Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Dikkat etmemiz gereken şey orucun faydaların karşısında sağlığımıza zarar verebilecek durumların olmadığından emin olmaktır” diyor. Dr. Edvin Murrja kronik hastalıkları olanlardan hamilelere ve çocuklara önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Diyabetten kalbe, tansiyondan böbreğe kronik hastalığı olanların oruç tutmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekiyor. Zira kronik hastalık herkeste aynı derecede seyretmediğinden, kimileri alacakları önlemlerle rahatça oruç tutabilecekken kimileri için ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Kronik hastalığı olan bir kişiye doktorundan onay çıktıysa tutacağı oruç sağlığı açısından faydalı bile olabiliyor. Yemek dengesini bozmadığımız sürece orucun faydaları çoktur. O yüzden dikkat etmemiz gereken şey bu faydaların karşısında sağlığımıza zarar verebilecek durumların olmadığından emin olmaktır” diyor.
MİDENİZE ALIŞMADIĞI YÜK EKLEMEYİN
Sağlıklı kişilerin de oruç tutarken sürenin uzunluğu ve sıcakların etkisiyle olumsuzluklar yaşayabileceğini, bu durumda en önemli noktanın vücudumuzu dinlemek ve ona yardımcı olacağımız noktaları tespit etmek olduğunu vurgulayan Dr. Edvin Murrja “Bu yıl da 16 saatten fazla sürecek oruç esnasında en çok görülen durumlar; kan basıncının düşmesi, şekerin düşmesi, gün içi performans ve dikkatin azalmasıdır. En önemli hata; sahur ve iftarın normal öğüne göre çok daha büyük miktarlarda ve çeşitlerle yapılmasıdır. Bu durumda mideye alışmadığı bir yük eklemiş oluyoruz. Sahur ve iftarda amaç yeterli ve dengeli beslenmek olmalıdır” diyor.
İLAÇ SAATLERİNİZE DİKKAT EDİN
Tansiyonu olan hastaların günde bir defa ilaç alıyorlarsa ve gün içerisinde sıkıntı yaşamıyorlarsa oruç tutmalarında sakınca olmayacağını belirten Dr. Edvin Murrja, buna karşın yaz aylarında kan basıncının kışa göre daha düşük seyrettiğine dikkat çekerek “Bu nedenle tansiyon hastaları mutlaka hekimlerine danışarak ilaçlarını hem Ramazan’a hem yaz mevsimine göre yeniden düzenletmeliler” diyor. Beslenme sıklığının azalması ve tüketilen besin içeriklerinde değişiklikler olması nedeniyle vücudumuzda bazı fizyolojik değişiklikler meydana geldiğini belirten Dr. Edvin Murrja, karbonhidrat, yağ, protein, metabolizma ve sıvı dengesinde de bazı değişiklikler oluştuğunu vurguluyor. Dr. Edvin Murrja hastalıklara göre önerilerini şöyle sıralıyor:
Reflü ve gastriti olanlar: Güzel bir ilaç tedavisi, iftar ve sahur arasında düzgün bir su ve yiyecek dağıtımı ile tutulabilir. Bu düzeni sağlamamıza rağmen sıkıntı yaşıyorsak mazeretli sayılabiliriz.
Diyabet hastaları: Diyabet hastalarında iki unsur önemli. Bu iki unsur; çok uzun açlığa bağlı şekerin düşmesi (hipoglisemi atakları) ve tersi ilaç/diyet düzensizliğine bağlı şeker yüksekliğinin oluşturduğu durumlar. Günde 1 ilaç kullanan hastalar genellikle oruç tutabiliyor. Bu konuda ilacınızın şeker düşürme gücü hakkında doktorunuza danışın. 2 ve üstü ilaç kullanan ya da insülin kullanan hastalarda ise bilinç kaybına varan bayılmalar yaşanabildiğinden oruç tutmamaları gerekiyor. Oruç tutacak diyabet hastaları karbonhidrat, şeker ve yağdan fakir, proteinden zengin diyetler uygulamalı, çay ve kahveden uzak durmalı.
Kalp hastaları: Kalp hastalıkları çok geniş bir yelpaze. Bazı kalp hastaları oruç tutarken bir sıkıntıyla karşılaşmazken; birkaç ilaç kullanımı, ilaçların etkisi, sıvı dengesi gibi faktörler hastalığın seyrini kötü etkileyebiliyor. Bu konuda kardiyoloğunuza danışmanız şart.
Böbrek hastaları: 16 saati aşan susuzluklar böbrek hastalarını, böbrek taşı olanları ciddi ölçüde tehdit ediyor. Hayati riske de yol açabileceğinden hekim onayı olmadan oruç tutmamak gerekiyor.
Hipertansiyon hastaları: Tansiyonu kontrol altında olanlar, yeterince sıvı tüketirlerse, ek komplikasyonlar yoksa ilaç saatlerini değiştirerek ve sağlıklı beslenerek hekimin onayıyla oruç tutabilirler. Ancak gün içerisinde tansiyonunuzu mutlaka düzenli kontrol edin ve bir sıkıntı hissettiğinizde mutlaka sağlık kuruluşuna başvurun. İlacınızı içmeyi ihmal etmeyin.