiliriz" diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler