İngiltere parlamento ve monarşinin uzun yıllardır birlikte yürütüldüğü tek ülke olma özelliyle diğer devletlerden ayrılıyor. Bu durumun yıllardır sürmesinde elbette ki Kraliçe II. Elizabeth’in yadsınamaz katkıları olduğunu da vurgulamak gerekir. Kraliçe, İngiliz değerlerini ve geleneklerini temsil ederken siyasetteki sembolik konumuyla politikadan uzak kalıyor. İngiltere’yi temsil eden bu aile, düğünler ya da çeşitli törenlerle tüm dünyaya bir vitrin sunuyor. Kraliçe Elizabeth hayatı ve siyaset üstü konumuyla 20. yüzyıla damgasını vuran sayılı liderlerden biri. Onun uzun saltanat döneminde, dönüm noktası kabul edilen pek çok olay yaşanıyor. İşte o önemli anlardan bazılarını sizin için derledik…
Kral VI. George, 6 Şubat 1952 tarihinde öldüğünde Elizabeth ve eşi Philip Kenya seyahatindeydi. Acil bir şekilde ülkelerine geri döndüklerinde Elizabeth, İngiltere’nin yeni kraliçesi hem de İngiliz Milletler Topluluğu’nun başkanıydı. Tahta çıktıktan yaklaşık bir sene sonra 2 Haziran 1953 tarihinde taç giyme töreni yapıldı. İlk defa bir kraliyet töreni televizyondan canlı olarak yayınlandı. O günden sonra kraliyet ailesinin tüm özel günleri ve törenleri canlı olarak yayınlanmaya başladı.
20.Yüzyıl dünya tarihini alt üst eden iki savaşa sahne oldu. İki savaşta da İngiltere ve Almanya karşı karşıya yer aldı. 1960’lı yıllarda dünya savaşlarının izi hala çok tazeyken her iki ülke de kıta Avrupası’nda yalnız kalmıştı. Ocak 1963’te Fransa Cumhurbaşkanı de Gaulle, İngiltere’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliğini veto etti. İngiltere’nin Avrupa’da güçlü bir müttefiğe, Almanya’nın ise Nazi imajını düzeltmeye ihtiyacı vardı. Kraliçenin bu ziyaretiyle; Almanya tekrar dünya sahnesine çıkmış, İngiltere ise Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üye olma yolunda önemli bir adım atmıştı.
21 Ekim 1966 tarihinde Galler’in Aberfan köyünde meydana gelen felaket, dünya tarihinin en büyük maden kazalarından biri olarak tarihe geçti. Aberfan köyünün yakınlarında bulunan Mynydd Merthyr Tepesi 50 yıl boyunca kömür madenlerinden çıkartılan atıkların depolandığı bir alan olarak kullanıldı. Ekim ayında yaşanan şiddetli yağış bu artıkların Aberfan köyüne kaymasına neden oldu. Heyelan, köydeki bazı evleri kullanılamaz hale getirirken bir ilkokulu komple yutmuştu. Faciada yaşamını yitiren 144 kişiden 116’sı bu okuldaki öğrencilerdi. Olay duyulur duyulmaz kraliçenin eşi Philip, Aberfan’a doğru yola çıktı. Elizabeth’in eski özel sekreteri, kraliçenin Aberfan’a geç gitmesinin hayattaki en büyük pişmanlıklarından biri olduğunu belirtiyor.
29 Temmuz 1981’de, dünyanın 74 ülkesinden yaklaşık 750 milyon kişi, Elizabeth’in en büyük oğlu Prens Charles’ın Leydi Diana Spencer ile St. Paul Katedrali’ndeki evlilik törenini izledi. İngiliz tahtının varisi ile genç Diana arasındaki romantik ilişki medyanın gündemini uzun bir süre meşgul etti. Diana kısa bir süre içinde halkın hayranlığını kazandı. Ancak Charles ve Diana arasındaki evlilik ve Diana’nın kraliyet ailesiyle olan ilişkisi bir hayli gergindi. Prens Charles, Diana ile ilişkisi devam ederken gençlik aşkı Camilla Parker ile görüşmeye devam ediyordu. Diana, Camilla efsanesinin bütün detaylarını öğrendiğinde evlenmekten vazgeçmişti. Ancak kraliyet düğünü çoktan duyurulmuştu ve artık her şey için çok geçti. Bu polemiklere konu olan evlilik Diana’nın paparazzilerden kaçtığı sırada trafik kazası geçirio ölmesiyle tarihin en büyük olayı haline geldi.
Prens Harry ve Meghan Markle’ın evliliği, Elizabeth’in hükümdarlığı sırasında modernleşen monarşiyi temsil eden önemli olaylardan biri olarak kabul ediliyor. Aslında kraliyet ailesinin kurallarına göre bu evliliğin gerçekleşmesi mümkün değildi. Çünkü Megan Markle daha önce evlenip boşanmış, melez bir Amerikan oyuncuydu. Kraliçe Elizabeth, bu evliliğe istemeyerek de olsa izin vermişti. Ancak çift ve Kraliçe arasındaki ilişkiler kısa bir süre sonra bozulmaya başladı. 2020 yılında Sussex Dük ve Düşesi, kraliyet ailesinin üst düzey görevlerinden ayrıldıklarını duyurdu. Hemen ardından ise oğulları Archie ile birlikte Güney Kaliforniya’ya taşındılar.
