Giyim tarzlarıyla hem modern görünmek, hem de geleneklerine bağlı kalmak isteyen, ancak ikisini de başaramayan dünya liderleri. Time dergisi, dünyanın en kötü giyinen liderlerini seçti. Asla kravat takmayan, yarı çıplak balık tutmaktan hoşlanan, ipek kumaşlara takıntısı olan ve 12 santimlik topuklu ayakkabı giyen dünya liderleri, politik kariyerlerinden çok giyim tarzlarıyla ön plana çıkmayı başarıyor. Time dergisi, moda anlayışı en kötü 10 dünya liderini seçti.
İsmi kadar ilginç bir giyim tarzına sahip olan Zuma, renkli görünümüyle ülkesinin bayrağına gönderme yapmayı seviyor. Zuma, 2009’un Mayıs ayındaki seçimleri kazandıktan sonra, kutlama partisine yeşil ve sarı parlak çizgileri olan deri bir ceketle katıldı. Liderlerinin partideki görünümünden çok etkilenen Afrika Ulusal Kongresi, Zuma’nın giydiği ceketten esinlenerek 19 farklı model parlak deri ceketi üretti. Her ne kadar partisi ve kendi imajını güçlendirmeyi umsa da yapılan bir anket insanların yüzde 86’sının Zuma’nın giydiği ceketleri beğenmediğini ortaya koydu. Umarız Zuma bu anketten gerekli mesajı almıştır.
Açlık ve ağır yaşam şartlarıyla boğuşan milyonlarca Kuzey Koreliye rağmen Kim Jong Il’in ABD filmleri ve pahalı likörden hoşlandığı biliniyor. Ancak bazı zevklere sahip olsa da, Kuzey Kore’nin lideri giyimden hiçbir şey anlamıyor. Kanye West tarzı güneş gözlükleri, 12 santimlik yüksek topuklu ayakkabıları yetmezmiş gibi, kabarık saç modeliyle Kim Jong Il korku filminden fırlamış bir figürana benziyor. Kuzey Kore lideri daha fazla ABD filmi izlemeli.
Vladimir Putin, bir yaz tatilinde verdiği pozlar sayesinde unutulmamayı garantilemiş bir lider. “Yeterince vücut çalışmış mıyım?” der gibi yarı çıplak bir halde at süren, balık tutan ve ava çıkan Rusya başbakanı, maalesef istediği cevabın çok uzağında kalan tepkiler aldı. “Üzerine giyecek bir şey bulamamış mı?” diye düşünenler bir süre sonra daha mantıklı bir cevap ürettiler. Dünyanın en çok votka üretilen ülkesinin Başbakanı, içip kendinden geçen ve yarı çıplak halde yerlerde sızmayı seven bir halkı temsil ediyordu.
1973 yılında hükümeti devirmesi ve dönemin devlet başkanı Salvador Allende’yi idam ettirmesinin ardından gücü eline geçiren diktatör Augusto Pinochet, 17 yıl boyunca korkunun hüküm sürdüğü bir yönetim gösterdi. Solcu muhalefet taraftarlarının teker teker ortadan yok olduğu dönemde, Pinochet askeri geçmişinden hiç kopmadı. Şilili diktatör üniformasını üzerinden, parlayan botlarını da ayağından çıkarmadı. Pinochet'in görünümünü iyice korkunç bir hale getiren ve Drakula’ya benzemesini sağlayan aksesuarı ise peleriniydi.
Evcil hayvan olarak çita beslemek, kurdurduğu göçebe çadırlarında kalmak ve kadın eskortlar kullanmak gibi ilginç alışkanlıkları olan Libya liderinden çok alışıldık bir giyim tarzı beklemek biraz saflık olurdu. Kaddafi 40 yıllık liderliği süresince, ettiği sözler ve eylemlerinden çok giyim tarzıyla gündem olmayı başardı. Parlak, gökkuşağı renklerindeki ipek elbiseleri ve hayvan desenli elbiseleriyle Kaddafi Afrika kökenlerine bağlılığını her zaman öne çıkardı. Geçtiğimiz Haziran ayında İtalya’ya yaptığı ziyarette göğsünde 1931 yılında İtalyan sömürgecilerin idam ettiği bir Libya direniş savaşçısının resmini taşıyan Kaddafi’nin, bu konudaki yorumu ilginç oldu: “Bizler için bu resim bazılarınızın taktığı haç gibidir.”
1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana katı kuralların ve asık suratlı dini liderlerin hüküm sürdüğü İran’da, Ahmedinecad gibi sıkıcı bir giyim tarzına sahip bir liderin başta olması hiç de şaşırtıcı değil. Tutucu politikaları sayesinde gündemden düşmeyen Ahmedinecad, giyim tarzından da söz ettirmeyi başardı. Batı kültürünün yayılmasına neden olacağı düşüncesiyle yasaklanmış olan kravattan “uzak kalmasını bilen” Ahmedinecad, Tahran pazarında bulabileceğiniz gömlekleri ve 30 dolarlık Çin malı spor ceketleriyle kesinlikle en kötü giyinen liderlerden biri.
Fidel Castro tam bir Adidas tutkunu. Geçmişte askeri üniformasını üzerinden çıkarmayan Küba lideri, hastalandığı günden beri Adidas eşofmanların müptelası haline geldi. Castro’nun Adidas giyinme bağımlılığı o dereceydi ki 2006’da geçirdiği ameliyatın ardından hasta önlüğünü giymeyi reddetmiş ve kameraların karşısına eşofmanıyla çıkmıştı. Bazıları, Castro’nun Adidas takıntısını, 2004 ve 2008 yıllarında Küba Olimpiyat takımını giydiren spor firmasına yaptığı bir jest olarak kabul etti.
Venezüella’nın kırmızı giymekten hoşlanan Devlet Başkanı Hugo Chavez’in insanların karşısına neden bir boya kalemi gibi çıktığı merak uyandırıyor. Bazıları, saatler süren konuşmalar yapmayı çok seven Chavez’in, kıpkırmızı görümüyle olabildiğince dikkat çekmeye çalıştığını düşünüyor. Sınıf mücadelesini 19’uncu yüzyılın başından beri temsil eden kırmızı, Çin ve Sovyet Rusya’nın vazgeçilmez rengiydi. Kırmızı kravat takmaktan ve askeri geçmişini hatırlatmak için kırmızı bere giymekten hoşlanan Chavez, haftalık televizyon programlarına da baştan aşağı kırmızı giyinmiş bir şekilde katılıyor. Solcu liderin, sosyalist kökene sahip bir aileden geldiğini de hatırlatalım
Bolivya Devlet Başkanı, bir politikacı gibi giyinmeyen ancak halkının benimsediği giyim tarzını tercih eden bir lider. Üzerinde görülen el örgüsü kazak, Bolivya halkı arasında yaygın olan “chompa” adlı geleneksel bir giysi. İspanya’dan Çin’e, Çin’den Güney Afrika’ya kadar gittiği her ülkede, Morales üzerinden bu kazağı çıkarmıyor. Açık yaka gömleği üzerine çektiği kazağı ve siyah parlak ceketiyle Morales ilginç giyim tarzını her yere götürmesini biliyor. Bu vazgeçilmez giyim tarzı 2006’da Bolivyalı bir işadamını “Evo Fashion” adında bir marka yaratmaya itmiş.
1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ni kuran komünist lider Mao Zedong, yaydığı ideoloji ve gösterdiği yönetimin yanında modadan anlayacak son insan olarak kendini kanıtlamış biriydi. Mao, 1979’a kadar süren liderliği süresince düzenli olarak, işçi sınıfının sembolü olan dört cepli ceket giydi. 30 yıl süren liderliğinde onu örnek alan gençler arasında yeşil, gri ve mavi Mao giysileri yayılmıştı. Ölümü ardından Mao’nın giyim anlayışı da hızla yok olmaya başladı ve bugün Çinli işadamlarında görüldüğü gibi, Çin Batılı giyim tarzını benimsedi.