Kso Meclisi’nde Son Gelişmeler Konuşuldu

Konya Sanayi Odası (KSO) Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı yapıldı.Toplantının açılışında konuşan Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü, Türkiye’de yaşanan gelişmeleri üzülerek ve endişeyle izlediklerini söyledi. Türkiye’nin geleceğini ıskalamamak için bugünkü gündeminden uzaklaşarak, yarına dair stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Kütükcü, “Bugün Türkiye, yatırımları nasıl finanse edeceğini, ülkenin iki önemli kırılganlığı olan cari açık sorunu ve dış finansman ihtiyacını çözmenin yollarını, nasıl daha fazla istihdam sağlayacağını ve yeni bir büyüme hikayesi yazacağını konuşması gerekirken, maalesef bambaşka şeyler konuşuluyor. Bugün konuşulanların pek çoğu da, Türkiye’nin son zamanlardaki başarılı karnesini zayıflatıyor. İş dünyası olarak yeniden istikrar ve güven ortamı istiyor, ülkenin kazanımlarını kaybetmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin geçmişe göre daha iyi bir seviyede olmasına rağmen alınacak daha çok yol olduğunun, yapılan tüm reformlara rağmen halen iş yapma kolaylığında 69’uncu, iş yeri açma kolaylığında 93’üncü, krediye erişimde 86’ncı, vergilerin ödenme kolaylığında 71’nci, dış ticaret yapma kolaylığında 86’ncı sırada yer aldığının altını çizen Başkan Kütükcü, ülkenin bu kategorilerde daha üst sıralarda yer alması için reel sektörün üzerindeki yüklerin hafifletilerek küresel rekabet gücünün artırılması gerektiğini bildirdi.Konya Sanayi Odası meclisinde sanayicilerle bir araya gelen Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ise, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın çok önemli ve kritik günlerden geçtiğinin altını çizerek, “Dünya, son birkaç yüzyılda kurulan düzenin çatırdadığı, ama yeni düzenin de kurulamadığı sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Dünya, eski dünya olmaktan çıkıyor. 1950’li yıllarda dünya gayri safi hasılasının yüzde 55’ini üreten ABD, artık yüzde 22-23’ünü üretiyor. Dünyanın zenginliğinin yavaş yavaş batıdan doğuya doğru kaydığını görüyoruz. Bu gelişme uluslararası sistemde güç kayması ve sıkıntılar yaşatıyor. Yapılan projeksiyonlar 2030’lu yıllarda, ABD ve Çin’in gayri safi hasıla bakımından eşitleneceğini gösteriyor. Küresel hegemonik sistem çözüldükçe de Brezilya’dan Türkiye’ye ve Ukrayna’dan Tayland’a kadar dünyanın pek çok kritik bölgesindeki jeopolitik fay hatları harekete geçiyor” şeklinde konuştu.Ülkelerin yükselişini ve düşüşünü belirleyen faktörlerden birisinin küresel rekabet gücü olduğu belirten Prof. Dr. Akgün, son yıllarda Türk iş adamlarının kendilerine güvenlerinin geldiğini ifade ederek, “Ortadoğu’dan Balkanlara, Çin’e kadar dünyanın her yerinde iş yapan, kendisiyle ve dünyayla barışık bir Anadolu müteşebbisimiz var. Tarihte ilk defa Türkler akıncılık ruhunu askeri olmaktan çıkardı ticarete yönlendirdi. Türkler artık tam anlamıyla müteşebbis, sanayici ve tüccar millet haline geldi. Ülkemizin kalkınmasında ve demokratik dönüşümünde bu yeni ticaret sınıfının önemli rolü var. Bu durumdan rahatsız olanlar, ülkenin istikrarını bozmaya ve uluslararası alandaki gücünü kırmaya çalışıyor” dedi.Akgün, Türkiye’nin kazanımlarının devam etmesi için ülkedeki gerginliğin yumuşatılması gerektiğini vurguladı ve iş adamlarına, “Bu ülkeye güvenmeye devam edin. Genel trend iyileşmeye doğru gidecektir. Üretimden ihracattan vazgeçmememiz gerekiyor. Enerjimizi ve kendimize güvenimizi kaybetmemeliyiz” şeklinde konuştu.