İSTANBUL (AA) - Birçok festivalden ödülle dönen 2016 yapımı "Babamın Kanatları" filmiyle, sinema dünyasında büyük beğeni toplayan Kıvanç Sezer'in yeni filmi "Küçük Şeyler", 29 Kasım'da sinemaseverlerle buluşacak.
Basın gösterimi Zorlu Center'da gerçekleştirilen filme ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan sinema yazarı Atilla Dorsay, "Küçük Şeyler"in bu yıl birçok festivalden ödül aldığını ve bu şöhreti hak ettiğini söyledi.
Dorsay, "Küçük Şeyler"den farklı olarak, Türk sinemasında orta sınıf üzerine gerçekçi bir film yapılmadığı yorumunu yaparak, "Filmde bir çiftin, dostlarının, çevresinin portreleri içinde gerçek bir yaşam tarzı, var olma biçimi anlatılıyor ve bu biçimin iniş, çıkışları, olumlu, olumsuz yanları son derece iyi veriliyor." dedi.
- "Orta sınıf insanların hayatlarına odaklanıyor"
Sinema yazarı Rıza Oylum da Kıvanç Sezer'in ilk filmi "Babamın Kanatları"nda büyük şehirlerin çok katlı yapılarını inşa eden taşeron işçilerin hayatlarını sinemaya taşıdığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Sezer, ikinci filmi Küçük Şeyler'de ise bu inşa edilen yapılarda oturmaya başlayan orta sınıf insanların hayatlarına odaklanıyor. Günümüz şehir insanının her şeyin üstüne koyduğu statülerinin nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, ilk filmdeki dramın aksine bu kez mizahın gücüyle resmediyor. Yönetmen, ansızın işsiz kalan bir insanın zihni yapısından aile düzenine hayatının bütün dinamiklerinin bir anda nasıl da tepetaklak olduğunu başarılı bir karakter oyuncusuyla yansıtmış."
- "Film, sisteme dönük eleştirisini gittikçe acizleşen çift üzerinden anlatıyor"
Sinema alanında araştırmalar yapan yazar Tuba Deniz ise "Küçük Şeyler"in Kıvanç Sezer'in konut üçlemesinin ikinci halkası olduğunu belirterek, "İlk filmi Babamın Kanatları'nda filmin geçtiği konutun inşaatında çalışan bir işçinin başına gelenler konu ediliyordu. Üçüncü filmde ise bu inşaat şirketinin patronunun hikayesi anlatılacak. Küçük Şeyler'de de bu konutlarda yaşayan bir çiftin başına gelenleri izliyoruz." diye konuştu.
Deniz, filme modern dönemin kürek mahkumlarının hikayesi de denilebileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sisteme dönük eleştiri, filmin ortasında gittikçe acizleşen çift üzerinden anlatılıyor. Bu kabusu daha izlenilir kılabilmek adına ise filmin mizah tonunu yükseltiyor. Yönetmenin her ne kadar mizahı kullanma konusunda zihni net görünse de nasıl kullanacağı hususunda kararsız kaldığını düşünüyorum. Bu kararsızlık filmin diyaloglarından tutun da karakterlerin birbirlerine karşı konumlanışına kadar birçok unsuru olumsuz etkiliyor. Filmin tanıtımında ön plana çıkarılan fakat anlatı içerisinde nereye savrulacağını kestiremediğimiz zebra figürü gibi bir mizah."
- Film hakkında
Komedi ve dram türünü bir araya getiren filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Kıvanç Sezer gerçekleştirdi. Asteros Film, Karaçelik Film ve Zebra Productions tarafından yapım desteği alan filmin yapımcıları arasında da Sezer'in yanı sıra Kanat Doğramacı ve Tolga Karaçelik yer aldı.
Başrollerini Alican Yücesoy ile Başak Özcan'ın paylaştığı filmde, Bülent Emrah Parlak, Seda Türkmen, Tuğçe Altuğ, Müfit Kayacan, Nihal Koldaş ve Ece Dizdar rol alıyor. Filmin sanat yönetmenliğini de Alceste Wegner ve Reyhan Acar yaptı.
Dünya prömiyerini Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali 2019'da gerçekleştiren film, "56. Altın Portakal Film Festivali"nde izleyicisinden büyük beğeni toplayarak, Alican Yücesoy'a "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü, Selda Taşkın'a "Cahide Sonku Ödülü"nü getirdi.
SİYAD tarafından da ödül alan yapım, "33. Herceg Novi- Montenegro Film Festivali"nde Alican Yücesoy'la "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne değer görüldü. Aynı zamanda "9. Malatya Uluslararası Film Festivali"nde de "En İyi Film" seçilen "Küçük Şeyler"', "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü Alican Yücesoy'la "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü de Başak Özcan'la aldı.
Bir anda işsiz kalması ile hayatları değişen bir çiftin yaşamında odaklanan yapımın konusu özetle şöyle:
"Onur ve Bahar, beyaz yaka yaşam tarzına sahip olan bir çifttir. İstanbul'da yaşayan çift, şehrin uzak bir semtinden ev almaya karar verir. Ev aldıktan bir süre sonra Onur'un işten çıkarılması çiftin hayatını derinden etkiler. Onur, birçok iş görüşmesine gitse de istediği sonucu bir türlü alamaz. Genç adamın işsiz kalması bir süre sonra evliliklerinin de tehlikeye girmesine neden olur."