Başbakan Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İşte Başbakan'ın konuşması:
23 NİSAN
TBMM laik, sosyal Cumhuriyet'in kalbidir. Bunu aşındırmak isteyen yaklaşımların zaman zaman ortaya çıktığını görüyoruz. Bu değerlerimizin tartışmaya açılarak milli egemenliğin gölgelenmeye çalışıldığı süreçlere de şahit olduk. Milli egemenliği bu millete çok görenleri de gördük.
Demokrasiye karşı konuşanların bu Meclis'te kendisine savunucu bulunması da çok üzücü. Demokrasi ve hukuk dışı tehditler oluşturuluyor. Ama Meclis milli iradesini, demokrasisini güçlendirerek yoluna devam edecek.
Bu vesileyle 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyorum. Aziz Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehitlerimizi anıyorum. Dünyanın ilk ve tek çocuk bayramının tüm çocuklara hayırlı olmasını dilerim. TBMM, 89 yılda olduğu gibi milli iradenin yeri olacaktır.
Merhum Turgut Özal'ı da rahmetle anıyorum.
SEÇİMLER
29 Mart seçimlerini başarıyla geçirdik. Vatandaşlarımızın demokratik tercihlerini barış içinde ortaya koymuş olmasından mutluluk duyuyorum. İster AK Parti'ye ister başka bir partiye oy vermiş olsun hiçbir vilayetimizin, ilçemizin bir bütün olduğunu kabul ediyor, 70 milyon insanımızı bir bütün olarak kucaklıyoruz. Bugüne kadar 81 vilayetimize eşit biçimde hizmet verdik. Bundan sonra da aynı şekilde hizmetlerimiz devam edecek.
Milletimiz kendisini idare edecek kişilere oyunu vermiştir. Milletimizin kararına saygı duyuyoruz.
Biz hizmet siysetini temel olarak benimsedik. Biz belli bir bölgenin değil tüm Türkiye'nin iktidarıyız. Belediye başkanlığı ölçeğinde hizmet vermeyeceğiz, tüm herkesi kucaklayacak bir hizmet sistemi oluşturmaya devam edeceğiz. Genel yönetimin, merkezi yönetimin yapması gereken hizmetler her yere yapılacak. İnsan odaklı siyaset anlayışını sürdürmeye devam edeceğiz.
Her türlü istatistikler, pek çok farklı analiz çıkarmak mümkün. Ben birilerinin yaptığı gibi rakamlar üzerinden konuşmayacağım. Manzara ortada. AK Parti, bir kez daha birinci parti olmuştur. Bunun aksini kimse iddia edemez. En yakın rakibine göre de seçimi birinci parti olarak bitirmiş. Bir partinin girdiği 4 seçimde birinci parti olarak çıkabilmesi son 30 yılda görülen bir ilktir. AK Parti güven zemininin teminatı olduğunu 29 Mart'ta göstermiştir. İl genel meclisi oylarında AK Parti yüzde 39, CHP, yüzde 23, MHP de yüzde 13 olmuş. Her iki partinin oy oranını topladığınızda ancak AK Parti'ye ulaşır olmuştur. 143 metropol ilçenin 85'inde milletimiz AK Parti'yi görevlendirmiştir. 973 belediyenin 492'sini AK Parti'li adaylar kazanmıştır. 2947 birimin 1465 tanesini AK Parti kazanmıştır.
Seçim öncesinde kendileri için değil, AK Parti'yi hedef belirleyenler seçim sonrasında da AK Parti'nin başarısız olduğunu söylemiştir. Her parti ben bir numara olacağım diye seçime girmeli. Seçim sırasında iftira kampanyası yapanlar AK Parti'yi hedef tahtası haline getiriyor. Bunlara itibar etmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum. Biz milletimizin bize verdiği mesajı en iyi biçimde okuyacağız. Sorumluluğumuzun büyük, yükümüzün ağır olduğunu biliyoruz. Türkiye'de tercih edilmiş olmanın bize ağır bir emanet yüklediğinin bilincindeyiz. Bu emaneti koruyacağımızı bir kez daha söylüyorum.
Milletimiz 29 Mart seçimlerinde bir kez daha AK Parti dedi. Durmak yok yola devam mesajını gür bir sesle tekrar ediyoruz. Biz de nerelerde eksikliklerimizin olduğunu tespit ederek, taze bir heyecanla durmak yok yola devam diyoruz. Bir kez daha seçim sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Adaylarımızı, teşkilatımızı, vekillerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.
ERGENEKON
Son birkaç hafta içinde Türkiye'de bazı gözaltılar gerçekleşti. Tamamen yargı organlarının talimatıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında bazı siyasi parti liderleri sorumsuzca açıklamalar yaptılar. Savcı ve hakimlerin adli soruşturmalarını siyasetle yorumlamaya çalışanlar, AK Parti'yi de araya sokarak açıklamalar yapıyorlar. Bu açıklamalarına cevap verecek kişi ben değilim.
Ama Türkiye bir hukuk devletidir. Yasama, yürütme ve yargı tamamen birbirinden bağımsız erkler olarak görevlerini yapmaktadır. Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Herkes din, ırk, dil, mezhep, siyasi inanç gibi benzer sebeplerle ayırım gözetmeksizin eşit hükmü vardır. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. TCK'nın 3. maddesi, ceza kanununda uygulanmasında kişiler arasında din, dil, ırk, siyasal düşünceleri, felsefi inanç, sosyal köken, ekonomik yönden ayrım yapılamaz, ayrıcalık tanınamaz demiştir. Altına imza attığımız uluslararası hukuk belgeleri de gayet açıktır. Türkiye güçler arasındaki dengeyi en iyi biçimde işletmektedir.
Temel ilkelere herkes uygun davranmalıdır. Türkiye demokrasisinin buna uymalıdır. Savcılarımız üzerlerinde baskı hissetmeden görevlerini yapabiliyorsa bu bugün için de geleceğimiz için de güven vericidir. Bunlardan neden kim rahatsız olabilir, neden engellemeye çalışabilir? Anayasamıza göre suç teşkil eden iddialar var. Bu iddiaları aydınlatmaya çalışan bir hukuk var. Ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, savcıları hakimleri tehdit ederek kimse bir yere varamaz.
Bu süreci siyasetle ilişkili göstermek, bu süreç üzerinden siyasi rant elde etme gayretine girmek sorumsuzca bir yaklaşım. Yargıya sadece yardımcı oluruz. Yargının görevini üstlenmeyiz. Adaletin hızlı bi,çimde tecelli etmesini sağlamak için üzerimize düşeni yapıyoruz. Aynı yaklaşımı toplumun tüm kesiminden istiyoruz.
EKONOMİK KRİZ
Küresel krize karşı 60'ın üzerinde tedbir aldık. İşsizliğin çok can alıcı bir sorun olduğunun farkındayız. Hükümet olarak ilgili kurumları takip ediyor ve gerektiğinde cesaretle uyguluyoruz. İşsizlik sorununa karşı yeni önlemler düşünüyoruz. 2009 ekonomik büyümesini eksi 3.6 olarak revize ettik. 2010 yılından itibaren toparlanma bekliyoruz. Cari işlemler açığı 2009'da 11 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Enflasyon hedefinin rahatlıkla ulaşılacağına inanıyoruz.
Biz bu küresel krizden en az etkilenen ülke olarak çıkacağız. Bir kez daha söylüyorum, bu kriz bize teğet geçecektir. Bu gemide hep birlikte yolculuk yapıyoruz. İktidarıylai muhalefetiyle, sivil toplum örgütüyle hepimiz ne yapmamız gerekiyor gayretiyle çalışmalıyız. G-20'de de bunları görüştük. Onlarla beraber ne yapacağımızı inceledik, inceliyoruz. Felaket tellalarının beklentilerine olumsuz cevap gelecektir. Sanki herşey bitmiş gibi bir tablo çizmeye çalıştılar. Sürekli yükselen bir ülke olduk. Türkiye krizi gayet iyi yönetmiştir. İnanıyorum ki kriz geride kaldığında krizden güçlenerek çıkmış gelişen bir ekonomik yapıyla yolumuza devam edeceğiz
AZERBAYCAN
Azerbaycanlı kardeşlerimizi hiçbir zaman yalnız koymadık. Gerek ben gerekse diğer arkadaşlarım bu konunun daha hassas biçimde kavgasını, mücadelesini verdi. Azerbaycan'ın Ermenistan'la olan normalleşme sürecine yönelik çalışmalar, bizim de Ermenistan'la yaptığımız çalışmalar birbiriyle paraleldir. Bunun aksini söylemek saygısızlık olur. Türkiye'de de tokmağı, davulu eline alıp dolaşanlar yanlış işlerle uğraşıyorlar. Bu bizim milli birlik davamızdır. Azerbaycan'a yakışan neyse onu yapıyoruz.
KIBRIS
Kıbrıs seçimleri hayırlı olsun. Yeni bir iktidar oluştu orada. Müzerelere köstek değil destek olunmalı. Talat'ın elini zayıflatacak hiç bir yaklaşımın yanında olmayız.