Edinilen bilgiye göre, Mustafa Kemal Cingöz ile ev hanımı Fatma Cingöz'ün küçük çocukları Mustafa Selim, 18 Haziran Pazar günü ise Sarıçam ilçesine bağlı Orhan Gazi Mahallesi Adnan Kahveci Bulvarı'nda futbol kursuna gitmek üzere evden ayrıldı.
İddiaya göre, içerisinde alkollü olduğu öğrenilen Oğuzhan Akış ve Uğur Tekeli'nin bulunduğu 34 LJ 0179 plakalı araç, sabah 07.30 sıralarında bisikletiyle birlikte futbol kursuna gitmeden önce yiyecek bir şeyler almak için markete giren Mustafa Selim’in önünde durdu. Araç içerisinden inen Akış ve Tekeli küçük çocuğa, "OHAL var. Bu saate dışarıda dolaşamazsın. Biz sivil polisiz, seni karakola götüreceğiz" dedi. Bunun üzerine küçük çocuk ise, "Çantam babamın kahvehanesinde. Oraya gidelim" teklifinde bulundu. Kendilerini sivil polis olarak tanıtan zanlılar daha sonra küçük çocuğa, "Senin çantanda bomba vardır bizi oraya götür" deyip küçük çocuğu zorla araca bindirip bisikletini de bagaja attı.
100 metre ileride araba istop edince Mustafa Selim ağlayarak araçtan kaçtı. Bunun üzerine zanlılar ise bisikletini çocuğa verip olay yerinden kaçıp izlerini kaybettirdi. Durumu öğrenen aile ise olayı polis ekiplerine bildirdi. Bir görgü tanığı da o anların fotoğrafını çekip polise verdi.
Olayın ardından harekete geçen polis ekipleri 2 şahsı yakaladı. İfadelerinde sarhoş olduklarını kabul eden zanlılar ‘şaka yaptık’ savunmasında bulunu ve daha sonra serbest bırakıldı.
Cingöz ailesi, bunun üzerine bugün öğlen saatlerinde mahalle sakinleriyle birlikte döviz taşıyıp karara tepki gösterdi. Selim Cingöz ise, kaçırıldığında çok korktuğunu İHA muhabirine anlatarak, "Araba istop ettiğinde atladım. Çok korktum. Evimin adresini sordu ve başka bir şey demedi. Daha önce hiç görmedim" dedi.
"Oğlum Ceylin gibi mi olsun"
2 çocuk annesi Fatma Cingöz ise yaşadığı olayı gözyaşlarına hakim olamayarak şu şekilde anlattı:
"Polis ekipleri bunları yakalıyor. İkisi de karakolda hala sarhoşlardı. Ben gittiğimde ise bana ben seni çocuğunu tanımam savunmasını yaptılar. O zaman benim çocuğumu niye arabaya alıyorsun. Ne hakkın var dedim. Bizim yanımızda savcı bey serbest bıraktı. Savcı bey illa benim çocuğumun ölüsü elime geldiğinde mi tutuklayacaktı. Bu Sarıçam halkı benim çocuğum öldükten sonra mı ayaklanacaktı. Ceylin gibi mi olsun. Ben yetkililerden güvenlik kamerası istiyorum. Çocuklarımıza dokunmasınlar. Bara gidip içiyorlar. Benim çocuğumun buna ne hakkı var. Ben sokağa çıkamıyorum. Korkuyorum."
"Bugün benim çocuğuma yarın başkasının çocuğuna"
Baba Mustafa Cingöz de yetkililerin önlem almasını isteyerek, "Çocuğumun zorla araca bindirilmesi, aracın ileride istop etmesi hep Allah tarafından olan şeyler. Bugün benim çocuğuma olan yarın başkasının çocuğuna olacak. Benim çocuğum kurtulmasaydı belki o araçta benim çocuğuma neler yapacaklardı Allah bilir. Yetkililerden önlemlerini almalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Fotoğrafı çeken görgü tanığı ise fotoğrafı aracın hareketlerinden şüphelendiği için çektiğini belirterek, "Uzaktan pek görmedim ama çocuğun arabadan sinirli ağlayarak indiğini gördüm. Bundan dolayı da çektim. Kimsenin çocuğuna bir zarar gelmesin" şeklinde konuştu.
Orhangazi Mahallesi’nde bulunan çocuklar ise sokağa çıkmaktan korktuklarını belirtti.
İHA