Ankara - Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, "Kredilerin geri çağrılması diye bir uygulama, dönüp kendimizi arkadan vurmak anlamına gelecek bir uygulamadır" dedi.
Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) gündem toplantısına konuk olan Çağlar, yaşanmakta olan süreçte yerli ve yabancı banka ayrımına gidilmemesi gerektiğine dikkati çekerek,özellikle bankalar hakkında spekülasyona varacak şeyler söylememek gerektiğini bildirdi.
"Bir banka hakkında çıkan dedikodu dönüyor sizin maliyetinizi artırıyor" diyen Çağlar, şunları kaydetti:
"Nasıl artırıyor. Bir banka hakkında çıkan dedikodu. O bankadan likiditenin çekilmesi, mevduatların çekilmesine, diyelim ki daha büyük bankalara gelmesine vesile oluyor. Bu sefer o küçük banka ayakta kalabilmek için mevduat sahibine daha yüksek faizler öneriyor. Olumsuzluk dönüp bir müddet sonra hepimizi etkileyebiliyor. Onun için bu süreç içinde bütün bankalarımız eşittir. BDDK'mız son derece yakından olayı takip ediyor. Bankaların likiditesi bu süreç içinde Merkez Bankası tarafından destekleniyor. BDDK tarafından yakından gözleniyor. Mümkün olduğu kadar bu süre içinde o bankalarımız hakkında (O banka iyidir, bu banka iyidir söyleminde olmamak lazım."
Sanayicilere, bilançoları bozulmadan, daha önce çalışmadıkları bankalarla ilişkiye geçmelerini ve yeni kredi hatları oluşturarak ön önlemler almalarını da öneren Çağlar, daha sonraki süreçte şirketleri hakkındaki gelişmeleri çalıştıkları bankayla paylaşmalarının bankalarla yaşanan sorunların çözümünde en doğru yöntem olacağını kaydetti.
Çağlar, "Bir likidite daralması yaşıyoruz. Bu likitide daralmasının olduğu bir ortamda mutlak suretle kredilerin vadelerinde maliyetlerinde bir geri çağırma daralma söz konusu olacaktır" diye konuştu.
"(2009 kayıp yıl mı?) İnşallah olmaması için hep birlikte elele verip birlikte çalışacağız" diyen Çağlar, "Bunun 3 tane ayağı var. Bir taraf reel sektör, bir taraf hükümet ayağı, biz bankacılar da ortada duruyoruz. Her üç taraf karşılıklı elbirliği içinde doğru çözümler üretebilirsek 2009'u bir hasarla atlatırız, ama hani 2001'deki kadar kötü sonuçlara inşallah ulaşmayız. Onun için temennimiz 2009'un 2010'un iyi olması" dedi.
Bankaların kredileri geri çağırmasının kendi ayağına kurşun sıkma anlamına gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de Çağlar, 355 milyar YTL'lik kullandırılan toplam kredi bulunduğunu, bunun 115 milyar YTL'sinin bireysel kredilerden oluştuğunu kaydetti.
Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öbür 240 milyar YTL de ticari kredi dediğimiz büyük krediler. Dolayısıyla kredilerin geri çağrılması diye bir uygulama dönüp kendimizi arkadan vurmak anlamına gelecek bir uygulamadır. Ki bu 115 milyar YTL'nin dağılımında bütün bankalar benzer riskleri taşıyorlar. Bir taraftan krediyi geri çağırıp öbür taraftan vermiş olduğu bireysel kredilerden zarar yazacak bir anlayışı hepimizin görmesi gerekiyor. O yüzden şu ortamda kredilerin geri çağrılmasını gerektirecek bir likitide problemimiz yok. Münferiden firmalarla ilgili olumsuz istihbarat ortaya çıkması, firmanın gidişatında bir kötülük sezilmesi gibi birtakım olaylar mutlaka olabilmiştir. O firmaların üzerine gidilmiş olabilir."